Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman |
|
||||||||||
|
Reklamcı değilim, ama reklamcılığın ince iş olduğunu bilmek için reklamcı olmaya gerek yok sanırım. Ürünü tüketiciye yakın, hoş, kullanılabilir ve yararlı göstermekte bütün marifet. Öyle bir reklam yapmalısınız ki hedef kitleyi yüreğinden vurmalı ve ürünün adını akıllara kazımalı. Nice reklamlar var, epey uzun süreli, büyük bütçe ayrıldığı ve çok uğraşıldığı belli ama "espriyi yakalayamamış" ya da bir yönüyle sempatiden çok gıcıklık hissi uyandırıyor ve tek seferden fazla izlenemiyor. Öte yandan bazı reklamlar var ki, sadece birkaç saniye, bir iki cümle veee bingoo! İzleyen bayılıyor. Bir zamanların şu inekli Sütaş ayran reklamı örneğin. İki erkeğin abartılı kalın bir ses tonuyla seslendirdiği iki inek kırda muhabbet ediyor. - İnsanlar bu sıcakta naapıyor? - Ayran içiyor. - Biz niye içmiyoruz? - E biz ineğiz!! Bu reklamı her izleyişimde gülerdim. İzlemeyi bırak, arasıra eşimle bu iki ineğin rolünü üstlenir, karşılıklı yukarıdaki cümleleri söyler ve gülerdik. Sonra, yine bir inek esprisi, birkaç ay öncesinin Sana Creme Bonjour reklamı. - 'Bonjour' günaydın demekmiş.. - E günaydın! ve - Tren geçiyor - Bırak geçsin!! (Sanki istese trene müdahale edebilecek de..) İneklerin muhabbetleri, seslendirenlerin vurgulamaları beni her seferinde gülümsetir ve firmanın çok iyi iş çıkardığını düşündürürdü. Bir de şu Dankek reklamları. Tipitip iki delikanlının her bölümünde Dan ve Kek hecelerini farklı biçimlerde söylediği reklam dizisi. Biri kuyruğuna basılmış kediler gibi çılgınca "Daaaaaaan" diye bağırdıktan sonra diğerinin korkudan damağını çekerek duyulur duyulmaz bir sesle "kek" diye tamamlaması. Son olarak da, Ödemişli teyzemin önce ürünün nasıl yapıldığını iki üç cümleyle anlattığı, sonra da "Çoluk çocuk yiyin gari" diyerek haşırt diye pakete saldırdığı cips reklamına hastaydım. Köylü kadın deyip geçmemek lazım, doğallığıyla nice sanatçılara taş çıkarttı bence. Öte yandan yakın zamanların bir Tofita reklamı vardı. Ayça isminde bir hatunun "performansıyla" büyük ilgi uyandırdığı reklam. Ben o reklama kelimenin tam anlamıyla sinir oluyor ve "i" harfini noktası yokmuş gibi telafuz ederek, sanki izleyici salakmış da tek seferde anlamıyormuş gibi bütün meyve isimlerini iki kez söyleyerek ve şekerleri 'degajesine' davet ederek reklamı sinir bozucu yapmak için elinden gelen gayreti gösteren, boya küpüne girmiş o kızı gördüğüm anda kanal değiştiriyordum. O reklam pek çok kişi tarafından çok beğenildi aslında ve belki şu an sizler bile haksızlık ettiğimi düşünüyorsunuzdur. Olabilir, ama ben gıcık oldum işte. Ya uzun solukluluğuyla neredeyse Yalan Rüzgarını bile solda sıfır bırakan hazır kartın Özgür Kızlı reklamına ne demeli? Sizleri bilmem ama beni sıktı artık, amaçlandığı gibi merak filan da uyandırmıyor bende, acemice yapılmış bir polisiye film havası var, dolayısıyla da görünce zaplama gereği duyduğum reklamlardan biri. Dediğim gibi, bence işin sırrı ürünle ilgili ince bir espri bulmakta. İzleyicinin dikkatini çeken, onu güldüren ve markanın akılda kalıcı olmasını bu yolla sağlayan reklam iki cümleyle hatta üç beş kelimeyle bile gönüllere taht kurabilir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Merve Yıldırım, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |