..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > Nesrin Gocmen




21 Ağustos 2004
Bir Çingene Efsanesi / Sen Söyleme - 1  
Ben de biliyorum, sus sen söyleme, lütfen sus!

Nesrin Gocmen


Bu yüzdendir ki, Ege sahillerinde yaban gülleri her dolunayda açar, ormanlardan çigan müziği sesleri gelir. Egenin sularında her günbatımındaysa, bir çirkin çingene kızının hayali belirir, ve bu hayal bulutlara vururdu...


:EAJC:
Bir Çingene Efsanesi
.
Antik çağlarda Ege kıyılarında ,
birçok uygarlık ardı.
Bunlardan biri de İzmir yakınlarındaki
adına Yaban Gülü Uygarlığı denilen uygarlıktı.
Adını bir Ege efsanesinden almıştı.
.
Rivayete göre Ege kıyılarında
dünya çingenelerinin başı olan,
bir büyük çeri yaşardı.
Bu çerinin aşiretinde adı dillere destan olan bir kız vardı.
Bütün çingene kızları gibi
sıradan bir güzelliği olmasına rağmen,
çok güzel sesiyle öyle danslar ederdi ki,
ünü bütün dünyaya yayılmıştı.
Aşiretin başındaki yaşlı çeribaşı
bu kızın cilve, işve ve danslarına kapıldığından
her akşam Ege sahillerinde yaz eğlenceleri düzenlerdi.
Bu eğelncelerde tahta fıçılarla,
at arabaları dolusu şaraplar gelir,
dünya çerileri arasından seçilmiş,
en iyi kemancılar, zurnacılar ve darbukacılar sahilde toplanırdı.
Çok geniş dev halkalar oluşturulur,
ortada çam odunlarından bir büyük ateş yakılır,
kuzular çevrilir,
toprak testilerle şaraplar fıçılardan alınır,
herkese dağıtılırdı.
Herkes bir büyük merak içinde çingene kızının çıkmasını,
ünlü büyülü danslarını yapmasını beklerdi.
Sonunda güzel çingene kızı,
saçlarına taktığı yaban gülü,
parmaklarında zilleri, uzun eteği ve,
şuh edasıyla ortaya çıkardı.
Bir anda bütün sesler kesilir,
saz ekipleri en oynak parçaları çalmaya başlar,
çingene kızı da kıvrak bedeniyle dans ederdi.
Hızla döndükçe etekleri bir gül gibi açılır,
güzel bacakları ay ışığında, Venüs heykelleri gibi parlardı..
İri kahve gözleri, can yakan endamı,
şen şakrak neşeli sesi, zillerinin şıngırtısı bütün sahilde yankılanırken,
toprak şarap testileri dolar, dolar boşalırdı.
Çingene kızının nereden geldiğini,
kim olduğunu, hatta adını bile bilen yoktu.
Ancak, ipek saçlarına taktığı yaban gülü her zaman yerinde dururdu.
Onu ne yatarken, ne dansederken,
ne de bir başka zamanda gülsüz gören olmamıştı.
Bu nedenle çingene kızına herkes Yaban Gülüm dediğinden
adı Yabana Gülüm olmuştu.
Bu da yetmemiş, çerinin adı da Yaban Gülüm Çerisi olarak ünlenmişti.
.
Anadolunun içlerinde, Ege'nin karşı sahillerinde, hatta arap kıyılarında
Yaban Gülüm'ün methini duymayan kalmamıştı.
Uzak iklimlerden onu izlemeye gelenler çoğunluktaydı.
Yaşlı çeribaşı sonunda sevdalandığı bu kıvrak çingene kızıyla
hiçbir şeye aldırmadan ,
kırk gün, kırk gece sürecek bir düğünle evlenmeye karar verdi.
Düğünün her gecesi Ege sahillerinde şölen düzenlendi.
.
Düğünün son gecesiydi.
Eğlencede su gibi şarap aktı.
Aşirette Yaban Gülüm'e aşık olanlar,
çeribaşını kıskanmaktaydılar.
Herkesin sarhoş olduğu bir anda,
kir, pasak ve yama içindeki bir çingene genci,
çeribaşına saldırarak, onu bıçakladı ve öldürdü.
Akan kanlara dayanamayan çingene kızı denize doğru yürümeye başladı,
herkesin gözü önünde.........
Hayret!!!!
Çingene kızı suya batmıyor,
su yüzeyinde yürüyüp gidiyordu.
Yürüdü, yürüdü, uzaklaştı,
bir nokta gibi kaldı mavilerde
ve kaybolup gitti.
.
Efsaneye göre
çingene kızı kendisini çok seven
çeribaşının üzüntüsünden
çirkinleşti o gece...
Sadece her dolunayda
eski güzelliği,
eski endamı,
eski yakıcılığıyla
Ege sahillerine çıkar,
görünmez sazların eşliğinde
çingene danslarını yapar,
sonra da geldiği denize yürür,
suların üzerinde,
mavilerde kaybolur, gider.
.
Bu yüzdendir ki,
Ege sahillerinde
yaban gülleri her dolunayda açar,
ormanlardan çigan müziği sesleri gelir.
Egenin sularında
her günbatımındaysa,
bir çirkin çingene kızının hayali belirir,
ve bu hayal bulutlara vurur...
.
Sen
bu çingenenin kim olduğunu
biliyor musun?
Tamam, sus...
Ben de biliyorum.
Sen sus, lütfen sus....
Sen söyleme...
.
21/08/2004
Nesrin Göçmen
.
(Sen Söyleme-1)

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Güzel Bir Konu
Gönderen: Mehmet Nacar / Gaziantep/Türkiye
31 Ağustos 2004
Konu çok güzel. Anlatım şekli akıcı. Aynı zamanda hüzünlü. Anadolu efsanelerini andırmakta. Kutluyorum efendim.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın düşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Çingene Sevdası Onlarınki...
Dağçiçeğim, Hayal Sevdiğim / Sen Söyleme - 4
Git, Durma Git / Sen Söyleme - 3
Sevgiçiçeği / Sen Söyleme - 2
Mehtapta Dans / Sen Söyleme - 7

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Asla Vazgeçmeyeceğim Senden/ Sen Söyleme - 26
Aşk ve Gurur
Lekesiz Olmalı Ayrılıklar da
Töre, Hurafe, Yasak / Sen Söyleme - 28
Sıfır Noktasındaki Hayal/sen Söyleme - 23
Yoktu Senden Önce....
Gülümse Sevdiğim, Sadece Gülümse
Gönderilmiş Mektup / Ss - 31
Bencilce, Beklentisiz Sevmelerim...
Seviş Benimle / Sen Söyleme - 6

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiç Kimse Sen Gibi Sevmedi Beni [Şiir]
Bak Türbanlı Kardeşim [Şiir]
Sen...Son aşkım sen.. [Şiir]
Uğura/ Umutla / Dönüş [Şiir]
Asla kaybetmeyeceğimsin ! [Şiir]
Kısa, Kısa Ezgiler... [Şiir]
Güneşsiz Doğan Gökkuşağının Bittiği Yer [Şiir]
Bilir misin? [Şiir]
Suçum Sabit, Cezam Müebbet [Şiir]
Sapkın Yarınlar [Şiir]


Nesrin Gocmen kimdir?

Mavi bir yasamı düşleyen, sevgiyi bildiğini düşünen. . "dostluklar, arkadasliklar yitmesin" diyen biriyim . . . .

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşananlar, yaşanması gerekenler, yaşanacaklar, özlemler...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Nesrin Gocmen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.