İnsanoğlu,fıtratı icabı özgürlüğe düşkündür.Onu aç ve susuz bırakabilirsiniz ama esaret altında yaşamaya razı edemezsiniz.Sözü edilen insan,bir de Türk milliyetine mensupsa özgürlüğe olan meyli çok daha fazladır.Zaten bağımsızlıktan mahrum olan insan topluluklarını millet olarak kabul etmek de mümkün değildir.Ona ancak sömürge veya uşak diyebiliriz.Türk milleti,istiklâlini temin etmek için hiç çekinmeden kanını su gibi akıtmıştır.Akan o kanlar ,bugünkü Türk bayrağının rengini tayin etmiştir.Milletimizin bağımsızlığı,onun azim ve kararlılığı sayesinde sağlanmıştır.
     Türk Milleti çok çetin mücadeleler vermiştir.Neticede pek çok toprak parçası kaybedilmişse de,insan hürriyeti sağlanmıştır.Atatürk’ün önderliğinde cereyan eden Kurtuluş Savaşı,kelimenin tam anlamıyla bir ölüm kalım mücadelesidir.Bu mücadele,bütün kayıplara rağmen zaferle neticelenmiştir.Zaferden sonra ilk iş olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) mübarek bir Cuma günü tekbirlerle ve kurbanlarla açılmıştır.23 Nisan 1920 olarak ölümsüzleşen bu tarih,egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu ilkesini hayatımızın bir parçası hâline getirmiştir.Atatürk,bu mutlu günü Türk çocuklarına bayram olarak armağan etmiştir.Son yıllarda bu bayram,evrensel bir çizgiye oturtulmuştur.Türk çocukları bu güzel günü,tüm dünya çocuklarıyla paylaşmaktadır.23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,günümüz dünyasında kutlanan ilk çocuk bayramı özelliği taşımaktadır.
     Türkiye Büyük Millet Meclisi çok zor günlerin arafesinde açıldı.Meclisin Ankara’da açılacağı 19 Mart 1920’de valiliklere ve kolordu komutanlıklarına duyurulmuştu.İstanbul’daki Meclis-i Mebusan üyeleri de Ankara’ya çağrıldı..Sözkonusu meclis üyelerinden 86’sı Ankara’ya teşrif etti.Meclisin toplanması için Ankara’daki taş bir bina seçilmişti.Fakat içerisinde gerekli donanım yoktu.Hemen salona alelacele bir kürsü yapıldı.Vekillerin oturabilmesi için Öğretmen Okulu’ndaki sıralardan buraya getirildi.Meclis salonuna bir odun sobası yerleştirildi.Elektrik olmadığı için tavana gaz lambası asıldı.
     Meclisin açılışı için 23 Nisan Cuma günü, özellikle seçilmişti.Cumanın feyiz ve bereketinden yararlanma amaçlanmıştı.Öyle de oldu.Önce Hacı Bayram Camiî’ne gidilerek Cuma namazları kılındı.Cuma çıkışında doğruca meclis binasına geçildi.Dualar,tekbirler ve kurbanlarla Kurucu Meclis açılmış oldu.Sinop Mebusu Şerif Bey geçici başkanlığa getirildi.Vekiller yemin edip vazifeye başladı.Daha sonra yapılan seçimle TBMM Başkanlığına Mustafa Kemal Atatürk seçildi.İlk kabine de Fevzi Çakmak tarafından kuruldu.O günden bugüne tam 84 yıl geçti.
     Bu ilk meclis çok büyük yararlılıklarda bulundu.Öncelikle yasama,yürütme ve yargı yetkilerini kendisinde topladı.Daha sonra yürütme Bakanlar Kurulu’na,yargı bağımsız mahkemelere bırakıldı.Fakat o zaman bu güçleri birbirinden ayırma imkânı yoktu.Şartlar bunu gerektiriyordu.Bu meclis olağanüstü yetkilerle,yetkili tek güç hâline getirilmişti.Meclisin açılması,geleceğimizin teminatı olan çocuklara aydınlık bir gelecek temin etmişti.Onun için Atatürk,bu günü onlar için coşku ve bayram günü olarak ilân etmişti.Sözlerimi Ş.Enis Regü’nün dizeleriyle noktalıyorum:
     “Hoş geldin 23 Nisan! Sana gözlerimizden sevinç,
      Bahçelerimizden bahar getirdik;bari bitmese bu yolculuk.
Seni kucaklamaya geliyor bugün;köyler,şehirler dolusu çocuk.”
e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com