Pek çok doktorun yardımı ile ölüyorum. -Büyük İskender |
|
||||||||||
|
Üstad Necip Fazıl,çok sessiz ve kendi hâlinde yaşayan bir insan olmasına rağmen,şöhreti Türkiye’yi çoktan aşmıştı.Bu onun fâni teninden değil,davasına sadakatle bağlılığından kaynaklanıyordu.Tarihî,dinî ve millî değerlerimizi onun kadar sahiplenen sanatkâr az yetişir.Ömrü boyunca kendini,mensup olduğu davadan daha öncelikli görmemiştir.Asla “ben” davası gütmemiştir.Fakat büyük bir sanatkâr olduğunu,her fırsatta dile getirmekten geri kalmamıştır.Bu biraz da kendisinin ve davasının izzetini korumak içindir. Necip Fazıl’ın hayatı,iki ayrı döneme ayrılarak incelenebilir.1904 senesinde doğan şair,1934 yılına kadar dağınık bir ömür sürmüştür.Henüz beklenen manevî atmosferi yakalayamamıştır bu süre içerisinde.1934’te Esseyyid Abdülhâkim Arvasî Hazretleriyle tanışınca hayatının çizgisi değişmiştir.İslâmın nurlu iklimine ayak basınca bütün dünyası değişmiştir.O güne kadar pek çok eserler yazmıştı.Fakat yazdıkları Hakk ve hakikat çizgisinden uzaktı.Allah’ın kime,ne zaman hidayet nasip edeceği hiç belli olmaz.Demek ki onun kaderi de böyle yazılmıştı. İslâm dairesine dahil olduktan sonra,eski arkadaşları onun için: “Necip Fazıl sanatını ve kendini mahvetti.” demişlerdir.Oysa o yapılması gerekeni yapmıştı.İnsanoğlunun fıtratı Hakk’a meyillidir.Üstad,İslâm’dan habersiz geçen yılları için şu veciz beyti söylemiştir: “Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.” “Büyük Doğu” isimli dergiyi aylık,haftalık ve bazen de günlük periyotlarla çıkarmıştır.Söz konusu dergi çok kere kapatılır.Bunun yanında “Ağaç” adlı bir dergi çıkarır.Okuyucunun ilgisizliği yüzünden ancak 17 sayı yayınlanabilir. “Borazan” adlı bir mizah dergisini ancak üç sayı çıkartabilmiştir.En uzun ömürlü yayın organı Büyük Doğu’dur.Koca bir nesil,bu dergiden süzülen maneviyat damlalarıyla hayat bulmuştur.Öyleki,zaman gelmiş söz konusu mecmua 15 bin gibi astronomik bir miktarda basılıp dağıtılmıştır. 27 Mayıs İhtilâli’nde evi basılarak didik didik aranır.Evde tehlikeli olarak addedilen sadece Marks ve Engels’in “Manifest Komünist-Komünist Beyannamesi” isimli eserler bulunur.Bu durum iç basında,muhaliflerince kullanılır.Gazeteler: “Süper Mürşid’in evinde komünistliğe ait kitaplar bulundu.” diye yaygara koparırlar.Üstad bu lâfın altın da kalır mı?Buna karşılık şu ilginç cevabı yetiştirir: “Bir bakteriyoloğun laboratuvarında mikrop şişeleri bulunmasından daha tabiî ne olabilir?” Söz konusu ihtilâlle ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yapar: “Yoğurttan bir hükümete mukavvadan bir hançer saplandı.Hükümet teneke olsaydı hançer kırılırdı.” Ömrü hapishane hücrelerinde geçen Necip Fazıl,kendisine yapılan zulüm ve işkencelere rağmen,davasından taviz vermemişti.Ömrünün önemli bir kısmının hapishanelerde geçmesi onu İslâma hizmetten alıkoymamıştır.Pek çok eserini hapishane ortamında yazmıştır.Merhum Üstad’ı doğumunun yüzüncü yılında rahmet ve minnetle anıyoruz.Ruhu şad olsun. e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |