Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Bu akış nereye!Saniyeler dakikaları,dakikalar saatleri,saatler günleri,günler ayları,aylar yılları,yıllar da ömrümüzü sürüklüyor.Peki nereye!Menzili düşünüp hesap eden var mı?Sorular bir yumak olmuş zihnimi kemiriyor. Kimler geldi,kimler geçti dünya denen bu zeminden…Bu kervan dur durak bilmeden yoluna devam edecektir elbette.Hayat üç aşamadan ibaret:Doğum,yaşam,ölüm!..Sanki çözümü olmayan bir denklem.Bu denklemi çözen var mı?Vardır muhakkak.Onlar ne bahtiyar insanlardır. Peki biz hayatın neresindeyiz?Onu nasıl algılıyoruz?Yaşamaktan maksat nedir? Kendimize bu soruları soruyor muyuz? Bu sorulara verdiğiniz cevaplar sizi tatmin ediyor mu?Yoksa bunları düşünecek zamanınız mı yok? Hayatı anlamlı kılmak için neler yapıyoruz?Yaşıyoruz işte!…Peki bu yeter mi?.Kafanızı iki elinizin arasına alın, bir düşünün…Yaptığınız işleri anlamlandırmaya çalışın.Kendinizi sorgulayın imtihana çekilmeden.Yaşadığınız onca yılı şöyle bir süzgeçten geçirin.Süzgecin incecik deliklerinden geçenle üstünde kalan yaşam tortularını bir kıyaslayın.Bunu yaparken de objektif olmaya gayret edin. Ortalama yaşam standardının neresindesiniz?Her şeyi paraya endeksleme basitliğinden kurtulun.Kaliteli yaşamak maddeden ibaret değil ki!.Dünyaya geniş bir perspektiften bakabilirsek görüş açımız o denli engin olur.Deve kuşu gibi kuma gömülüp hakikatlerden uzak ve bihaber kalamayız. İnsan hayal dünyasının genişliği nisbetince düşünür,geleceğe dönük planlar yapar.Olmayacak şeyleri düşünmek de hayal kırıklığına zemin hazırlar. Her konuda olduğu gibi bu hususta da orta yolu tercih etmeliyiz. Hayata nasıl bakarsanız öylece görürsünüz.Hayatı anlamlı veya anlamsız kılmak kendi elimizde.Pembe gözlükle bakarsanız güzellikler görürsünüz,kalın kara çerçeveli gözlüklerle bakarsanız umutsuzluk ve yeis görürsünüz.Aslında bütün güzellikler ve çirkinlikler kendi içimizde…Boşuna sebep arayıp durmayalım. Şöyle bir iç dünyamıza eğilip bakalım.Başka bir tabirle içimize ayna tutalım.Neler gözüküyor?İnceden inceye bir gözlemleyelim.Unutmayınız ki oradan yansıyan güzellikler ve çirkinlikler sizin eserinizdir.Gördüğünüz bu tablonun analizi size kalmış. Ucuz bahanelere sığınmak basit ve sığ insanların karakteristik özelliğidir Olgun insan miskin miskin oturup bela okuyan insan değildir.Tersine düşünen,çözüm üreten insandır.Bilinmelidir ki aslında çözümsüzlük diye bir şey yoktur.Her şey beyinde başlayıp yine orada bitiyor.Yeterki bu çözüm merkezini randımanlı olarak kullanalım. Hayat her şeye rağmen yaşanmaya değer.Durup dururken hayatı kendimize zehir etmeyelim.Küçük meseleleri büyütmeyelim.Unutmayalım ki güzel bakan, güzel görür;güzel gören de hayatından lezzet alır. Selam,saygı ve muhabbetlerimle! e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |