..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Sevgi bilmekten doğar." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Eğitim > M.NİHAT MALKOÇ




29 Ocak 2005
Okul ve Hapishane  
M.NİHAT MALKOÇ
Okumakla başlar her şey!.. Bilgisizlik,yediden yetmişe bütün kötülüklerin anasıdır. Dünyada en tehlikeli insan,cahil insandır. Cahillerin en kötüsü de cahil olduğunu bilmeyen veya cehaletini kabul etmeyendir. Böyle bir insanla


:ABIDD:
Okumakla başlar her şey!..
     Bilgisizlik,yediden yetmişe bütün kötülüklerin anasıdır.
     Dünyada en tehlikeli insan,cahil insandır.
     Cahillerin en kötüsü de cahil olduğunu bilmeyen veya cehaletini kabul etmeyendir.
     Böyle bir insanla asla tartışmaya girilmemelidir.
     Çünkü O,sen ne dersen de,kendi bildiğini okur.
     Daima burnunun dikine gider.
     Bilgi çeşmesinden kabını doldurmayanların muhabbeti,tuzsuz aş gibidir.Nasıl ki tuzsuz aş karın doyurduğu hâlde tat vermezse,öyle de cahilin sohbeti,kendisini dinleyenlere herhangi bir zevk vermez.
     Bu yüzden herkesin tez elden ilim edinme yolunda gayret sarfetmesi bir zarurettir.
     Dinimiz,kadın olsun,erkek olsun herkese ama herkese ilim öğrenmeyi farz kılmıştır.
     Hulefa-i Raşidin’in sonuncusu olan Hz.Ali’nin bu hususta söylediği : “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözü meselenin ehemmiyetini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
     Atatürk’ün: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözü de bu önemli hakikati dile getirmiyor mu?
     Âlimlerin mürekkebini şehitlerin mübarek kanlarıyla muvazeneli gören bir inancın mensubuyuz.
     Onun içindir ki Türk-İslâm tarihinde birbirinden kıymetli âlimler yetişmiştir.
     İbn-i Sinalar,Farabîler,Birunîler,Zemahşerîler ve daha nice İslâm bilginleri güçlerini İslâm’ın ilme gösterdiği ehemmiyetten ve hassasiyetten almışlardır.
     Kur’an’ın ilk ayetinin “Oku” emriyle başlaması asla bir tesadüf değildir.
     Osmanlı Devleti,ilme ve âlime verdiği önemden dolayı üç büyük kıtaya hakim olmuştur.
     O zamanlar her caminin yanında bir de medrese açılmıştır.
     Medreselerde bazılarının ifade ettiği gibi sadece İslâmî ilimler öğretilmemiştir.
     Bunların yanında matematik,fen,astronomi,Arapça ve Farsça gibi diller de öğretilmiştir.
     İnsanlar bilgiyle mücehhez olduğu için alelâde işlere bulaşmamışlardır.
     Osmanlı’da suç işleme ve hapishanelere düşme oranı bugünle mukayese edildiğinde çok az olduğu görülür.Bu hiç şüphesiz ki eğitimin tatlı meyvelerinden sadece bir tanesidir.
     O zamanlar öğretmenler el üstünde tutulurdu.
     Toplumun en itibarlı mensubuydu öğretmenler…
     Onun için de “muallim” kavramıyla tavsif ediliyorlardı.
     Yani âlim gözüyle bakılıyordu öğretmenlere…
     Günümüzde hapishanelerin ağzına kadar suçlu insanlarla dolup taşması hayra alâmet değil şüphesiz.
     Demek ki insanlarımızı gereği gibi eğitemiyoruz.
     “Bir okul açmak bin hapishane kapatır” demişler.Bu sözün ne kadar yerinde söylendiğini bize somut gerçekler barizce gösteriyor.
     O zaman yapılacak tek şey hapishanelere harcanan milyarları okul ve eğitime aktarmaktır.Okullar eğitim faaliyetini hakkıyla ifa ettiğinde hapishanelere zaten ihtiyaç olmayacaktır.
     Sözlerimi Atatürk’ün eğitime ve öğretmenlere dair şu anlamlı vecizesiyle bitirmek istiyorum:
     “Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkça,savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin,o zaferlerin yaşayacak sonuçlar vermesi irfan ordusuyla kaimdir.”
     İrfan ordusunun silahı kalemdir,bilgidir.
     Kalemin kılıçtan da üstün olduğunu tarihî hakikatler bize defalarca gösterdi.

     
     e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın eğitim kümesinde bulunan diğer yazıları...
İlköğretim Okulları ve 100 Temel Eser
Öğretmenler Günü
Hocam Bener Cordan
Öğretmenlik Andı'na Sadakat
Hayri Gür"ün Ardından…
Şâirlerin Gözüyle Öğretmen
Geleceğe Yatırım

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Arif Nihat Asya'nın Doğumunun 100. Yılı
Gevheri'nin Hayatı ve Şiirleri
Vatan Sevgisi İmandandır
Yusuf Has Hacip'in Şâirlere Bakışı
Trabzonlu Edebiyat Tarihçisi Nihat Sami Banarlı
Yapraklar Dökülür Kasımlarda!..
Veremle Savaş
Bir On Kasım Sabahı
Memleket Havası ve Köprübaşı Tv Sitesi
Sabrın Sonu Selâmet

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.