Başka dillerle ilgili hiçbir şey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir şey bilmiyorlar. -Goethe |
|
||||||||||
|
Şiir imkânsızı yakalama olayıdır.Tarifi imkânsız duygular şâirin belleğinden süzülerek şiir olur.Şairlerin diliyle kalbi arasında duygu süzgeci vardır.Kalpten gelen her türlü duygu ve düşünce dile ulaşmaz.Bu iki uzuv arasındaki manevî süzgeç, kaba lâfların dışarıya çıkmasını engeller.Dile ulaşanlar şiirsel bir özellik taşırlar.Böylelikle de herkes tarafından sevilerek okunurlar.Bilindiği gibi iki çeşit şiir vardır.Bunlar serbest şiir ve kafiyeli şiirdir.Hiçbirinin ötekine üstünlüğü yoktur.Şiir yazma kabiliyeti olanlar her iki türde de mükemmel eserler ortaya koymuşlardır.Hangimiz serbest tarzda yazan Orhan Veli Kanık’ın şiirlerine kötü diyebiliriz?Veya hangi birimiz Beş Hececiler’in yazmış olduğu kafiyeli şiirleri kötü olarak nitelendirebiliriz?Kanaatim şudur ki kafiye ve ölçü şiirin kıymetini ne artırır,ne de azaltır.Şiirin güzelliği kafiye ve ölçüde gizli değildir.Şiirin güzelliği şâirin ruhunda gizlidir. Kafiye ve ölçü konusunda ısrarcı olmak anlamsızdır.Bir şâir ya kafiyeli ve ölçülü ya da kafiyesiz ve serbest yazacak diye bağlayıcı bir şart yoktur.Şiir ruhumuzun imbiklerinden çıkarken nasıl bir şekil alırsa dışarıya da öylece yansır.Bir şâir bazen ölçülü,bazen de serbest yazabilir.Bu şâirin şiir hamurunu yoğurduğu andaki ruhî aktivitesine ve hâline bağlı bir durumdur.Ölçülü ve serbest şiirin de güzeli ve çirkini vardır. Bence önemli olan üslûptur.Şâir kendince özgün bir üslûp kullanabilmişse şiirin güzelliği de onun ardından gelir.Yahya Kemal,Necip Fazıl,Ahmet Hamdi Tanpınar,Faruk Nafiz Çamlıbel gibi şâirlerin büyüklüğü üslûplarının orijinalliğinde gizlidir.Bu isimler değerlendirilirken ölçü ve kafiyeye riayet edip etmediklerine bakılmamıştır.Sözlerimi ünlü Fransız şâiri Paul Verlaine’nin kafiyeden şikâyet ettiği bir şiirinden aldığım dörtlüklerle bitirmek istiyorum: “Tut belâgatı boğazından,sustur, El değmişken bir zahmete daha gir: Kafiyenin ağzına da bir gem vur, Bırakırsan neler yapmaz kim bilir? Nedir bu kafiyeden çektiğimiz! Hangi sağır çocuk ya deli zenci Sarmış başımıza bu meymenetsiz, Bu kof sesler çıkaran kalp inciyi?” e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |