..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Modern > Aylin Çiftçi




10 Şubat 2005
Bir Haftalık Vitrin Aşkı  
Aylin Çiftçi
Senin gerçekten yaşadığını hissetmek için, "derinlere dalmak lazım"mışı da anladım. Ama, derinler, bana çok uzak. Aynı, yaptıklarımın, yapmak istediklerime olan uzaklığı gibi işte. Yavaş yavaş sende kendi kayboluşumu hissediyorum. Tamamen kaybolduğumu anl


:BCJB:
"Seni Seviyorum Aşkım" dediğim o gün, kendimden emin değildim. Yaptığım, ne kadar doğru ya da ne kadar yanlış, onu da kestiremiyordum aslında.

Ama aşıktım sana işte!.. Hem de deliler gibi!.. Belki başkasına da aşık olabilirdim öylesine. Ama Allah seni çıkarmıştı karşıma ve bende sana deliler gibi aşık oldum işte... Ama, nereden bilebilirdim ki sendeki aşkın sevgiye, sevginin tutkuya, tutkunun da tutsaklığa dönüşeceğini!.. "Acaba her zaman aşk olarak kalsa ne olurdu?" diye, sordum içimden.

“Sevildiğin kadar sevilebilirsin”in bilincindeydim. Ve o bilinçle sevdim işte!.. Çok uğraştım, ama yapamadım, beceremedim. Çünkü, “tutsaklık nedir”, hiç yaşamadım. Gördüm ki herşey sana güzel ve herşey senin için. Dayanamadım, ben de senin için yaşamaya başladım. Ama olmadı işte; göremedim, hissedemedim, duyamadım ve yaşayamadım. Sen, bir başlangıca ihtiyaç duydun, ben ise bir bitimi aradım hep!.. Ve sonunda anladım ki, insan olmaktan çok daha zormus aşık olmak!..

Senin gerçekten yaşadığını hissetmek için, "derinlere dalmak lazım"mışı da anladım. Ama, derinler, bana çok uzak. Aynı, yaptıklarımın, yapmak istediklerime olan uzaklığı gibi işte. Yavaş yavaş sende kendi kayboluşumu hissediyorum. Tamamen kaybolduğumu anladığımda, çok mu geç kalmış olacaktım acaba?.. Ama kaybolmuş olmak da yetmeyecekti o zaman. Bulunmak, önem kazanacaktı sanki, o an geldiğinde.

Sonra bir gün, sevgiden çok uzaklarda olduğumu hisseder gibi oldum. “acaba kayboluşum mu geldi?” diye, sordum, kendime. Anılarım paramparça oldu o an. Ya, zaman yok etmişti, ya zamanın getirdiği zorunluluklar. Ama ikisinde de zamanın rol oynadığı bir gerçekti işte!..

Sana baktığımda …. “Yok Yok!.. Hayır!.. Aşk olamaz”ı görüyordum artık, gözlerinde. Her şey rengarenk olsa da çevrende, çok uzaklık oluşmuştu çehrende!.. Senin her yükselişinde, ben alçalıyordum, kayboluşumun gelişiyle.

Sonra, farkına vardım; her gün, her an içimde bir şeyler yön değiştiriyor. Sanki tek değişim içimde oluşuyor. Yaşlanıyor muyum ne?!? Geride kalmış günleri de hatırlıyamadım, başlangıçla sonu da karıştırdım.
Geçmişi ölesiye sevme kavramıyla, karşımda duran sen!.. Farklı yönden sevme taktiği ile vitrinde yüzümü inceleyen ben!.. Ardıma bir an dönüp bakmaya cesaretim de yok aslında. Kendime soru sormaktan da kaçınıyorum. Elimi daima tutmak, benimle sevismekten de zor; aynı, sana birsey kabullendirmenin anlatmaktan da zor olduğu gibi.

Artık hiç bir şey yapamazdım, yapmam gereken her ne ise şimdi yapmalıydım. Sadece gelecek değil, geçmiş de tamamen önümde, her noktasi ölümsüz, cennet ve cehennemden de öte… Ve gerceğin, beklenenden ne kadar daha korkunç olduğunu anladım o an. Gerçek korkunçtu, kayboluşum ise, ekşi. Biri titretti, diğeri ekşitti.

Senin gözlerinde ben hayal ürünü bir aşkım aslında. Ve, mükemmel olanın ben değil sen olduğunu da anladım sonunda. Haydi sende anlasana, mükemmel olan sensin iste!.. Ancak mükemmel olan, mükemmel bir hayal yaratabilir. Yani sen ve senin o bitmek bilmeyen düşlerin. Kayboluşum, onun bitiminden başka bir şey değildi. O, benim bundan sonra saklayacağım ve üzerine biriktireceğim yaşamlardan biriydi işte.

Hüzün, aşk ve doğallık; içimizden, içimize doğdular ve oralarda da yittiler!.. Sevindirici yanı ise, ardında sadece kırık bir vitrin camı bırakmasıydı!..
A.Ç.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: derinlik 44 metre
Gönderen: Mehmet Aydin / Ankara/Türkiye
22 Şubat 2005
sevgili seni bu derinlikte bekler yaşadığını hissetmen için.Bu maviler sana çok uzaktır,yapamadıkların gibi...aşk gibi...sonra kaybolursun! Cinayet; fail-i meçhul olur. İçinde yetişen hüzün ve aşk nasıl yitip gider ardında yosun kokulu bir gözyaşı bırakmadan...Kalemine sağlık..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın modern kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çoraplarım Hala Beyaz
Beyaz Gül

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Lütfen Gözlerimi Kapatmayın
Kan Kurusu...
İyi Arkadaşlar 'Vız'ıldarlar
Benim Adım Aşk
Burasını Seviyorum

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yüzüme Bak [Deneme]
Tecavüz [Deneme]
Bu, Şimdilik 'Ben'im [Deneme]
Ruhum, Kendim ve Ben [Deneme]
Bana Yakışmalıydı Gidişim [Deneme]
Perdeler Yanıyor [Deneme]


Aylin Çiftçi kimdir?

Yazmak; mağaraya, ağaca, deriye, kumaşa, kağıda ve bir büyüğümün tabiriyle "bilumum kutsal kitap" a. . . . Yazmak; sevgiliye, anneye, arkadaşa, kuşa, çiçeğe ve bazende "Allah'a". . . Kime? Neye? Niye? Nasıl? olduğuna aldırmadan özgürce yazmak için buradayım. Eğer yazmak bir alfabe ise, daha ilk harfinde "A" diyerek yazıyordum ve "B"ye sıçrama özgürlüğümü kullanmak için buradayım işte. . .


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aylin Çiftçi, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.