Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
“ Sevmedende olur şekerim , sevgi dediğin iki aspirine bakar , önemli olan sosyal,kültürel yapı.” Pardon ! Nasıl yani ! Herkes bu kadar mı materyalist olmuş?! Herkes bu kadar mı korkmuş aşktan? Ne yaptı ki size aşk ? Azıcık canınızı , gururunuzu mu incitti ? Tüh! Oysa size pembe pancurlu ev vaat etmişti , değil mi? Ama siz zaten bilmiyor muydunuz ki , aşk gösterir de vermez , acıtır hani...Hiçbir aşk mutluluk bilmez , size söylememişler miydi ? O zaman gidip size bu bilgiyi vermeyenlere kızın , neden aşkı suçluyorsunuz ki...Her aşktan canı yanan aşktan vazgeçecek olsa , bu dünyada yaşanmaya ve hatta uğrunda ölmeye değer ne kalacak ki ? Siz bu kadar mı kolay satılığa çıkardınız ruhunuzu? Saygı peki de, sadece “uygun” diye bir gönüle nasıl bağlanır ki ruh ? O zaman nasıl dokunacaksınız, nasıl seveceksiniz gözlerinizle , tenine dokunduğunuzda yanmaz ki o zaman gönül...Yanmayan gönlü boşuna neden işgal eden birileri var ki ?! Bu ara her yerde kiralık ilanları var fark ettiniz mi? Satılık ilanları ne az değil mi? Siz de mi sadece kiralamayı seçtiniz , hani gelen ağam giden paşam...Bu kadar mı kolay kiralıyorsunuz ruhlarınızı? Emlakçınız kim? Bu kadar mı korkuyorsunuz acı çekmekten ? Veya ardından gidip , ağlayıp, yalvarmaktan ! Ne menem bir şeymiş gururunuz be kardeşim. Kıyamadınız yüzyıllardır onu ardınızda bırakmaya! Ve bunun uğruna ne güzel ruhlar feda ettiniz gökyüzünde amaçsızca dolaşan. Aşk sizi kızdırdığında , ne çabuk yokmuş gibi davrandınız...Ne kolay bakabildiniz başka gözlere...İnandınız mı bari O’ nu sevmediğinize...Sırf kokusunu unutmak için , başka tenlere sokuldunuz da , çok mu beğendiniz ? Bir daha şöyle derin derin , içesine koklayasınız mı geldi ? Gece uyandığınızda , aklınıza geldiğinde neden üstüste onlarca sigara içiyorsunuz peki? Neden bir haber var mı diye kulağınız fısıltı gazetesinde , bir bakışına rastlamak için neden aynı yerlerde dolaşıyorsunuz ? Ve neden gözlerinizde bir damla yaş belirdiğinde , hemen kanalı değiştiriyorsunuz ? Kendinize dürüst olduğunuz tek ve yegane anda o telefona sarılıp : “ Tamam , lanet olsun , bitti biliyorum , ama ben yine de Seni , yalnız seni , bir tek seni seviyorum “ demiyorsunuz ?! Aşka kızıp , neden kendi ruhunuzdan vazgeçiyorsunuz ki ?!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © ESRA BAYKAL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |