"Ýnsan - iþte tüm sýr burada. Bu sýr üzerinde çalýþýyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
En son ne zaman yeniliðe ihtiyaç duydun ve en son ne zaman eski günleri bu kadar çok aradýn? Vedalar daima hüzünlü olur, der herkes, bunu yaþamamýþ olsa da. Giden kalamadýðýna hüzünlenir. Kalan ise, gidenin gittiðine ya da gidenle gidemediðine. Sonuçta vedadýr ve vedalar hüzün taþýr sýrtýnda. Ruhum, kendim ve ben, yani muhteþem üçlü; bugün bir ayrýlýða, bir elvedaya hazýrlanýyoruz, sadece vedaya deðil, el’i de olan bir vedaya!.. Ruhum, çok zor olacaðýný söylüyor ve þimdiden caný acýyor. Kendim ise... Kendim ise sadece göz yaþlarý döküyor, caný acýyana destek olmak amacýyla. Peki ya ben? Ben de uyuyorum, üçlüyü tamamlamak adýna onlara!.. Henüz bir çok þeyi yaþayacak kadar yaþamadým ben. Belki de o yüzdendir ki, her bir þeyler ‘yaþanýlacak’ diye karþýma çýkýyor sürekli. Masamýn üzerinde bir çerçeve var. Ýçinde ise iki resim. Ýki resimde de ben varým. Resimlerin çok uzak bir zamandan gelmediði aþikar. Çünkü, ben de o kadar uzak deðilim henüz sararmaya bile yüz tutmamýþ o anýlara. Dört yýldýr masamýn üzerinde o resimler ve dört yýldýr hiç deðiþmediler. Fakat, bugün o resimlere baktýðýmda anladým ki, her þey deðiþiyor. O resimlerin verdiði anýlar, bir cam arkasýnda sýkýþýp kalmýþ ve deðiþtirilmeyi bekliyorlar. Kim bilir belki de bulunduðum yaþtan kaynaklanýyordur, deðiþime olan tutkum!.. Bu yüzden, ben onlarý ve o anlarý deðiþtirmeye karar verdim. Ama, her zaman çok iyi anlaþtýðým o ruhum, bu kez bana ‘olur’ vermiyor. Kendim ise hiç el vermiyor. “En nihayetinde birkaç resim iþte, dondurulmuþ karelere sýðýnmýþ sahte gülüþler ve yapmacýk birkaç enstantaneden baþka bir þey deðil” diyorum onlara, sessizliði tercih ediyorlar. Aslýnda onlar, benim de her baktýðýmda derinlere dalýp, tüylerimin ürperdiði karelerdi. Ama, ‘yaþanýlacak’ an olarak karþýma çýkýyor, bu deðiþim. Ruhum beni anlýyor, ruhumu da kendim. Ruhum, kendim ve ben; muhteþem üçlü. Aramýzda, kýskançlýk yok, kýzmak, kýrmak, aðlamak ve aðlatmak yok. Yaþamda, bu ikiliden daha iyi anlaþabileceðim baþka kiþi var mýdýr acaba?.. Ayrýlýk ve sonrasý... Ya daha sonrasý?!? Daha... Daha daha sonrasý?.. Bilmiyorum... Bilemiyorum. Yaþadýklarýmýn yanýnda, yaþamakta olduklarýmýn da hangi anlama geldiðini bilemiyorum. Henüz karþýlýðýný bulamadýðým bir kelime, bir his, bir duygu... bir...bir...bir... Ama ayrýlýðýn zamaný geldi. Belki de gelmedi, ama ben geldiðine karar veriyorum. Artýk, buna hazýrlýk yapmak gerek. Önce kendimi alýþtýrýp, ruhuma bunu kabul ettirmem gerek. Aþk nefrete ne kadar yakýn ya da ne kadar uzak bilmiyorum. Fakat ikisinin de birbirinden doðduðuna inanmýyorum. Belki de biri diðerinin dozajýný arttýrýyordur ama doðurmuyordur. Çünkü ikisi de zaten içimizde var olan ve açýða çýkacak zaman ve zemini bekleyen bir duygudur. Ayný, ayrýlýk hüznü gibi!.. Ruhum, kendim ve ben, böyle düþünüyoruz. Gelmek mi- Gitmek mi? Kalmak mý-Kalkmak mý? Kalýp da savaþa devam etmek mi gerek acaba? Diye sormuyorum. Çünkü, ayrýlýk kararýný verdim bir kere. Artýk hazýrlýklarý tamamlamam gerek hýzla ya da yavaþ yavaþ!.. Her þeyin bir anlamý vardýr, derler. Doðrudur. Boþ boþ oturup, uzun süren kýþýn rutubetinden boyasý çatlamýþ çerçevelerin sýnýrlandýrdýðý buðulu camdan dýþarýya bakmanýn bile, bir anlamý vardý dün gece. Camdan dýþarýya baktýðýmda, kaldýrýmýn kenarýna oturmuþ, papatya desenli eteðini titreten rüzgara raðmen yerdeki yapraklardan bebek resmi yapmaya çabalayan, göremediðim o altý yaþýnda ki minicik kýz çocuðu olmak istemiþtim. Sokaklarý özlüyorum, çocukluðumu özlüyorum... O kadar çok þeyi özlüyorum ki, iki resim karesine sýðýnmýþ o sahte gülüþler bir hiç kalýyor!.. Ruhum ve kendim de katýlýyor, özlemlerime benle!.. Dondurulmuþ karelere baktýðýmda, gözlerimin içindeki o beni ve o bendeki kendimi de özlüyorum. Her nedense ruhum bizi yalnýz býrakmýþ o karelerde!.. Bütün resimleri yýrtýp atmak istiyorum, ruhumun olmamasýna içerleyip!.. Fakat eskileri, anýlarý ve güzel olduðunu sandýðým geçmiþ günleri öldürmek istemiyorum, son bir kez daha baktýðýmda!.. Bu kez ruhum da ortaya çýkýyor ve izin vermiyor onlarý yýrtýp atmama!.. Her þeyin güzel olacaðýna inanýyorum. El-Vedalaþýrken biri gözyaþlarýnda diðeri de içinde yaþayacak belki de ayrýlýðýn hüznünü. Bunlardan biri ben olacaðým. Ama yalnýz olmayacaðým. Ruhum ve kendim de yanýmda olacak. Belki de ruhum aðlayacak benim yerime, kendim bu satýrlarý yazarken. Ben ne mi yapacaðým. Tabi ki mutlu olacaðým. Çünkü yanýmda ruhum ve kendim olacak!.. Ýster, ihtiyaç denilsin, isterse yenilik. Bir þeyleri býrakmak, bitirmek de denilebilir...ya sonrasý? Diye de sorulabilir. Hiç fark etmez... Çünkü, giden çoktan gitmiþ, arkasýndan beyaz mendil sallayan da bitmiþ olacak!.. Hýzla, mendilini çantasýna atmýþ da olabilir... Sonra?.. Sonrasýný bilemiyorum... Ruhuma ve kendime de sormak istemiyorum. Çünkü onlar þimdi meþgul, ayný benim gibi!.. A.Çiftçi
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Aylin Çiftçi, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |