..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bana ev hikayesinden söz açmayýn. Artýk benim oraya gideceðim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar > Nesrin Gocmen




27 Haziran 2005
Adli Suç Mu, Adi Suç Mu?  
AB ye girmeye yaraþan Türkiyem'e yakýþmýyordu.

Nesrin Gocmen


Polis, çaresizce uzattýðým bileðime mühürünü bastý..Ýçimden "damgalanmak da varmýþ yazgýda, kader utansýn" diyerek gülümsedim.. Aklýma çocukluðumdaki "Damgalý Kadýn" adlý filim geldi.


:AHAH:
Adli Suç mu, Adi Suç mu? ý

Keyifli geçen birbuçuk saatten sonra,
gülümseyerek çýktým Kültür Merkezi'nden.
Dýþarda karþýlayan bunaltýcý bir sýcak.
Hemen yola gireyim de kendimi sýnýrsýz mavilere býrakayým düþüyle
kontaðý çevirdim, geri, geri geldim,
benzin istasyonuna doðru ilerlemek üzereydim ki....
Bir ses....Ani bir firenle önümde duran bir araba...
Neydi olan? Ne oldu? ? ? Öfff yaaaa! ! ! Gene miiii? ? ? ?
Olamazdý.. Kapattým kontaðý, indim aþaðýya...
Gitmiþti sol tampon..
Öndeki arabadan bir genç hýþýmla çýktý;
-Hanýmefendi, baksanýza önünüze!
Þaþkýndým, daha hareket bile etmemiþtim.
-Ne oldu?
-Arabama çarptýnýz.
_Ben mi?
-Evet, siz.
-Hiç de deðil, siz bana çarptýnýz.
Benzinlikteki görevli yaklaþtý yanýmýza.
-Geçmiþ olsun.
-Teþekkür ederim..
dedim can sýkýntýlý bir halde...Bir süre tartýþmamýzý izledi;
-Anlaþamayaksanýz trafiði çaðýralým.
Genç sinirli bakýþlarla;
-Masrafýmý öderlerse anlaþýrýz..
-Ben mi ödeyeceðim? Siz benimkini ödeyin, sizsiniz çarpan..
O an gencin gözlerindeki yeþil parýltýlar içerisinden çýkan alevler yüzüme çarptý.
Nedense yeþil göze, her durum ve þartta takýlýrdým.
-Çaðýrýn aðbi trafiði..dedi genç.
-Çaðýrýn, zaten sigortam rapor isteyecek..dedim ben de ardýndan.
Ortamý daha fazla germemek için susup, arabanýn içine girip, radyoyu açtým.
Genç de az ötedeki markete doðru ilerledi.
Kapýdan çýkarken kýzgýnlýkla bana bakýp,
elindeki maden suyu þiþesini baþýna dikiyordu.
Ýlgilenmiyor görünmeliydim, gözlerimi kaçýrdým.
Sonrasý bir saat içerisinde, ne gelen oldu, ne giden...
Nerede kalmýþtý bu trafik ekibi?
Genç kaçýncý þiþeyi dikiyor diye düþündüm..Keþke saysaydým...
Çok sýk telefonla konuþuyordu.Konuþmasýndan, üzerindeki giysi pek uymasa da
düðüne yetiþmek zorunda olduðunu anladým.
Yanýma yaklaþtý, camý çaldý.
-Hanfendi siz çaðýrdýnýz mý polisi?
-Neden ben çaðýrayým, benzinci çaðýrýrým dedi ya.
-Bir de siz arayýn, yetiþmem gerek benim.
Hayret bir þey ya! Bir de emir veriyor bey..Sen çaðýr, neden ben? ? ? ?
'Kýzým Nesrin sen uyma O'na' '155' i çeviriyorum.
Karþýmdaki ses daha önce arandýðýný, ekibin bir arkadaþlarýný hastahaneye götürdüklerini
hemen on dakika içerisinde orada olacaklarýný söyledi.
-Geliyorlarmýþ...diye baðýrdým cam arkasýndan bakan yeþil gözlere...
Bir araba yaklaþtý, inen bizin gencin arkadaþý..
Bir þeyler konuþtuktan sonra, yaklaþtý camý týkýrdatarak.
-Ben bir yere kadar gidiyorum, hemen gelirim.
-Sen bir yere gidemezsin, sen kaza yapansýn, kaza mahalinden ayrýlmamaný öðretmediler mi sana?
-Hanfendi, ruhsatým büroda, alýp geleceðim.
-Gidemezsin, arkadaþýn gitsin. Ruhsatýn yanýnda yoksa neden yola çýktýn?
-Çattýk bugün...
diyerek bindi arkadaþýnýn arabasýna ve uzaklaþtý.
Þeytan diyor, 'sen de çek git'. Uymayayým hadi bu sýcakta þeytana..
Ekip arabasý durdu az ötede.
Benzinci törene gelen birini karþýlar gibi elllerini sýktý polislerin;
-Hoþgeldiniz.
Ýndim aþaðýya...
-Çarpan yok, gitti...
-Elimizi sýkan deðil miydi?
-Yok deðil, o benzinci. Çarpan gitti, evrak almaya...
-Olmaz kardeþim, olmaz!
-Olmaz, tabi ki olmaz efendim. Ben dedim ama dinlemedi...
Gencin gittiði araba göründü,
-Ýþte geldi bakýn, O çarpan.
-Siz gördünüz deðil mi?
-Gördüm, gördüm, iþte arabadan inen...
Baktýlar arababalara, bir kaðýda not ettiler hasarlarý.
Evraklarýmýzý istediler, verdik.
-Karakola gidip ifade vereceksiniz..
-Kroki falan çizmeyecek misiniz? dedi bizim genç.
-Bizim iþimizi sen öðretme, dua edin halinize, canýnýza birþey olmamýþ.
Az önce 35 yaþýnda arkadaþýmýzý, hastaneye yetiþtirelim derken yolda 'eksi' oldu..
Hemen atýldým:
-Baþýnýz saðolsun, trafik kazasý mý?
-Hayýr, meðer enfarktüs geçiriyormuþ, yetiþtiremedik.
-Çok üzüldüm, evli miydi?
Saçmalýyor muydum yine, ancak merak iþte, sormazsam olmaz...
-Evet, hasta bir de çocuðu var, o da kaldý þimdi...
-Çok üzüldüm, Allah kalanlarýna uzun ömür versin.
Affedersiniz, biliyorum üzgünsünüz, ama sormadan edemeyeceðim,
daha önce ki kazalarýmda, karakola gitmeden ifademi alýp, alkol kontrolü yaptýlardý bana,
þimdi neden gitmek zorundayýz?
-Olay karayolu üzerinde olmadýðý için trafikle ilginiz yok,
'adli vaka'ya girer...Karakolu ilgilendirir, ifadeleriniz oarada alýnacak.
Ýçimden dedim adil olmaya gayret eden ben 'adli' mi oldum?
Daha fazla sorgulayamadým, gerçekten yüzlerinden üzgünlük taþmaktaydý.
Gencin ruhsat ehliyetini bana, benimkini gence verdiler...
Çaresizce sordum hasmýma;
-Siz karakol nerede biliyor musunuz? Buralarý iyi bilmem de.
-Biliyorum..
-Önden siz gitseniz, ben takip etsem?
Ters, ters baktý suratýma 'ya sabýr' der gibi...
Benzinciye teþekkür ederek, arka arkaya ilerledik.
Bizim genç ne de hýzlýymýþ meðer...Ne kýrmýzý, ne yeþil hiç farketmiyor.
Son sürat ilerliyor, tüm yollar kendisine aitçe...
Bir ara ben kýrmýzýda durduðumda, yitirir gibi oldum.
Korktum, 'Çeker gider mi? ' diye.
Sonra aklýma geldi, 'Yok, yok gidemez, ehliyeti, ruhsatý bende'
Rahat bir nefeslendim...Ýyi önlemdi. Ee yani polisti bunlar, bilmezler mi hiç..
Neyse ki park yerine girerken yakaladým. Ardý, ardýna park ettik araçlarý...
Bir þey demeden tersçe baktý yüzüme; hýzlý, hýzlý yürüdü. Ben de arkasýndan...
Kapýdaki elinde tabanca ile heykel gibi duran polisten biraz ürkerek,
girdim karakol dedikleri yere...'Diðer yerlerden çok da farklý deðilmiþ' diye düþündüm..
Bizimki alýþýk gibiydi...Hiç çekincemeden;
-Bizi ekip yolladý, ifademiz alýnacak.
-Ne yaptýnýz?
Ben atýldým;
-Ben birþey yapmadým, o arabama çarptý.
Ters, ters baktý yüzüme.. Polis þöyle ikimizi bir süzdü.
-Önce adli týpa gidip, alkol kontrolünden geçeceksiniz.
-Burda yok mu o çubuklardan, burda üflesek?
-Olmaz sizinki adli vaka, raporun adli týptan olmasý gerek.
Bu kez genç dayanamadý;
-Yakýnda Devlet Hastanesi var ordan alsak olur mu?
-Kardeþim sen Türkçe bilmez misin? Adli Týptan alacaksýnýz...
-Abi, nikaha yetiþmem gerek, zamaným darlaþtý.
-Çarpmasaydýn kardeþim.
-Ben çarpmadým, haným bana çarptý.
-Hiç de deðil, ben yürümüyordum bile, durduðum yerde sen geldin üzerime.
Polis bakýyor yüzüme;
-Direksiyonda deðil miydiniz siz?
-Direksiyondaydým, ama hareket halinde deðildim.
-Hanfendi, direksiyonda olunca hareket halinde sayýlýyorsunuz.
Saymakla mý olurmuþ? Neyse sustum.
Yani adamlar devletin polisi, iþleri bu, onlar bilmeyecek de, ben mi bileceðim,
hareket halinde miyim, duruyor muyum? ? ?
-Kolunuzu uzatýn..dedi diðer polis...Baktým þaþkýnca...
Genç uzattý, bileðine ýstampadan aldýðý kaþeyi bastý.
Bana döndü;
-Sen de uzat..
-Neden?
-Kanun öyle diyor, alkole gitmeden mühür vurmam gerek.
-Ben ne yaptým ki vuracaksýnýz? ?
-Kardeþim uzat kolunu, senin yerine baþkasý rapor almasýn önlemi..
-Kimlik diye birþey var! !
-Hanfendi, uzatýn lütfen de bir an önce gidip, gelelim,
gideceðimiz yer en az yarým saatlik mesafede...
Bizim genç susar mý yani?
Çaresizce uzattýðým bileðime, polis alýþkanlýkla mührünü bastý..
'Damgalanmak da varmýþ yazgýda, kader utansýn' diyerek gülümsedim..
Aklýma çocukluðumdaki 'Damgalý Kadýn' adlý filim geldi.
Baþrolünü Türkan Þoray'mýydý, Fatma Girik'miydi oynayan bulmaya çalýþtým,
Türkan haným daha öne çýkar gibiydi. Yoksa Belgin Doruk'muydu?
Çocuðuna bakabilmek için salaþ bir yerde þarký söylemek zorunda kalan kadýna,
mahalleliler kötü gözle bakmaya baþlamýþlardý...
Sonrasý neler oldu da kötü yola düþtü pek anýmsayamadým,
ancak damgalanýp hapse girmiþti..
Filmi izlerken akýttýðým yaþlar arasýnda,
en az otuzbeþ sene sonra kendimin de damgalanacaðý nereden aklýma gelirdi ki?
AB ye girmeye uðraþan Türkiyem'e bu yakýþtý mý þimdi?

Neyse gelelim hikayemize...
Çaresizce dýþarý çýktýk..Arabalarý koyduðumuz yere geldik.
Yine O'nu takip etmem gerek diye düþününürken
-Nasýl olsa ayný yere gideceðiz, sizinkiyle gitsek olur mu?
dedi. Mantýklýydý, kader ortaðý olmuþtuk bir anda.
-Olur.. deyip anahtarý uzattým.
-Ben yolu bilmiyorum, al, sen kullan..
O direksiyonda, ben yanýnda gene kýrmýzý, yeþil önemsemeden son hýzla gidiyoruz.
-Çalýþýyor musunuz?
-Evet.
-Ýþiniz?
Çok da meraklý, ama yanýtlamasam da ayýp olur gibi...
-.........
-Ben öðleyin yarým þiþe bira içmiþtim, çýkar mý?
Durmadan maden sularýný içmesinin nedeni þimdi anlaþýldý.
-Yok çýkmaz, zaten alkolün de belirli sýnýrý var, yarým bardak bira o sýnýrý aþmaz..
Ne yapýyordum ben? Düþmanýma teselli, güç verir olmuþtum.
Ýçimden dedim 'Be deli Nesrin, korkutsana þunu'..
Telefonu çaldý. O'nunkiydi. 'Açmasa bari'...Nerde onda o düþünce?
Bir el direksiyonda, diðeri telefonda konuþuyor, olayý anlatýyor karþýsýndakine.
-Bir haným arabama çarptý. O ya da kaskosu masrafýmý ödeyecek.
Ben baðýrýyorum;
-Sen bana çarptýnnn, yalan.Sen benimkini ödeteceksinnnn! ! !
Eliyle sus iþareti yapýyor...Kapadý telefonu.
-Annemdi, endiþe etmesin diye öyle dedim.
-Ýyi de, çarpan sensin bana! ! Hem de adli vakalýk oldum,
hem damgalandým senin yüzünden... Þimdi bu iþ mahkemeye de gider...
-Yapma abla...
Aaaa! ! ! ! Abla olmuþtum birden, hanýmefendi yerine...
-Abla yaaaa! Mahkemeye düþersek 5-6 sene sürer...
-Girdik bu yola, gideceðiz artýk kaç sene sürerse, sürsün...dedim.
-Acaba davacý olmazsak mahkeme olur mu gene?
-Bilemem, ilk kez geldi baþýma.
-Abla sen þikayetim yok dersen ben de etmem..
-Tamam, ifade verirken, ikimiz de davacý deðiliz diyelim.
Geldik hastaneye...Polisler gene..Gideceðimiz yeri tarife göre bulduk.
Kayýttaki memur ikimize de ters, ters baktý.
Bizi ne sandý bu? Katil mi, hýrsýz mý, kapkaçcý mý, yankesici mi?
Uzattýk sevk yazýsýný...
-Ýkiniz de 10 YTL verin.
Düþmüþüz bir kez ellerine, çare var mý? Verdik.
Yan odayý gösterdi, girin der gibi. Damagamýzý gördü de mi sormadý acaba?
Masanýn ardýnda gençten bir doktor, yüzümüze bile bakmýyor.
Bir poþatten açtýðý cubuðu uzattý,
-Aletin düðmesine basýnca üfleyin, ses bitinceye dek.
Önce ben, sonra genç üf yaptýk ayrý, ayrý...
Çocukken anneannemin nazar deðdi diye okuyup, üflemeleri geldi,
Bazen de anneannemin nefesi yetmez, daha uzman üfçülerin üflemesi gerekir,
özel olarak giderdik okuyup, üfletmeye beni. Neden bilmezlerdi benim yoldýzým çok alçakmýþ
hemen etkilenirmiþ kem gözlerden..Tükrükle karýþýk üflemeden sonra
kadýna bozuk para verirdik...Okuduktan sonra, kadýnýn eline aldýðýnýn maden olmasý þarttý.
Yoksa bendeki kötü bakýþlar kadýna geçerdi.
Gene nerelere daldým bak þimdi, yani sýrasý mý?
Ýkimizin de alkolü sýfýr..Genç rahatlamýþ görünüyordu.
-Sigara içince çýkar mý bu alette doktor bey?
Ne de meraklýymýþ bu....Doktor ters, ters baktý ne alaka der gibi..
Cevap vermeye gerek görmedi..
Yani koskocaman doktor bizim gibi adli vakalýk, adi suçlularla konuþur mu!
Soru da, soru sayýlmazdý üstelik...
Aldýk raporlarý, karakolun yolunu tuttuk birlikte.
-Aðbi benim düðüne yetiþmem gerek, önce ben ifade versem olur mu?
-Biz de bayanlardadýr öncelik...
Çok saygýlýlar Allah için. Ah bir de beni damgalamýþ olmasalardý! !
-Tamam, ben izin veriyorum, önce o konuþþsun.
-Adýn, soyadýn, doðum tarihin, gün, ay, yýl...
-Naim...., 1973...
-Gün, ay dedim?
-bilmiyorum..
-Doðduðun günü sen bilmiyor musun?
-Nerden bileyim, o zaman bebektim.
-Dalga geçme, söyle...
-Valla dalga deðil aðbi, inan unuttum.

Ben iki kez doðduðum halde ikisini de unutmam. Biri asýl doðduðum gerçek günüm,
diðeri resmiyette var olduðum günüm. Her ikisi arasýnda 4 ay fark var.
Bu da ayrý bir hikaye...Ona girersem þimdi uzar da uzatýrým...

-Ýþin, iþ adresin, ev adresin...
-...................
-Ev adresin dedim..
-Ayný yer abi...
-Nasýl ayný? Sen evinde mi iþ yaparsýn?
-Evet Aðbi...
-Arabanýn plakasý?
-Unuttum Aðbi, ruhsat sizde...
-Þikayetçi misin?
-Masrafýmý ödesin hanýmefendi...
'Yalancý, dönekkk, hani þikayet etmeyecektik! ! ! ! ! '
-Þikayteçisin maddi hasar için...
-Al þunlarý ikiþer tane fotokopi çektir gel...
Koþarak çýktý.
Bana da ayný sorular...
-Þikayetçi misin?
-O ne kadar, nasýl þikayetçi ise ben de ayýnýsýndaným...
-Hanýmefendi, deðilim ya da þikayetçiyim de.
-Þikayetçi deðilim, O'nun dediði gibiyim.
-Çattýk bugün ya, tam günündeyiz...
Bilgisayara yazdýðý ifademi, yazýcýdan çýkardý...
Kendi imzaladý, bana imzalattý, bizim yalancý gelince o da imzaladý.
-Aðbi ben gidebilir miyim.
-Git sen, yetiþ düðününe, yarýn gel, tutanaðýný al..
-Ben?
-Sen de.....
Damgalý olarak çýktýðým karakoldan biraz gülerek, biraz sýkýntýyla uzaklaþtým...
...
Bir hafta sonra yine ayný yerdeyim.
-Geçen hafta tutanak vardý hakkýmda, karþý tarafýn ifadesini alacaktým,
kimi görmem gerekiyor?
Hiç biri ne duyuyor, ne yüzüme bakýyor!
En yakýnýmdakine biraz daha yaklaþýyorum
-Beyefendi yardýmcý olabilir misiniz?
-! ! ! !
- Beyefendi beni duymuyor musunuz? ? ?
-Karþýdaki arkadaþa sorunuz?
'Ayný odadayýz, duymadý mý? ' diye geçiyor aklýmdan...
-Yukarý katta T.... beye söyleyin...
Karþýlýklý 2 kapý açýk...
Ýçeride üç çocuk masa baþýnda oturmuþ, boþ bir kaðýda ýstampalara
daldýrdýklarý kaþeleri basmaktalar...Aklýma bir hafta önceki damgam geliyor...
-Afedersiniz, geçen hafta tutanak tutulmuþtu, karþý tarafýn ifadesini almam gerekti.
-Arkadaþ izinli..Ýki gün sonra gelecek.
-Þehir dýþýndan sadece bunun için geldim.
-Yapabileceðim bir þey yok...
-Biri izine gidince O'nun iþleri kalýr mý?
-Evet, bir baþkasý bilgisayarýna giremez, özel þifrelidir.
-! ! ! !
Aþaðýdayým yine...
-Afedersiniz, arkadaþýnýz izindeymiþ, siz yardýmcý olabilir misiniz?
-Maalesef!
Düþünemez haldeyim..Ancak devam ediyor görevli;
-Ýzin kullanamayak mýyýz kardeþim?
-Tabi ki kullanacaksýnýz, aklýmýn almadýðý iþler durur mu izinde?
Karþý masada bilgisayarýn arkasýndan bir ses;
-Yasal olarak o ifadeyi veremeyiz size. Savcýnýn istemesi gerek.
-Madem öyle idi, neden ilkin demediniz?
-Arkadaþ olsaydý yardýmcý olabilirdi..

Tanrým, lütfen Tanrým, sabýr ver bana!
Aðýr adýmlarla uzaklaþýyorum biraz sinirli, biraz da gülerek.....

11 Haziran 2005

Nesrin Göçmen




.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Geçmiþ olsun.
Gönderen: nida karaçizmeli / Ýstanbul/Türkiye
5 Temmuz 2005
Kalan tamponlar da biziz.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn anýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kaybeden kim ?
Unutulmayan Doðum Günü Resmi
Güvercinler ve Tren Sesleri

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Çingene Efsanesi / Sen Söyleme - 1
Asla Vazgeçmeyeceðim Senden/ Sen Söyleme - 26
Aþk ve Gurur
Lekesiz Olmalý Ayrýlýklar da
Töre, Hurafe, Yasak / Sen Söyleme - 28
Bir Çingene Sevdasý Onlarýnki...
Sýfýr Noktasýndaki Hayal/sen Söyleme - 23
Yoktu Senden Önce....
Gülümse Sevdiðim, Sadece Gülümse
Gönderilmiþ Mektup / Ss - 31

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hiç Kimse Sen Gibi Sevmedi Beni [Þiir]
Bak Türbanlý Kardeþim [Þiir]
Sen...Son aþkým sen.. [Þiir]
Uðura/ Umutla / Dönüþ [Þiir]
Asla kaybetmeyeceðimsin ! [Þiir]
Kısa, Kısa Ezgiler... [Þiir]
Güneþsiz Doðan Gökkuþaðýnýn Bittiði Yer [Þiir]
Bilir misin? [Þiir]
Suçum Sabit, Cezam Müebbet [Þiir]
Sapkýn Yarýnlar [Þiir]


Nesrin Gocmen kimdir?

Mavi bir yasamý düþleyen, sevgiyi bildiðini düþünen. . "dostluklar, arkadasliklar yitmesin" diyen biriyim . . . .

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþananlar, yaþanmasý gerekenler, yaþanacaklar, özlemler...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nesrin Gocmen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.