En güzel özgürlük düþü, hapishanede görülür. -Schiller |
|
||||||||||
|
Türkiye’nin gündemine bomba gibi düþtü “Metal Fýrtýna”.Basýldýðý günden beri bu kitap hakkýnda olumlu, olumsuz pek çok eleþtiri yapýlmýþtýr herhalde.Bilhassa www.timas.com.tr adresindeki okuyucu yorumlarý, bu eser hakkýnda araþtýrma yapmak isteyenler için ýþýk tutacak nitelikleri haiz.Bizzat bu kitabýn yayýmcýsý olan yayýn evi, gerçekten objektif bir tutum sergileyerek, yayýnlanan bu kitap hakkýnda, kendi sitesinde okuyucularýnýn eleþtirilerine yer vermiþ.Bu güzel bir davranýþ.Þunu da söylemek istiyorum ki, eleþtiri kavramý insanlarda hep olumsuz bir çaðrýþým yapmaktadýr.Belki de bu olumsuz çaðrýþýmýn sebebi, tenkid denilen edebi türün çoðunlukla, kiþilere ya da kurumlara duyulan þahsi garazlardan dolayý, yanlýþ kullanýlmasýdýr.Elbette edebi düþüncemizi geliþtirmek adýna orijinal görüþler ileri süren, eleþtiriyi gerçekten olmasý gerektiði þekilde yapan eleþtirmenlerimiz de olmuþtur, halen de vardýrlar.Ýþte biz de yaptýðýmýz bu çalýþmayla, ikinci gruptaki eleþtirmenler sýnýfýna girmeyi arzuluyoruz.Yani yýkýcý deðil yapýcý olmaya, kitabýn sadece olumsuz yönlerini deðil olumlu yönlerini de görmeye ve de göstermeye çalýþacaðýz.Öncelikle, bu kitabýn þu anda en çok satan kitaplar listesinde hâlâ baþlarda olmasý; o eserin okuyucu tarafýndan takdir gören kuvvetli bir yönünün olduðunu ispat eder.Yine kitabýn adý bile oldukça ilgi çekici gözükmektedir.Bu da bu kitabýn yazarýnýn zekice bir buluþudur.Aslýnda bu tarz kurgu kitaplarýna yabancý olan Türk toplumunu, kurgu romana alýþtýrmanýn da bir basamaðý idi “Metal Fýrtýna”. Bu noktadan da Orkun UÇAR tebrik edilesi bir baþarýya imza atmýþtýr.Zaten bu kitabýn hemen ardýndan yazarýn “Asi” adlý ilginç kurgu romaný gündeme gelmiþtir.Yani yazar, elde etmeyi planladýðý baþarýlarýn pek çoðunu fazlasýyla elde edebilmiþtir.Bu kitabýn en dar manadaki faydalarýndan birisi, askeri terimlere uzak bir insanýn bile silah, uçak, helikopter, mermi ve de tank çeþitleri hakkýnda yoðun bir þekilde bilgilendirilmesidir.Bu yönüyle bu kitap, ordumuza da yol göstermektedir.Demek ki, askeri eðitimlerde klasik yöntemlerin yaný sýra, bu tarz kurgusal kitaplarýn iþlev kazandýðý deðiþik yöntemler de kullanýlabilir.Aslýnda bu kitap, hükümete ve de insanýmýza da bir uyarý niteliði taþýmaktadýr.Yani demektedir ki; “yarýn öbür gün Amerika gibi bir büyük devlet, ülkenize saldýrdýðýnda ne yapacaksýnýz?” Bir yerde bu kitap, halkýmýzýn uyuþmuþ bazý duygularýný da harekete geçirmesi bakýmýndan takdire þâyandýr.En azýndan þimdi Türkiye’de birileri, muhtemel bir savaþa karþýlýk neler yapýlabileceðinin hesaplarýný yapmaktadýrlar. Metal Fýrtýna adlý politik kurgu romanýn yukarýda saydýðým yönleri gibi daha pek çok olumlu cihetleri mevcut olabilir.Fakat biz bu çalýþmamýzda bu kitapta bulunan anlatým bozukluklarýna da deðinmeden geçemeyeceðiz.Bir de cümlelerde oluþan mantýk hatalarýna dikkatleri çekeceðiz.Belki sorgulanabilir nitelikte, bâtýlý sâfi zihinleri bulandýracak biçimde tasvir etmesi, argo dilini bazý bölümlerde öne çýkarmasý gibi baþka menfi yönleri de vardýr bu romanýn ama, biz bilhassa, bu kitaptaki anlatým bozukluklarý, mantýk hatalarý üzerinde duracaðýz.Bu konu üzerinde durmamýzýn nedenlerinden birisi, dilimizin deðiþiminin, düzensizleþmesinin önüne geçebilmek. Bu kadar insanýn okuduðu bir kitabýn dilindeki, mantýk örgüsündeki yanlýþlýklar, zaten üzerinde çokça oynanan Türkçe’mizde kalýcý zararlar býrakabilir.Bu da “galat-ý meþhurlarýn”, cümle dizinlerindeki mantýk kopukluklarýnýn artmasýný saðlar ki, iþte bu, dilin yozlaþmaya doðru gittiði anýn bir baþlangýcý olabilir.Bildiðimiz gibi tüm dünya dillerinin kendilerine has bir gramer yapýsý vardýr.Doðal süreçler içersinde, bir canlý varlýk olan dilin gramer yapýsý, kendine göre bir geliþim arz eder.Bu yapýyla oynandýðýnda o milletin de baþkalaþmasý kolaylýkla saðlanýr.Bu baþkalaþma ise genelde olumsuz yönde olmaktadýr.Yani lisaný doðru kullanmak, dille oynamamak saðlýklý milletleri doðuran þartlardan olmaktadýr.Bilhassa toplumu yönlendirme, eðitme görevini üstlenen yazarlarýmýz, bu þartlarý uygulamaya çok dikkat etmelidirler.Þimdi isterseniz sözü fazla uzatmadan büyük bir heyecanla okuduðum ve incelediðim Metal Fýrtýna adlý kitaptan anlatým bozukluklarýna, mantýk hatalarýna bazý örnekler verelim.(Þunu da belirtmeliyim ki, ben bu çalýþmayý yaparken elimde kitabýn 6. baskýsý mevcuttu.Belki de ileriki baskýlarda bu yanlýþlar düzeltilir ya da düzeltilmiþlerdir bile.Bunun olup olmadýðýný da bilemiyorum.) “O ana kadar toplantýyý sessizce izleyen iri yapýlý, genç görünümlü bir asker ayaða kalktý.Uzun boyu ile toplantýnýn yapýldýðý odayý dolduruyordu.” ( Sh.32) Þimdi bu örnekte apaçýk bir mantýk hatasý var.Düþünün bir kere..Bir bardak nasýl dolar? Ne kadar uzun olursa olsun bir çubuk alýn ve bardaðýn içine koyun.Þimdi bardak dolmuþ mu oldu?Belki de yazar “uzun boyu ile” kelime grubu yerine “iri cüssesi ile” söz öbeðini tercih etseydi daha uygun bir seçim yapmýþ olabilirdi.Zaten “odayý doldurmak” deyimi uzun boylular için deðil, iri cüsseli insanlar için kullanýlýr. “Düþmanýn boðazýna sarýlmaya hazýrlanan bir kaplaný andýrýyordu bakýþlarý.” (Sh.34) Ýlk bakýþta doðru bir cümle gibi gözüküyor.Fakat bu cümlede de bir mantýk hatasý var.Bize göre cümle þöyle olabilirdi: “Düþmanýn boðazýna sarýlmaya hazýrlanan bir kaplanýn “bakýþlarýný” andýrýyordu bakýþlarý.” Çünkü adamýn kendisi kaplaný andýrabilir bakýþlarý deðil.Bakýþlar olsa olsa baþka bakýþlarý andýrabilir.Ya da bu cümle þöyle olabilirdi: “Düþmanýn boðazýna sarýlmaya hazýrlanan bir kaplaný andýrýyordu bakýþlarýyla.” “Onunla iyi ilgilenmek durumunda olduðu için bütün gücünü burada yoðunlaþtýrmaya baþlamýþtý.” (Sh. 225) Bu cümlenin daha doðrusu þu þekilde olabilirdi: “Onunla iyi ilgilenmek durumunda olduðu için bütün gücünü buraya yoðunlaþtýrmaya baþlamýþtý.” Ancak biraz daha dikkat ettiðimizde bu cümledeki "iyi" sözcüðünün de gereksiz olduðunu anlýyoruz.Zaten ilgilenmek fiili "iyiliði" içinde barýndýran bir fiildir.Bu sebeple "iyi" kelimesi fazlalýk olarak kullanýlmýþ gibi gözükmektedir. “Askerler bir çifti aramak istiyorlardý ama adam buna karþý çýkýyordu.” (Sh.216) Bu cümle de garip bir cümle.Þimdi askerlerin aramak istediði “bir çift” var bir de bu aramaya karþý çýkan bir “adam” var..Bu “adam” da nereden çýktý birden? diye sorulabilir.Çift kelimesi ile adam kelimesi arasýnda nasýl bir anlam ilgisi kurulacak?Bu cümle þöyle kurulabilirdi: “Askerler bir çifti aramak istiyorlardý ama bu çiftin erkek olaný buna karþý çýkýyordu.” Ya da daha farklý þekilde mantýklý bir cümle kurulabilir.Bizim bu cümle örneklerimiz muhtemel en iyi edebi cümleyi bulmaya yönelik örnekler deðil, gramer yönünden en doðru örneði bulmaya matuf örneklerdir.Okuyucunun Bunu unutmamasý gerekir. “Pencereden kafasýný uzatmýþ, çýðlýk atan, yüzü korkudan bembeyaz olmuþ bir kadýnýn baþýný gördüler.” (Sh.217) Burada iki baþlý bir kadýnla karþý karþýyayýz sanki.Zaten bu kadýn “pencereden kafasýný uzatmýþ” yani bunu görmüþler… “Pencereden kafasýný uzatmýþ, …………… bir kadýnýn baþýný gördüler.” Sizce de çok garip bir cümle olmuyor mu?Bir insanýn pencereden kafasýný uzatmasýnýn görülmesi demek, zaten o insanýn ayný zamanda “baþýnýn” da görülmesi demek deðil mi? Aslýnda nitelenmek istenen burada “kadýn” fakat üslupta bir tercih hatasý yapýlmýþ.Okuyucu tarafýndan yanlýþlýkla “baþ” kelimesi nitelenmiþ gibi anlaþýlabilir…Daha somut bir örnek verelim isterseniz. “Heyecan dolu betimlemelerle süslenmiþ, milli duygularý galeyana getiren Orkun UÇAR’ýn kitabýný okudum.” Bu cümlede nitelenen “kitap” mýdýr yoksa Orkun UÇAR mýdýr? Bize göre, bizim eleþtirdiðimiz bu cümle daha da güzel þöyle oluþturulabilirdi: “Pencereden kafasýný uzatmýþ, çýðlýk atan, yüzü korkudan bembeyaz olmuþ bir kadýný gördüler.” Çünkü “pencereden kafasýný uzatmýþ bir kadýný” görmekle “bir kadýnýn baþýný” görmek ayný þeyler.Malum edilmiþ bir olayý tekrar ilam etmek belagata zýt olarak kabul edilmektedir. “Mermi pencerenin hemen altýna çarpýp sekmiþti ve çarptýðý yerde toz bulutu kalktý.” (Sh.217) En belirgin hatalardan birisi burada .Bu birleþik cümlede anlatýmýn akýcýlýðý birden bozuluvermiþ. “Ve” baðlacýyla baðlanmýþ olan iki cümlenin yüklemlerinin ayný zaman kiplerinde olmalarý beklenirken bu örnekte birden zaman akýþý farklý bir mecraya kaymýþ.Birinci cümlede yüklem “sekmiþti” Bu yüklemin zamaný “duyulan geçmiþ zamanýn hikayesi” þeklinde bir birleþik zaman.Ancak “ve” baðlacýyla birinci cümleye baðlanan ikinci cümlenin zamaný beklenildiði gibi “duyulan geçmiþ zamanýn hikayesi” deðil.Burada “görülen geçmiþ zaman kipi” olan “di” eki kullanýlmýþ sadece.Bir de ikinci cümlenin “yer tümleci” çarptýðý yerde kelime grubu da bize göre yanlýþ seçim.Toz bulutunun kalktýðý yerde “bulunma hali” ekinin kullanýlmasý yanlýþ olmuþ..Toz bulutu kalktýðý yerden ne yapar?Ayrýlýr..O halde burada “ayrýlma, çýkma hal eki” kullanýlmalýydý.Bütün bu sehivleri düzelterek doðru cümleyi kuralým: “Mermi, pencerenin hemen altýna çarpýp sekmiþti, ve çarptýðý yerden toz bulutu kalkmýþtý.” “Barkýn, karýsý Hale’yi salona soktu ve kapýyý arkalarýndan kapattý.” (Sh.217) Bu cümlede kapýnýn “kimlerin arkalarýndan” kapandýðý çok belirgin deðil.Kapý Hale’nin arkasýndan kapanmýþ olabilir bu durumda kapý tekil olmalýydý.Muhtemelen askerlerin arkasýndan kapatýlmýþ olmalýdýr kapý.Ancak daha belirgin bir cümle kurulabilirdi.Biz iki ihtimali nazara alarak iki ayrý cümle kuralým: “Barkýn, karýsý Hale’yi salona soktu ve kapýyý onun arkasýndan kapattý.” Ya da “Barkýn, karýsý Hale’yi salona soktu ve kapýyý askerlerin arkasýndan kapattý.” Veyahut da burada kapýyý “kendilerinin” arkalarýndan kapattýðý söylenilmeye çalýþýyordur.O halde de burada bir tamlama bozukluðu vardýr.Doðru cümle þöyle olur: “Barkýn, karýsý Hale’yi salona soktu ve kapýyý kendilerinin arkalarýndan kapattý.” “Titreyen dudaklarýndan anlamsýz kelimeler dökülüyordu ilk baþta, sonra düzene girmeye baþladý.” (Sh.55) Bu cümlede de belirgin bir hata var. “Ýlk baþta” sýfat tamlamasý geçmiþe iþaret ediyor.Hikayelerde ve romanlarda ise “þimdiki zamanýn hikayesi” genelde þimdiki zamaný ya da þimdiki zamandaki devamlýlýðý ifade etmek için kullanýlýr. Bu cümlenin daha doðrusu þöyle olabilirdi: “Titreyen dudaklarýndan anlamsýz kelimeler dökülmüþtü ilk baþta, sonra bu kelimeler düzene girmeye baþlamýþtý.” Ýkinci cümledeki “baþladý” fiilinin “baþlamýþtý” þeklinde olmasý daha doðru olabilir. “Bütün bu zorlu süreç içinde en büyük dayanaðý, en büyük güç veren küçük köpek yavrusu olmuþtu.” (Sh.96) Burada virgülden sonra “en büyük güç veren” anlamsýz olmuþ.Virgülden önceki üslup devam etmemiþ, birden kesilmiþ.Bu sefer de virgül anlamsýz olmuþ.Bu cümle þöyle kurulabilirdi: “Bütün bu zorlu süreç içinde en büyük dayanaðý, en büyük güç kaynaðý küçük köpek yavrusu olmuþtu.” “Ne zaman birini sevecek gibi olsa, o bakýþ gözünün önüne geldi.” (Sh.98) Bu birleþik cümlede de temel cümlenin yüklemi geniþ zamanýn hikayesi olmalýydý.Çünkü baþta söylenen “Ne zaman birini sevecek gibi olsa” yan cümleciði süreklilik ifade etmektedir.Süreklilik ise geniþ zaman ekiyle ifade edilebilir. “Ne zaman birisini sevecek gibi olsa, o bakýþ gözünün önüne gelirdi.” Bu cümlenin kullanýlmasý daha uygun olabilirdi. “Rotterdam’daki görevi baþkasýndan almýþsýn.Kimdi?” (Sh.99) Bu cümlede de bir anlatým bozukluðu mevcut.Rotterdam’daki görevin baþkasýndan alýndýðýný söyledikten sonra þöyle bir soru bekliyor insan: “Kimden aldýn bu görevi?” Ya da “Bu görevi sana veren kimdi?” Ya da en kötü kullanýmla “Kimden aldýn?” þeklinde sorular sorulabilirdi bu görevi verenin kim olduðunu öðrenmek için. “Kimdi?” sorusu bu cümlenin devamýna yabancý kalmýþ, uygun olmamýþ.Birinci cümle þöyle olsaydý: “Rotterdam’daki görevi sana baþkasý vermiþ.” Belki o zaman bu cümleden sonra özneyle uyumlu bir soru olarak “Kimdi?” soru zamiri kullanýlabilirdi.O zaman bile üslup bozulabilirdi. “Robus’la konuþacaðý baþka bir þey yoktu.Veda edip kapattý.” (Sh.99) Anladýk Robus’la konuþacak bir þeyi yokmuþ kahramanýn.Peki bu adam “neyi?” kapatmýþ…Nerede bu cümlenin nesnesi?Telefonu mu kapattý, valizi mi kapattý?Neyi kapattý bu adam?Ýþte bariz bir hata daha.. “Dosyada alt alta dizilmiþ uzun bir liste deðiþik unsurlarýn yaptýðý toplantý baþlýklarýyla doluydu.” (Sh.102) Bu cümle þu þekilde olsaydý daha iyi olurdu bize göre: “Dosyada alt alta dizilmiþ uzun bir liste deðiþik unsurlarýn yaptýklarý toplantýlarýn baþlýklarýyla doluydu.” “Acýkmýþsýn diye kahvaltý hazýrlýyorum ama sever misin diye aklýma gelmedi, istiyor musun?” (Sh.106) “Acýkmýþsýn diye kahvaltý hazýrlýyorum ama sever misin diye sormak aklýma gelmedi, istiyor musun?” Bu þekliyle daha güzel oldu bu cümle.(Bu arada kahvaltý hazýrmýþ.Kahvaltýmý edip geleyim,sonra yazmaya kaldýðým yerden devam edeyim ) “……….basýn mensuplarýnýn çektiði insan yüzlerini hatýrladýkça kýzgýnlýðý büyüyordu.” (sh.174) Ýnsan yüzünü nasýl çekmiþ bu basýn mensuplarý.Belki de çekicileri vardýr. Bence bu cümlenin doðrusu þöyle olabilir: “………basýn mensuplarýnýn fotoðraflarýný çektiði insan yüzlerini hatýrladýkça kýzgýnlýðý büyüyordu.” “Alacaðýn her türlü önlemle kasetin kopyalarýný bul ve yayýnlanmasýný saðla.” (Sh.178) Son olarak ele alacaðýmýz bu cümlede tamlama unsurlarýnýn eksik kullanýmýndan kaynaklanan bir yanlýþ var.Doðrusu þöyle olabilirdi: “ Alacaðýn her türlü önlemle kasetin kopyalarýný bul ve onlarýn yayýnlanmasýný saðla” Bu romanda bu denli anlatým bozukluðu olmasý size de biraz garip gelmiyor mu?Belki de aceleyle hazýrlanmýþ ve yayýmlanmýþ bir kitap.Ya da basýlmadan önce titiz bir istinsah çalýþmasý yapýlmamýþ görevli kimselerce.Elbette her yazarýn yazýn ürünlerinde ufak tefek de olsa bazý hatalar bulunabilir yayýmlanmadan evvel.Bu hatalardan benim gibi acemi bir yazar da, usta bir edebiyatçý da müstaðni deðildir. Yazarlar da bunun bilincindedir çoðu zaman.Ancak o ürünlerin hatalarýný düzeltecek müstensihler aceleci davranmýþlarsa, ya da bir þekilde dikkatleri bozulmuþsa, ortaya böyle anlatým ve mantýk bozukluklarý çok olan bir kitap çýkar.Demek ki edebi eserlerimizin, yayýmlanmadan önce, bütün hatalarýnýn inceden inceye tedkik edilmesi, bu tedkikat neticesinde bulunan yanlýþlarýn giderilmesi zorunlu görünmektedir.Bu tür titiz çalýþmalar edebiyatýmýzýn kalitesini de arttýracaktýr.Umarýz Metal Fýrtýna adlý kitabýn, bu yazýmýzda sözünü ettiðimiz ve numunelerini ortaya koyduðumuz hatalarý, diðer baskýlarýnda, ortadan kaldýrýlýr. Okurlarýn kalitesinin arttýrýlmasý isteniyorsa, eserlerin de kalitesi arttýrýlmalýdýr.Timaþ Yayýnevi gibi her zaman ciddi ve kaliteli eserler ortaya koyan bir yayýnevinden de ancak bu beklenir.Hem özgün bir konuyu iþlemiþ hem de bunca insana ulaþmayý baþarabilmiþ bir kitaba da yakýþan bu olsa gerek.Biz bir dost olarak uyarmayý borç biliyoruz.Bu eleþtirilerden incinilmemesi gerektiðini Mevlâna diliyle bir kere daha söyleyelim: * Elâ mîr-i hoban helâ tâ nerencî Behâne negîrî vu ez mâ nerencî *Hele ey güzeller beyi, hadi; incinme bizden…bahaneler bulma; incinme bizden.. (Divan-ý Kebir-Mevlâna Celaleddin Rumi-Ýnkýlap-Aka/1974-Ýstanbul) 19.05.2005 Oðuz DÜZGÜN
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yusuf Sadi Eroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |