İnsan bir küçük dünyadır. (Mibres Kosmos) -Demokritos |
|
||||||||||
|
Markette aylık mutad alış verişimizi yapıyoruz. Hanım, kağıt ürünleri bölümünün önünden geçerken her zamanki gi-bi kağıt mendillere sarılıyor. Önceleri kızıyordum bu hareketine. O da, benim kızmamın masraftan kaynaklandığını sana-rak kağıt mendillerin ucuzluğundan bahisle, onların kârlılığını hep savunurdu. Oysa benim kızgınlığım, kağıt mendilin kaybettirdiği mendil kültürümüz adınaydı. Şimdiki çocuklar, ilkokullarda öğretmenleri tarafından günlük ve haftalık temizlik denetimlerinden geçiyor mu, bilmi-yorum. Biz hep geçerdik. Hem de gündelik ve ‘kişilik’ ütülü mendillerimizle... Sonra gençlik yılları... Yüreğimizden başlayarak bütün bedenimizi bir başka titremelere salan kişiden gelecek oyalı yahut bir kenarı kırmızı gül işlemeli bir beyaz mendilin iştiyakı... Kağıt mendiller; ne anlamlı, değerli bir hediye, ne bir sargı bezi, ne bir ‘yağlık’, ne ... olabilirler. O, sadece mendildir. O, lisanımıza giren ve çeşitli fonksiyonları olan mendilleri karşılayan “destmâl, peşkir, çevre, mâhrâme (makrame)” isim-lerini alamayacağı gibi işlevlerini de karşılayamaz. O, millî rengimiz mesâbesindeki al rengi alamaz; alsa da gelinlerin başına atıldığında iğreti durur. Onu, Şeyhülislâm Bahâî’nin, “dikenin vücudunda açtığı cefâ yarasının verdiği ıstıraptan oluşan bülbülün gözyaşlarını silmek için gül gelini eline kırmızı mendilini alsın” anlamlı aşağıdaki beytinde bir yere koya-mazsınız: Kırmızı destmâlini alsa ele arûs-ı gül Silmeğe eşk-i bülbülü zahm-ı cefâ-yı hârdan Ya Bâkî’nin, “gül bahçesinde gördüğün kırmızı çiçeği bir lâle sanma; üzerindeki çiylerle terlemiş gibi görünen çi-men, bir al mendil ile yanağını sildi” mealindeki beytinde... Gülşende lâle sanma arak-nâk olup çemen Bir al destmâl ile sildi yanağın Beyaz rengine rağmen Yahyâ Bey’in, “gökyüzü, o gülen gülü anarak mendilini yüzüne tutup ağlıyor” anlamlı bey-tindeki bulutu karşılayan mendilin yerini tutabilir mi? Destmâlini tutup yüzüne felek Ağlar anıp o verd-i handânı Dahası, kağıt mendilin bir kenarına Fuzûlî’nin “Gözüm cânım efendim sevdiğim devletli sultânım” beytini yazıp biri-ne verebilir veya alabilir misiniz? Bakınız, Sünbülzâde Vehbi de Fuzûlî’nin bu mısraına atfen “Ey Vehbî, o güzele elini öpüp halini arz etmek için bu nazmı, bayram mendilinin kenarına nakşet” anlamlı beytini ne güzel düşürmüş: Arz etmeye elin öpüp o şâha Vehbiyâ Bu nazmı eyle nakş-ı ser-i destmâl-i ‘ıyd Bayramlık mendilden söz etmişken; bayramda elinizi öpen bir melek yüzlüye bu mendili hediye verebilir misiniz? Ya kenarında gül ve çiçek işlenmişini?.. Siz, kağıt mendille, yüreğinizi çarpıntılara uğratan kişiye bir mesaj verebilir yahut alabilir misiniz? Bugün için muhal olan bu bildirişme, mazimizde ayniyle vaki idi. Zira eskiden rengârenk mendillerin gemi flamaları gibi anlamları vardı. Meselâ: Kırmızı mendil: Seni bütün varlığımla seviyorum; Mavi mendil: Kederlerdeyim, çok vefâsızsın, sensiz mesut olamam; Kenarları sarı mendil: Birkaç gündür rahatsızım, çıkamadığımın sebebi budur; Eflâtun mendil: Yarın penceremin önünden geçiniz, mektup vereceğim; Beyaz mendil: Seni delice seviyorum; Pembe mendil: Bütün ümidim sende; Kenarları pembe mendil: Sensiz yaşayamam; Mor mendil: Hayatım senindir; Kenarları mor mendil: Çapkın! Pek hoşuma gidiyorsun; Fıstıkî mendil: Dikkat et komşular görecek; Yeşil mendil: Gönderdiğin mektubun cevabını bekliyorum, ne zaman göndereceksin? Kenarları yeşil mendil: Sana daima sadık kalacağıma söz veririm, gibi... Yanı sıra, mendil gösterilirken ortasından tutulmuşsa, “Bu akşam yahut bu gece seni bekliyorum”; karşılığında da mendil sallanırsa, “Hay hay, peki” anlamına gelirmiş. Ataların, “eşeğini dövemeyen semerini dövermiş” dedikleri hesap, bu kağıt mendilleri, mendil kültürümüzü kaybedi-şimizin müsebbibi olarak görüyorum. Ve.. ben inadına henüz cebimde bir kağıt mendil paketi taşımadım. Ve hanım.. mendillerimi kar gibi yıkayıp ütülemeyi sürdürüyor hâlâ.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ali Işık, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |