..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamýþ kiþiler tarafýndan anlatýlan hiçbir zaman olmamýþ olaylarla dolu bir yalan. -Santayana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Çocuk > Ceren Emre




20 Haziran 2006
Kayýp Kitaplar  
Ceren Emre
Koli kutusunun içinden neler çýkmamýþtý ki? “Pal Sokaðý Çocuklarý”, “Fareler Cumhuriyeti”, “Uzun Çoraplý Kýz Pippi”, "Gülibik", "Fadiþ", “Küçük Prens”... Hemen oracýkta paylaþmýþlardý, sen þunu al, ben bunu alayým.


:CHIE:
17 / 06 / 2006


Öðretmen tüm sýnýfa dönerek, biraz da yüksek sesle sordu:

-Kitaplar kimde diyorum size? Çabuk kimde ise çýkarsýn kitaplarý, yoksa tek tek hepinizin de çantasýný arayacaðým ona göre!

-Örtmenim bende deðil.

-Valla bende de deðil örtmenim.

-Aaaa, kimde bu kitaplar?

Sýnýftaki tahta sýralara kümeler halinde oturmuþ çocuklardan kaçýncý kez karýþýk, þaþkýn yanýtlar geliyordu.

Uzun boylu, yaþý kýrk-kýrkbeþ civarlarýnda olmasýna raðmen saçlarý bembeyaz olmuþ, ama hala gür olduðu için geriye doðru kabarta kabarta tarayabildiði saçlarý olan Remzi Paksoy, bahar gelip havalar ýsýndýðý halde, kýrçýllý yünlü ceketini hala çýkaramamýþtý. Kasabanýn ciddiyeti, disiplini ile ve dolayýsýyla sýnýfýndaki öðrencilerinin baþarýsý ile en çok ün yapmýþ ilkokul öðretmeni idi kendisi.

Yerleri ziftle boyanmýþ tahtalarýn üstünde bir ileri bir geri gitti, geldi. Beyaz tebeþirle yazý yazýlan sýnýf tahtasýnýn tam karþýsýna düþen duvarda, mevsimleri anlatan dört adet büyük tablo vardý. Eðri duran yaz temalý tabloyu eliyle düzeltti. Tekrar sýnýfa döndü:

-Bakýn çocuklar, son kez söylüyorum. Sýnýf kütüphanesinden kayýp olan beþ adet kitap her kimde ise teneffüste gelsin masama býraksýn. Yoksa önümüzdeki derste herkesin çantasýný tek tek arayacaðým ona göre. Ben size üç gündür söylüyorum deðil mi, sömestre tatilinde kimsede kitap kalmayacak diye. Herkes kitaplarý teslim etsin, kitaplarý sayýp, dolabýmýzý kilitleyip tatile gideceðiz diye, deðil mi?

Kitaplarý sýnýfa geleli daha bir ay oluyordu. Ýleri görüþlü Remzi Paksoy, 70’li yýllardaki çocuk kitaplarý eksikliðini gidermek için bir yayýnevinin çýkardýðý çocuk serisini, hemen farketmiþ ve bunlarý bir þekilde okula ve hatta sýnýfýna kazandýrmanýn yolunu düþünmeye baþlamýþtý. Sýnýf kütüphanesinde sadece Kemalettin Tuðcu kitaplarý vardý. Her ne kadar çocuklara okuma zevkini bu kitaplar aþýlasa da, sadece bunlarý okumaktan sýkýlmýþlardý artýk. Sonunda bulduðu formül ile her çocuða kendi kafasýndan, o çocuðun alievi durumuna göre biçtiði miktarý söyleyerek belirli bir miktar para toplamýþtý.

-Sen Veli, 10 lira getir.

-Saadet, sen dayýna söyle 5 lira versin.

-Selver, sen 15 lira getir.

Sadece iki kiþiden 20 lira istemiþti. Birisi kasabanýn tek benzin istasyonunun sahiplerinin kýzý Aytül. Diðeri de babasý Mal Müdürlüðü’nde memur olarak çalýþan Nesrin.

Nesrin babasýna söylediðinde, babasý kýzmýþtý:

-Niye bizden 20 lira istiyor ki? Ben benzinciler kadar zengin miyim?

-Ama baba....

-Yoksa sen mi hemen ön atlayýp, örtmenim, örtmenim ben yirmi lira getireyim dedin?

-Ýnan olsun demedim baba. Öðretmen kendisi söyledi herkese. Bana da sen yirmi lira getireceksin dedi.

-Gideyim de akþam kulüpte sorayým þu öðretmene. Ben neyim ki, benden de yirmi lira istiyor?

-Baba, ne olursun sorma. Ne olursun. Utanýrým ben sonra.

Nesrin babasýndan güçlükle kopardýðý yirmi lirayý kalem kutusuna koymuþtu da, hemencecik teslim etmiþti yerine okula gidince.

Remzi Paksoy tüm paralarý toplayýnca yayýnevine bir mektup yazdý. Yeni çýkan çocuk kitaplarý serisini istediklerini, kargo ile gönderip gönderemeyeceklerini ve banka hesap numarlarýnýn ne olduðunu soran. Yayýnevinden gelen yanýta göre de, öðrencilerinden topladýðý paranýn üstüne bir yirmi lira da kendisi koyup yatýrdý yayýnevinin banka hesabýna.

Artýk tüm sýnýf heyecanla gelecek olan koliyi bekliyordu. Acaba on günde gelir mi idi? On gün, onbeþ gün, yirmi, otuz...Derste iken her kapý çalýþýnda tüm öðrenciler heyecanlanýyordu. Gelen postacý mý idi? Elinde büyükçe bir koli var mý idi? Otuzyedinci gün koli kutusu geldi. Tahminlerinden daha büyüktü. Ýçinden rengarenk resimli kapaklarý olan, hem de kuþe, beyaz kaðýda baskýlý kitaplarý çýktý.

Koli kutusunun içinden neler çýkmamýþtý ki? “Pal Sokaðý Çocuklarý”, “Fareler Cumhuriyeti”, “Uzun Çoraplý Kýz Pippi”, “Gülibik”, “Fadiþ”, “Küçük Prens”... Hemen oracýkta paylaþmýþlardý, sen þunu al, ben bunu alayým. Kayýtlarýný zor almýþtý Kitaplýk Kolu Baþkaný Nesrin. Kimde ne var, bir deftere kaydetmek zorunda idi. Hangi tarihta almýþ, hangi tarihta iade etmiþ, kitabýn adý, alan kiþinin adý. Deftere çektiði dikine çizgilerle bunlarý ayýrýp, sonra da tek tek yazýyordu.

Sonra kitaplarý deðiþ tokuþ ederek okumaya baþladýlar. Sen “Uzun Çoraplý Pippi”yi okudun mu? Ben onu aldým, oradaki kýzý çok sevdim, çok özgür. Ben “Pal Sokaðý Çocuklarý”ný daha çok sevdim, çünkü mahallede çocuklar ne güzel takým kurup karþý mahalle ile maç yapýyorlar, ama sonu kötü bitiyor.

Çocuklar kitaplara doyamadan sömetre tatili gelmiþti iþte. Remzi Öðretmen önce, tatilde her çocuða bir kitap verme kararý aldý. Sonra da vazgeçti. Çocuklar köylerine giderler, baþka yere giderler, sonra orada unutur, kaybeder gelirler kitaplarý. Parayý bile güç bela toplamýþtý zaten velilerden. Þimdi bir de kayýp kitaplarý mý toparlamaya uðraþacak? Önlerinde bir dönem daha var zaten, o zaman okurlar. En iyisi sömestre tatilinde kimseye kitap vermemek...

Sömestre tatili öncesi tüm kitaplar toparlandýðý halde beþ adet kitap yoktu iþte. Remzi Öðretmenin tüm sýnýfa kýzýp, baðýrmasý ve çýkýþmasýnýn ardýndan, nihayet teneffüs zili çaldý. Koridorlarda okulun bahçesine çýkan çocuklarýn uðultusu yükseldi. Remzi Öðretmenin sýnýfý da boþaldý. Üç beþ kiþi kalmýþtý sýnýfta sadece. Nesrin en yakýn arkadaþlarýndan Zeynep ve Saadet’i yanýna çaðýrdý. Sýnýfýn en dip köþesine gittiler sessizce.

-Zeynep, Saadet size söyleceklerim var. Kayýp kitaplar bende. Tatilde okurum diye almýþtým. Kitaplýk Kolu Baþkaný olduðum için kimse anlamaz diye düþündüm. Remzi Öðretmenin kitaplarý sayacaðý hiç aklýma gelmemiþti. Ben ne yapacaðým þimdi?

Pratik düþünceli olaný sözü aldý önce:

-Öðretmen masaya býraksýn kim aldýysa dedi ya, býrak þimdi tam zamaný.

-Býrakacaðým, ama kimde imiþ bakalým bu beþ kitap derse, ne olacak? Sonra sýnýftan birisi beþ kitabý da masaya benim býraktýðýmý görür de öðretmene söylerse?

Zeynep daha sakin ve sessizdi. Ama o da içtenlikle yardýma hazýr olduklarýný söyledi. Kitaplardan birisini Zeynep, ikisini Saadet aldý Nesrin’in çantasýndan usulca. Sonra da götürüp öðretmenin masasýna býraktýlar teneffüs bitmeden.

Remzi öðretmen sýnýfa girince ve masasýnda kitaplardan üçünü görünce çok da üstüne gitmedi kitaplarýn kimde olduðuna dair.

Ama Nesrin soðuk soðuk terler döküyor, korkudan kalbi hýzlý hýzlý atýyordu. Þu sýkýntýdan bir kurtulsa bir daha fazla kitap almayacaktý dolaptan. Tamam ama benim de bu kadar hakkým olsun caným diye düþündü. Koskaca kitaplýk kolu baþkaný deðil miyim hem ben? Teneffüslerde bahçeye bile çýkmayýp kitaplarý daðýtmak, kayýtlarý tutmak, dolabý düzeltmek için uðraþmýyor muyum? Hem de tamý tamýna yirmi lira getidim alnýrken kitaplar. O kadar da hakkým olsun deðil mi?

Düþününce kendini haklý buluyordu, ama sýkýntýdan da bacaklarý titriyordu. Yakasýný çekiþtirdi eliyle. Allahtan annesi Almanya’dan gelen iþçilerden bu beyaz fistolu yakayý almýþtý da, siyah önlüðünün üstüne o insanýn boynunu kesen naylon yakalardan takmaktan kurtulmuþtu. Ama bunun da arkadaki topluiðnesine dikkat etmek gerekiyordu. Arkadan yakanýn uzantýsý olan kalýn ipleri baðlamak yetmiyordu. Sonra çözülüp düþebiliyordu yaka sen farketmeden. Arkadan bir de topluiðne ile tutturmak gerekiyordu. Tabii, bir de o topluiðne boynuna batmasýn diye dikkat etmek...

Yakasýný çekiþtirmeyi býrakýp, kendisinde kalan en son iki kitap için öðretmenin masasýna gitmeye karar verdi.

-Öðretmenim bu iki kitabý çantamda unutmuþum ben. Benim çanta çok gözlü ya, o aralara sýkýþmýþ kalmýþ, ben görmemiþim. Ama ben bunlarý sömestre tatili için teslim etmek istemiyorum. Çünkü sömestre tatili için kitaplýk kolu baþkanýnýn iki adet kitabý eve götürme hakký olduðunu düþünüyorum!

-Hým! Dur bir düþünelim. Ama o zaman arkadaþlarýna haksýzlýk olmuyor mu? Böyle bir karar aldý isek herkesin buna uymasý gerekir deðil mi?

Sesi titremeye baþlamýþtý, ama vazgeçmeye niyeti yoktu.
-Ama ben kitaplýk kolu baþkaný deðil miyim? Zaten dolabýn anahtarý da tatilde bende kalmayacak mý? Ýþte anahtarý nasýl koruyacaksam, kitaplara da gözüm gibi bakarým, söz veriyorum.

-O zaman þöyle yapalým Nesrin; sen bu iki kitabýn yanýsýra, sana ödev olarak vereceðim kitabý da okuyacaksýn. Ýþ Bankasý Müdürü’nün geçen gün hediye ettiði Ýþ Bankasý Yayýnlarý’nýn “Atatürk’ün Yurt Gezileri” kitabýný da okuyacaksýn, tamam mý?

-Ama, öðretmenim, o kitap çok kalýn. 15 günde hepsini bitiremem ki!

-Olsun, sen de yarýsýna kadar okursun.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Örgü, Þiþ ve Yünler
Deli Memo
An
Yufkalar, Bilgisayar ve Batan Güneþ
Sabun, Makas, Çömlek
Kitaplar Hep Amcalarýn Olurdu
Günýþýðý


Ceren Emre kimdir?

Yaþamý kýyýsýndan yaþadýðýmý düþünüyor, daha sahici, daha gerçek bir yaþam istiyorum. Ya bu daha fazla huzursuzluk ve daha çok yorgunluksa?. . . Ama bunlarý göze alabildiðimi söyleceyek kadar da cesur deðilim. O zaman buyur, sadece önüne konulan yemeði yemekle yetin!. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Edebi olarak Buket UZUNER, Orhan PAMUK, Cahit UÇUK, Isabella ALLENDA sayýlabilir, ama asýl asýl yaþam felsefesi etkisi Özdemir ASAF, Hermann HESSE ve elbette NIETZCHE.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ceren Emre, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.