"Yumuþak olma ezilirsin, sert olma kýrýlýrsýn." -Victor Hugo |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Her büyük hastanenin acil servisinde olduðu gibi, burada da nöbet hareketli geçiyordu.doktorlarla müsait olduklarýnda görüþeceðim için Tecrübeli uzman hekimlerin yanýnda, Ben sadece olup bitenleri dikkatlice izliyordum. Saat gecenin bir buçuðuydu. iki bayan, kollarýndan tuttuklarý , 16-17 yaþlarýnda ,esmer, topluca bir delikanlýyý hastaneye getiriyordu. Delikanlýnýn babasý olduðu anlaþýlan bir bey arkalarýndan soluk soluða geliyor , bir yandan da þöyle sesleniyordu : - Kurtarýn yavrumu,kurtarýn çocuðumu ! Nöbetçi doktor , gecenin yorgunluðuyla gömüldüðü koltuðundan doðruldu. Bu arada hemþireler yeni gelenleri karþýlýyordu. Ben doktorun yanýnda ayakta bekliyordum. Adam konuþmaya devam ediyordu ; - Doktor Bey , oðlum intihar niyetiyle ilaç içmiþ. Annesi fark edince, hemen getirdik. - Aldýðý ilaçlar yanýnýzda mý ? Adam , ceketinin ceplerinden hap kutularýný çýkarýp doktora gösterdi. - Þu haptan on beþ - yirmi tane , þundan on kadar , þundan da üç-beþ tane içmiþ. - Ne zaman içtiðini biliyor musunuz ? - Ýki saat kadar olmuþ. Doktor hap kutularýný uzun uzun inceledikten sonra , bir delikanlýya , bir de kutulara baktý. Ardýndan kafasýný saða sola sallayýp yüzünü buruþturarak -Hýmm ! Yazýk , çok yazýk ! Aile endiþe ve merak içinde , doktorun bir þeyler söylemesini bekliyor , ama doktordan ses çýkmýyordu. Bense , gencin midesini yýkayacaklarýný düþünüyordum. Kýsa süren bir sessizlik, babanýn sorusuyla bozuldu: - Ne yapacaðýz doktor bey ? Doktorun yüzü gerginleþti . Bakýþlarýný ümitsizce kaldýrdý. Dudaklarýný ýsýrdý. Baþýný çaresizce saða sola salladý . Elleriyle de çaresizlik iþareti yaptý. Aðzýndan dökülen son sözler , hasta ve yakýnlarý için kurþun gibiydi. - Üzgünüm! Yapýlýcak bir þey yok . Hem bu ilaçlar ... Üstelik de geç kalmýþsýnýz. Ben göz ucuyla aileye baktým. Hepsinin gözleri fal taþý gibi açýlmýþ , beti benzi atmýþtý. Delikanlýnýn yüzü korkuyla gerilmiþti. Annesi ve kýz kardeþinin desteðiyle ayatkta zor duran delikanlý, birden doðrulup pür dikkat doktora baktý. Doktorun ifadelerindeki kesinliði ve yüzündeki ciddiyeti görünce sarsýldý. Dizlerinin baðý çözülmüþcesine kendini yere býraktý. Aile fertlerinin ayakta duracak mecalleri kalmamýþ olacak ki herbiri bir kenara çöktü. Baba ve anne birþeyler mýrýldanýyorlardý. Uzun süren bir suskunluk ve þaþkýnlýktan sonra : Ne olacak doktor bey ! Hiçbir þey yapamaz mýsýnýz ? - Artýk çok geç. Bu durumda maalesef bir þey yapamayýz. Yapsak da yararý olmaz herhalde bir saate kadar hastayý kaybederiz. Gene de hastayý müþahede altýnda tutalým. Ben de en az aile kadar þaþýrmýþtým . Delikanlýnýn yüzüne bakýyordum. Ölüm endiþesi ve ümitsizlik, iliklerine kadar iþlemiþ gibiydi. Kendimce neler hissettiðimi düþündüm. Ölüme bu kadar yaklaþmak gerçekten zor bir durum olmalýydý. Hem insanýn bir saat sonra öleceðini bilse neler düþünür neler hisseder, neler yapardý ? Aslýnda her birimizin , ölüme bir saat yaklaþacaðý an gelmeyecek miydi ? Hayatýn karmaþa ve med -cezirleri arasýnda ölüm gerçeðini nasýl da atlýyor ve kendimize uzak görüyorduk. Þimdi bu delikanlý geçmiþini, arkadaþlarýný , ailesini düþünüyor olmalýydý. veya ölümden sonraki hayatý ; yani bir saat sonrasý belki de arkasýndan neler düþünülüceðini konuþulucaðýný... Halbuki ne kadar çok planý vardý. Þimdi ise , o planlarý düþünmek bir yana son saatini nasýl geçiriceðine dair doðru düþünme melekesini bile kaybetmiþ gibiydi. Diðer taraftan , hayat devam ediyordu. Ýçeride yatmakta olan bir hastanýn yakýnlarý doktora bir þeyler sorarken , sedye ile bir hasta daha getiriliyordu. O ara baþka bir doktor kapýdan içeri giriyordu. Biliyorum , sohbet için geliyor . Az ötede , hemþirelerin küçük teybinden, bir arabeks parça yükseliyor : Batsýn bu dünya hayatla ölümün iç içeliði galiba diyorum kendi kendime ... Baba toparlandý. Yalvaran bir eda ile sorusunu tekrarladý : - Hiçbir þey yapamaz mýsýnýz doktor bey ? Hiç mi ümit yok ? Ýçeri yeni giren doktor , kaþ göz iþaretiyle ne olduðunu sordu. Doktor ayaða kalkýp kesin bir ifade ile cevap verdi. : - Ýntihar giriþimi doktor bey . Geç kalmýþlar maalesef. Durum da ciddi yapýlýcak bir þey kalmamýþ . Sonra raporunu düzenleriz. Söylenenleri dikkatle dinleyen delikanlýyý ölüm gerçeði ile yüzleþmek ürkmüþtü. Piþmanlýk duygusu içersinde ve titrek bir sesle doktora " Kurtulmak için ne yapmak gerekiyorsa yapmaya hazýrým. Ne olur doktor ! Beni kurtarýn , ölmek istemiyorum . dedi . Doktor oralý bile olmadý. içeri giren diðer doktor, - Ölüme bu kadar yakýn bir kimseyi daha önce hiç görmemiþtim. Üstelik çokda gençti. Morga gidip , gencin otopsisini düþünüyorum. - Demek , karþýmda duran bu diri beden birazdan ölecek , otopsi için açýlýcak ve biz bir rapor düzenleyip býrakacaðýz ! Hayat ve ölüm... Yaþamak ve ölmek .. Genç olmak , yaþlý olmak , hayatý anlamak , ölümü benimsemek .... Hayatý ölüme bir girizgah olarak deðerlendirebilmek ... Ölüme her an hazýr olmak ..Veya kendini hazýr hissetmek ... Kýsacasý ölüme kuþanmak .... Hayata ve ölüme anlam kazandýrmak .... Bir sürü düþünce beynime doluþuyor. Doktor oradan uzaklaþtý. Ben de peþinden gittim. Biraz korkak bir tavýrla sordum : - Doktor bey ! o çocuk gerçekten ölecekmi, Doktor dönüp , gözlerimin içine baktý : Kardeþim görüyorsun , burada ayakta zor duran yaþlýlar bile biraz daha hayatta kalmak için mücadele ederken , bu delikanlý dana on yedi yaþýnda ve intihara kalkýþýyor . Ölmek istiyorsa , neden mani olalým? Biraz isteði ile baþ baþa kalsýn bakalým. Ölüm ne imiþ , hayat ne imiþ düþünsün ! Yaþamanýn deðerini, ailesine ne kadar acý çektirdiðini fark etsin ! Dahasý Allah'ý hatýrlasýn ; kul olmayý... Ölümü ve sonrasýný da tabii ki ...Arkasýndan , beni bir kez daha þaþýrtan bir kahkaha atýp þöyle dedi : - Yoksa , sende mi inandýn öleceðine ? - Ne yani , delikanlý ölmeyecek mi ? Gülerek , ilaç kutularýný gösterdi. Elindekiler vitamin hapý , öksürük ilacý ve balgam sökücülerdi. Mutlu ve saðlýklý kalýn ...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © adnan karakuþ, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |