Kendi görüþlerim var -saðlam görüþler-, yine de her zaman onlara katýlmýyorum. -G. Bush |
|
||||||||||
|
9 Temmuz günü, Kuruçeþme Arena’da Sean Paul denen, kutsal, ateþli ve bir o kadar da karizmatik rapçi arkadaþýn konserine, halkýmýn nabzýný tutmak banahesi ile gittim. Amaç kesinlikle çok adaleli bir insan olan ve sesindeki karizmadan bacaklarýmý titreten kimliði yakýndan görmek istememdi. Ve ben gecenin sonunda büyük bir migrenle eve gider buldum kendimi. Oysa ne hayallerim vardý, sahnenin önüne gidip, gözlerinin içine bakacaktým, o da beni sahneye davet edecekti vs,vs, vs. Ama geldiðim noktanýn bununla uzaktan yakýndan ilgisi yoktu, hatta sahneden o kadar uzaktaydým ki benim için bit kadar bir adam artýk Sean Paul. Konser gerçekten kocaman bir alandaydý ve gelenlerin yaþ ortalamasýndan Sean Paul’un, Kenan Doðulu’dan daha fazla ailemizin þarkýcýsý olduðu anlaþýlmaktaydý. 7 yaþ civarý erkek çocuklarý, altlarýnda bol pantolon, kafalarýnda kasket çýkan bilimum rap gruplarýnýn þarkýlarýna aileleri ile birlikte, ayný hýzla, eþlik ediyorlardý. 12-17 yaþ grubu kýzlarýmýzýn bazýlarý yalnýz, bazýlarý Allah’ýn lütfü sabýrlara sahip aileleri ile gelmiþlerdi. Ve zaten bende film bu anda koptu. Mesaj 1: EYYYYYYYYYYYYYYY TÜRK MÝLLETÝÝÝÝÝ, OBEZÝTE SENÝ DE VURMAYA BAÞLAMIÞ, GÖZÜNÜ KULAÐINI AÇ, YEMENE DÝKKAT ET! 16 yaþýndaki kýzlardan daha genç gözükme nedenimin bir gün gelip 54 kiloluk bünyem olacaðýný hiç düþünmemiþtim. Benden iki tane düþünün, altýma da bir bol pantolon, üstüme de mümkünse göbeðimi açýkta gayet estetikten uzak bir þekilde açýkta býrakacak bir kýsa büstiyer giydirin, ondan sonra seyreyleyin yurdum genç kýzlarýnýn halini. Ýngiltere’de geçen yýl itibariyle çikolata kaplamalý ürünlerin reklamý yasaklandý. Sadece bu da deðil, sakýz, þeker, dondurma reklamlarý bile yasak. Kaldý ki, batý avrupa ülkelerinin yaþ ortalamasý 45’in üzerinde. Hal böyle olunca pazar kalýyor bizim gibi nufüsunun %65’i, 35 yaþýn altýnda olan ülkeri zehirlemeye. Kendi ülkelerinde yaþlanan ve artýk kategoriye girmeyen gruplarý yakalama çabalarý dýþýnda, büyük firmalar bizim gibi ülkelere yüklenmeye baþladýlar. Hala pazarýmýzda öylesine büyük bir potansiyel var ki en az 20 yýl daha onlara ekmek çýkarabiliriz. Ve fakat bu, onlarýn bugün aðlamakta olduklarý ve yeme, üretme biçimlerini bile deðiþtirmek zorunda kaldýklarý hastalýklarý ülkemize de hýzla getirir. Hatta benim gördüðüm getirmeye baþlamýþ bile. 16-17 yaþýnda gördüðüm bu kýzlar, ellerinde bira, sosisli sandviç ile karþýmda dans ederlerken ciddi anlamda geleceðimizi emanet ettiklerimize þüphe ile bakmaya baþladým. Hadi ben de daha 20’li yaþlarýn içerisindeyim ama o yaþtayken bu kadar kilolu olduðumu hiç hatýrlamýyorum. Çünkü Mc Donald’s ben ilkokuldayken bu ülkeye geldi, gözümüzü atýþtýrmalýk kategorisine açmadan büyüdük biz. Ýliþkilerinde, tavýrlarýnda büyümeye özenen ve fakat bunu sadece cüsseleri ile gerçekleþtiren genç kýzlarýmýzýn ailelerinin bunu gözden kaçýrmadan çocuklarýný denetlemeleri gerektiði bir konserde ortaya çýktý ki o da benim amacým dýþýnda geliþti, hatta gecemi de bok etti diyebiliriz. Kýç seyretmekten adeleden uzak kaldýk. Bir data daha vermek istiyorum, Türkiye’deki atýþtýrmalýk ürünlerin tüketim oraný nüfusu yarýmýza bile yaklaþmayan Yunanistan’ýn bile çok altýnda. Buna raðmen bu çocuklarýn hangi noktada manyakça kilolandýklarýný anlamak için ciddi düþünmek gerekiyor. Yeterli spor faaliyetine katýlmayan, bunun yerine zamanýný Yonja’da arkadaþ arayarak geçiren, tv karþýsýnda günde ortalama 5 saat harcayan bir genç kuþaðýn, gelecekte bu ülkeyi kime satacaðýný düþünmeye baþlýyorum. Elma þekerine gideriz diye düþünüyorum, arttýran gelsin. Acýmasýzca gibi gelmesine raðmen, apolitik olduklarý kadar, akraba evliliðinden olma zekaya da sahip gibi duran bu genç kesim, aslýnda dünyanýn en büyük þirketlerinin de hedef kitleleri. Adamlarýn junk food diye tabir ettiði aslýnda çöp olan ve yasaklý durumdaki bu gýdalarý burada hýzla talep görüyor. Ben de ýspanak haþlama ile yaþanmayacaðýný biliyorum ama giderek zeka ve fiziksel olarak yok edilen gençliðin de bilinçlendirilmesi gerektiðini düþünüyorum. Pazara olan yatýrým ve talebi arttýrýcý her hareket aslýnda bu gençlerin gidereke daha umarsýz olmalarýna neden olacak.Ailelerin bu konuya özellikle ilkokul çaðýndna itibaren dikkat etmesini gerektiðini düþünüyorum. Mesaj 2 ALLAH, HAMÝLELÝK DÖNEMÝNDEN BAÞLAYARAK EBEVEYÝNLERÝN SABIR DOZAJINA AYAR ÇEKMEKTEDÝR. Her anne, çocuðu ile arkadaþ olmak, ona yakýn durarak iliþkilerini bilmek ve kontrol etmek arzusundadýr. Kimisi bunu beraber vakit geçirerek yapar, kimisi serbest býrakýr baþýna patlar, kimisi biraz sýrdaþ olmaya çabalar. Benim gördüklerim birlikte rap dinlemeye gelmiþlerdi. Bir grup zavallý annenin, ceza çektiði bu günde onlarýn ne kadar çocuklarýna deðer verdiklerini trajikomik bir halde gördüm. Kimileri sahne kenarýndan uzaklaþýp, tek baþýna çimenlerin sütünde kýzlarýný rahatsýz etmeden 5 saat boyunca rap dinlediler. Kimileri gelmeden belli ki iþkenceyle sözleri ezberlemiþler, Ýstanbul Attack ve Ceza’ya eþlik etmeye çalýþtýlar. Anne olma potansiyeli yüksek bir kadýn olarak böyle bir fedakarlýk karþýsýnda gerçekten duygulandým. Çünkü ben bile 5 saatin sonunda bayýlmak ve hatta kendimi klasik müziðin dinginliðine vermek istiyordum. Bir ara yanýmdaki kadýncaðýz, aðlamaklý bir halde bana döndü: -“ Pardon yavrum, Ceza diye bir grup varmýþ, sonra da Bu Sean Paul denen çocuk çýkacakmýþ, nerde bu Ceza fenalýk bastý bana burda!” deyiverdi. Belki o an, önde arkadaþlaýyla dans eden kýzý, annesinin nasýl bir fedakarlýkla orada olduðunu anlamýyordu ama ben kadýnýn gözlerindeki bezginliði, artýk bitmeye yaklaþan sabrýný çok yakýndan gördüm. Ve þu soruyu sordum kendime, Onunla konsere gidip kendime iþkence etmeden, saygý duyulmak adýna çocuðumun ayaðýna gidip sevgilileri hakkýnda sorular sormadan, çocuðumla nasýl arkadaþ olup, onu çevreden gelebilecek tehlikelere karþý koruyabilirim? Cevabý henüz bulamadým, bilenler el kaldýrsýnlar lütfen... Sevgiyle, Esra
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ESRA BAYKAL ÇETÝNKAYA, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |