En bilge insanlar bile arasýra bir iki zýrvadan hoþlanýrlar. -Roald Dahl |
|
||||||||||
|
Bir martý, ama sýradan bir martý deðil kiþilikli, adý bile var: Jonathan Livingston. Baþkalarý farklý þekilde yorumlayabilir ama benim için bu sýr en temel fiilde yatýyor: Olmak. Olmak. Martý Jonathan Livingston’un gözleri var. Çevresini görüyor. Bulutlarý, güneþi, üzerinde uçtuðu köpük köpük dalgalarý, denizi kayalarý görüyor. Bu kadar da deðil; martý Jonathan Livingston’un bilinci var. Kendisine sunulan olanaklarla yetinmiyor. Bir martý ne yapabilir ki, düz uçuþtan ve yiyecek bulmaya çalýþmaktan baþka? “Hayýr! Uçmak her martýnýn yapabileceði bir þeydir. Eðer ben varsam, bundan daha iyi, daha büyük þeyler baþarabilmeliyim. Yalnýz karýn doyurarak yaþanmaz!” Bir martý en çok ne kadar hýzla uçabilir? Bir sayý söyleyebilir misiniz? Saatte þu kadar km hýz yapabilir diyebilir misiniz? Martý Jonathan Livingston da en çok ne kadar hýzla uçabileceðini merak ediyor ve kendini eðitmeðe baþlýyor. Kanatlarýný kýsýp yükseklerden yere doðru pike yapýnca hýzýnýn arttýðýný fark ediyor... “Fark ediyor!” Kaçýmýz önümüze konan yemeði yemeði reddediyoruz? Dünyayý algýlamak, nefes almak, havayý koklamak, yaþamdan tat almak, sevmek, aðlamak, gülmek, yalnýzca bakmak deðil, baktýðýmýz yeri görmek… Bunlar yaþamýmýzýn, daha çok bilincimizin bize kazandýrdýðý þeyler. Bir gün bunlardan vazgeçmek zorunda kalmak ne acý. ‘Olmak’ýn karþýtý ‘olmamak’týr. Ama olan bir canlýnýn daha sonra olmamasý onun ölmesi anlamýna gelir. Günün birinde hepimiz öleceðiz ve bilincimizi kaybedeceðiz. Olmamýzdan ya da bilincimizi kazanmamýzdan daha önce durum ne ise yine öyle olacak. Martý Jonathan Livingston yere doðu pike yaparak hýz rekorlarý kýrýyor. Öyle hýzlý, öyle hýzlý oluyor ki günün birinde… kayalara doðru pike yaparken birden her þey deðiþiveriyor. Ýçinde baþka bir güç çoðalýyor. Gördüðü, algýladýðý þeyler ayný olsa da bambaþka bir dünyada buluyor kendini. Bir martýya istediði gibi uçmakta özgür olduðunu anlatmak ne kadar zor… Sonra arkadaþý Martý Fletcher ile genç martýlara bildiklerini düþündüklerini anlatmak istiyor. Ama martý topluluðu onlarý dinlemiyor ve saldýrýyorlar. Elde ettikleri yeni becerileriyle kolaylýkla saldýrýdan kurtuluyorlar. “Bir martýya istediði gibi uçmakta özgür olduðunu anlatmak ne kadar zor” diyor martý. Martýlarýn olduðu bir kentte yaþadýðým için mutluyum. Çalýþtýðým yerde pencereden baktýðým zaman mutlaka birkaç tanesini görüyorum. Bu kitabýn filmi de yapýlmýþ. Amerikalý þarkýcý Neil Diamond müziklerini yapmýþ. Aþaðýya hoþlanacaðýnýzý umarak linkleri koyuyorum. http://www.youtube.com/watch?v=MgwlvjQ5lHI&mode=related&search= http://www.youtube.com/watch?v=cpNw4m5rsYc&mode=related&search= http://www.youtube.com/watch?v=5TGrsvWoxEs&mode=related&search= http://www.youtube.com/watch?v=gnJVgXL9Qcc&mode=related&search= 24.Aralýk.2006 Pazar
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |