..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dünya hayal gücünün tuvalinden baþka birþey deðildir. -Henri David Thoreau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Uzay > Oðuz Düzgün




19 Mart 2007
Marstaki Maðarada Buluþalým  
Oðuz Düzgün
Bir gün farklý diðer bir gün farklý baþlýklar.Bir gün önce “Mars’ta su bulunduðu” ifâde edilirken diðer bir gün “bu bulunan maddenin su olmadýðý” ifâde ediliyor.Bu yüzden kime inanacaðýmýzý þaþýrmýþ durumdayýz.


:BHJF:
Dünya bilim gündemini yakýndan tâkip ediyorsanýz görüyorsunuzdur haber baþlýklarýný.

“MARS’TA SU BULUNDU” “MARS'TAKÝ MAÐARALAR”

“MARS’TA BÜYÜK BÝR BUZ KÜTLESÝ BULUNDU”

ve benzeri þekilde sürüp giden haber baþlýklarý.Hatta bu haber baþlýklarý bâzen traji-komik bir hal bile alabiliyor.Bir gün farklý diðer bir gün farklý baþlýklar.Bir gün önce “Mars’ta su bulunduðu” ifâde edilirken diðer bir gün “bu bulunan maddenin su olmadýðý” ifâde ediliyor.Bu yüzden kime inanacaðýmýzý þaþýrmýþ durumdayýz.Bu nokta da bilim de inandýrýcýlýðýný yitiriyor ve âdeta bir inanca dönüþüyor.Bilim adamlarý aralarýnda konuþuyorlar:

-Mars’ta su bulunduðuna inanýyorum ben..

-Bana göre su yok Mars’ta..Eðer Mars’ta su olsaydý herhalde orada dünyadakine benzer canlý organizmalar da olacaktý..

-Ýyi ama bizim o canlýlarý bulamamamýz Mars’ta hayat olmadýðýný göstermiyor ki.

-Fakat ben böyle inanýyorum..

-Ýyi öyleyse ben de böyle inanýyorum..

Tabii ki herkesin inancýna, felsefesine saygýmýz sonsuz.Sanýrým bilim ilerledikçe kesinlikler de azalýyor.Ainstein fiziði yerini Kuantum Fiziðine býrakýyor..Shrodinger’in Kedisini bilmeyen kalmadý.Bilimin içeriðinde olan þüphe ve sorgulama eðilimi belli bir ölçekte akýllara þifa veriyor.Ancak bu þüphe eylemi, sýnýrlarýný aþtý mý, dine, inançlara yöneldi mi bu þifanýn yerini ruhsal bunalýmlar ve hatta bu bunalýmlar sonucunda ortaya çýkan intiharlar alýyor.Demek ki þüphe ve sorgulama bilime has kaldýðý müddetçe faydalý bir eylem.

Fakat bilimsel bulgularýn da doðruluðu artýk sâbit olduktan sonra bu bulgulardan þüphe duymak da obsesif bir vâkýa.Yâni dünyanýn kendi ekseni etrafýnda döndüðünü ortaya koyan bulgular o kadar kesindir ki bu gerçekten þüphe duyma ve bu þüphenin sonucunda psikolojik travmalar geçirme olaðandýr.Pek çok gerçek bilim adamýnýn hayatýnda da bu tür ruhsal abartýlar mevcuttur.Elbette itidâli muhazafa edenler her zaman muhakkak vardýr.Ancak þunu da söyleyelim ki bilim biraz da toplum tarafýndan “delice, çýlgýnca” olarak adlandýrýlan düþüncelerin, teorilerin yüreðinde çarpýyor.Ve bu teorileri ortaya atanlar da “deli, çýlgýn” olarak adlandýrýlýyor.Kimse þunu anlamýyor:

“Bilimin görevi zâten var olaný söylemek deðildir, bilim sýra dýþýnýn tercümanýdýr.Kabul edilen bilimsel gerçekler sorgulandýkça eðer doðruysalar, bu gerçek kabul edilenlerin kesinlikleri daha da sâbitleþir, yanlýþsalar, yine korkmaya gerek yok, doðrular ortaya çýkmýþ olur.”

Ancak tehlikeli bir sýnýr vardýr ki bu sýnýr asla aþýlmamalýdýr.Bilim dinden elini çekmelidir.Bu alan ayrý bir ihtisas alanýdýr ve bilim adamlarýnýn bu konuyla ilgili bilimsel bulgu bulmalarýna imkân yoktur.Çünkü dinin öngördüðü gerçekler fizik ötesi gerçeklerdir.Elbette bu gerçeklerin doðruluðu ya da yanlýþlýðý aklen, mantýken ortaya konabilir ama bu ilmin konusudur, bilimin deðil.Elbette her insan bilimi kendi inancýný takviye etmek adýna kullanabilir.Ancak inancýný bilimmiþ gibi gösterip insanlarýn inançlarýnýn yanlýþlýðýný asla ortaya koyamaz.Mars’ta hayat olup olmadýðý konusunu bile tam kesin bir þekilde ortaya koyamayan bazý bilim adamlarý, sonsuz boyutlu ve hacimli þu varlýk alemlerinin neresini görmüþler ve de ihata etmiþler ki “dinlerin savunduklarý gerçekler kesinlikle yalandýr” diyebiliyorlar.Ancak bu ihatanýn imkansýz olduðu da ortadadýr.Günümüzde bile gün geçmiyor ki bugüne kadar keþfedilmemiþ bir bitki, bir hayvan türü keþfedilmesin.Nerde kaldý ki sonsuz boyutlu âlemlerde neler bulunup bulunmadýðý gerçekten bilim tarafýndan bilinebilsin.Bu durumda da insanlar dinin, felsefenin yorumlarýna muhtaçlar.

Ancak tabii ki konu Mars olunca iþler biraz deðiþiyor.Bu gezegende bizler gibi canlý, biyolojik organizmalar var mý yok mu sorusu kafalarý kurcalýyor.Bir bilim adamýnýn dediðini diðer bilim adamý yalanlýyor.Ya da kasýtlý olarak bir gün baþka, diðer gün baþka haberler toplumun gündemine getiriliyor.Hatta bâzý bulgular öyle büyütülüyor ki!Bu bulgulara karþý toplumun yorumu þöyle:

“Mars’ta yedi adet yer altý maðarasý bulunmuþ.Yakýnda bu maðaralardaki kýþ uykusuna yatmýþ Mars ayýlarýnýn, acayip þekilli yarasalarýn yaþamakta olduklarýný da duyarýz.Ancak bu haberin ertesi gün yalanlanacaðýna eminim.Yine bir baþka haberde Mars’ta dev buz kütlelerin bulunduðu ifade ediliyor.Bu buz kütlelerinin %90’ý suymuþ.Yakýnda Mars Buz Kayaðý turizmi canlanýrsa sakýn þaþýrmayýn.”

Amerika’nýn, güçlü devletlerin Mars’la neden bu kadar ilgilendiði de ortaya çýkýyor.Sanýrým dünyadaki su olanaklarý tükendiðinde bu buzlar eritilerek kullanýlacakAslýnda deðerlendirilmesi gereken bir potansiyel buradaki buz kütlesi.Biraz da dünyamýzýn berrak su kaynaklarýna dikkatlerimizi yöneltsek, onlarýn kurumasýný önlemeye çalýþsak.Onlarýn deðerini anlasak..Ve bir ihtimal daha var.Bu gezegende deðiþik mâden rezervleri olabilir.Sanýrým Amerika bunlardan da istifâde etmek istiyor.Irak’ta onca askerinin ölümünü petrol için göze alan Amerika, Mars’a bu denli önem veriyorsa bir bildiði ve de kazanacaðý bir þeyler vardýr.Amerika kýtasýnýn ilk sâkinlerini hatýrlayýn.Seyrettiðimiz western filmlerinde altýn bulabilmek için devamlý oradan oraya göçüp giden Amerikanýn ilk göçmenlerini bir hatýrlayýn.Post-Modern sömürgeciler þimdi de gidip Mars’ý sömürecek.Umarým orada Kýzýlderililer benzeri katledilecek canlýlar bulamazlar.Þu gerçeði de unutmamak gerekiyor.Mars’ý, Ay’ý ele geçiren dünyayý da ele geçirmiþ demek.Bu gezegenlerden, uydulardan yapýlacak bir saldýrý ile dünyanýn istenilen bölgesi anýnda yok edilebilir.Bir de bu durumun psikolojik etkisi var.Göklerin kapýlarýný açan güçler, buradaki birkaç gezegeni ele geçiren güçler insanlýða bir mesaj veriyor:

“Biz dünyayý da, sizin memleketinizi de çok kolay ele geçirebiliriz.Hareketlerinize dikkat ediniz!”

Peki Türkiye ne yapýyor uzay araþtýrmalarý alanýnda?Sanýrýz Tubitak daha yeni yeni ciddi faaliyetler, projeler hazýrlamaya baþladý bu konuyla ilgili.Fransýzlarýn yardýmýyla uzaya gönderilen Turk-Sat uydularýný hepimiz biliyoruz.Yine NASA’da çalýþan pek çok Uzay Bilimcimizin olduðu da âþikârdýr.Film sektöründe de “uzay” temalý filmler animasyon teknolojisinin de yardýmýyla çokça çevrilmeye baþladý.Üstelik bu filmlere halk da desteðini veriyor.Yâni insanýmýzýn zihninde uzaya çýkma düþüncesi þekillenmeye baþladý.Yine bazý Bilim-Kurgu kitaplar da Türk insanýna acaba biz de “Aya, Mars’a” çýkamaz mýyýz dedirtti.Mesela ben bile “Göksel Ýhtilal” adlý roman denememde Türkiye uygarlýðýna Mars’ta koloniler kurdurtmuþtum bir keresinde.Demek ki bu alanda yapýlacak çalýþmalarýn beklentisi içinde insanlarýmýz.

Artýk Mars’la ilgili ya da diðer gezegenlerle ilgili haberleri bizzat kendimiz gidip kaynaðýndan öðrenmeliyiz.Kendi uydularýmýzý uzaya göndermeli ve Mars yüzeyinde bir an önce bizler de keþifler yapmalýyýz.Çok geç kaldýðýmýzýn farkýndayým ama zararýn neresinden dönülürse kârdýr bildiðiniz gibi.Bu uzay fetihlerini yapmadan da biz güçlüyüz, büyüðüz edebiyatýna girmemeliyiz.Gündemimiz o kadar basit ki birkaç olumlu örneðin dýþýnda önümüze olumlu gâyeler koyan yok.Ýnsanlarýn inançlarýný deðiþtirmek, yüksek makamlardaki yüksek görevleri býrakýp da moda belirleyiciliðine soyunmak, insanlar için sâbit kýyafetler, deðiþmez fikirler buyurmak bizim için en önemli görev.

Peki Mars’a ne zaman gideceðiz?Kendi arabamýzý ne zaman yapacaðýz?Kendi biliþim sistemlerimizi, programlarýmýzý ne zaman üreteceðiz?Türkçemizin dünya dili olmasý adýna neler yapacaðýz?Üniversitelerimizdeki eðitim kalitesini nasýl arttýracaðýz?Noel Baba sektörünün gönüllü tüketicileriyiz de Nasreddin Hoca’yý ne zaman evrenselleþtirebileceðiz?

Bu ve benzeri sorular biliyorum canýmýzý sýkýyor biraz ama iþte asýl gündemimiz bunlar olmalý bizim.Býrakalým herkes istediði gibi inansýn, istediði gibi giyinsin.Ancak herkes bir ülkü etrafýnda birleþsin.Güzel ülkemiz Türkiye’mizi dünyanýn en güçlü, en müreffeh, en ileri ülkesi yapalým.Birbirimize saygý duyalým ve el ele çalýþarak sonuçta elde edilecek meyveleri de beraber, hakça, âdilce yiyelim.

Ve bir gün Mars’a gittiðimizde orada ne bir maðara, ne de bir buz kütlesi bulduðumuza sevinelim.Asýl bizi sevindirecek olan, bizim için bayram günü olacak gün kendimizi, öz benliðimizi bulduðumuz gün olacaktýr.Kendini bulmuþ olan bu milleti tek bir hedefe kilitlediðimiz an bütün kapýlar bize açýlacaktýr.

Evet þimdi Türkiye gözlerini biraz da göklere dikmelidir.Uzayýn derinliklerinde yapýlacak fetihler maddi harcamalarýn dýþýnda bedel olarak kan da istemiyor.Getireceði kazançlar ise oldukça fazla.Ýleride uzayýn en gizli köþeleri de parsellendiðinde bizler hayýflanýp duracaðýz, piþman olacaðýz.Ancak son piþmanlýk asla fayda vermeyecek.Üstelik böyle ulvi gâyeler vatanýmýzýn, birliðini, bütünlüðünü de saðlayacak.

Bütün yürekler TUBÝTAK uzay üssünden uzaya fýrlatýlacak olan Uzay Aracý ile birlikte çarpacak.Mars’ýn kýpkýzýl yüzeyine Gökadamlar tarafýndan dikilecek olan Ay yýldýzlý al bayraðýmýz da sevincimizi bir kat daha arttýracak.TRT ekranlarýndan bu güzel aný alkýþlar, gözyaþlarý eþliðinde seyredeceðiz Ardýndan Mars’ýn uygun bölümlerinde yaþam platformlarý oluþturulacak.

Sanýrým bu adam biraz fazla uçtu diyorsunuz.Ancak birileri hayal âleminde biraz fazla uçacak ki ilerlemeler, geliþmeler olabilsin.Hayal etmekten korkmayalým.Artýk bizleri yönetenler için çýtayý yükseltelim:

“Mars’ta koloniler kurmak istiyoruz” diyelim.

Bilim adamlarýna seslenelim:

“Haydi artýk ýþýnlanma cihazýný bulun!” diyelim.

Doktorlarýmýza soralým:

“AIDS’in çaresini bulmak için neler yaptýnýz?”

Kavga ve çatýþma peþinde koþanlara:

“Bu milletin baþarýlara ihtiyacý var.Kýsýr çekiþmelerle, sanal kavga ortamlarýyla bu milletin gücünü boþu boþuna harcamayý býrakýn artýk.” diyelim.

Bu baþarýlarýn gerçekleþmesi için gerekli ilk adýmý hemen atalým isterseniz.En yakýnýnýzdaki Kitapçýya gidin ve ilginizi çeken bir kitabý okumaya baþlayýn.

Her baþarýnýn bir bedeli var deðil mi? Mars’a koloniler kurma ülkümüzü hayal olmaktan çýkarmanýn yolu ise kitap okumaktan geçiyor.

Kim bilir bir on yýl sonra Mars’ýn “Yedi Uyurlar Maðarasý” adýný verdiðimiz bir maðarasýnda inþa edilmiþ bir yaþam platformunda, bu gezegendeki buz kütlelerinin eritilmesiyle oluþturulan suyla demlediðimiz çayýmýzý yudumlarken kitabýmýzý da okuyacaðýz.

Bu seferki hülyamýzsa Satürn’ün uydusu olan Titan’daki Metan gazýný ele geçirmek olacak.Ýnþaallah o zaman da bu konuyla ilgili bir yazý yazacaðým..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn uzay kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Uzaya Ne Zaman Çýkacaðýz?
Marsta Hayat Bulundu!

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Fâtih Ýstanbul'u Kaç Yaþýnda Fethetti?
Mevlid Kardeþliði
Kâfiyelerin Birliði
Kemençe Kimin?
Baklava'nýn Kökeni
Kurân'ýn Kökeni Sümerde mi?
Þiir Düþünceleri
Amerika Osmanlý Tarafýndan Keþfedilseydi?
Medeniyet Bestemizin Notalarý
Evliya Menkýbelerinden Türk Fantastik Edebiyatýna

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sen Var Ya Sen! [Þiir]
Çakkýdý Çakkýdý [Þiir]
Bâlibilen Dilinde Þiir [Þiir]
Üç Boyutlu Þiir [Þiir]
Miraciye [Þiir]
Saðanak Sen Yaðýyor [Þiir]
Bülbüller Þehri Ýstanbul [Þiir]
Türkçe Hamile Beyanlara [Þiir]
Burasý Sessiz Biraz [Þiir]
New Orleans'lý Siyahi Kirpiklerin [Þiir]


Oðuz Düzgün kimdir?

Yazar edebiyatýn her alanýnda çalýþmalar yapýyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Bütün yazarlardan az çok etkilendi. Zaten insanoðlunun özelliði deðil midir iletiþimde bulunduðu varlýklardan etkilenmek?


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Oðuz Düzgün, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.