..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçý, toplumda uzun çalýþma ve çabalardan sonra alnýnda ýþýðý ilk duyan insandýr. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Çocuk > Yasemin Ýnci




23 Aðustos 2007
Çapgöz  
Yasemin Ýnci
Bir süre sonra, karýncalarýn tek sýra halinde metrelerce alana yayýlmýþ olduklarý bir düðün törenine denk gelmiþler. Onca karýncanýn içinde bir tek kanatlý karýnca varmýþ ve o da Çapgöz'ün dikkatsizce üzerine basmasý sonucu kumlara gömülüp kaybolmuþ.


:BCEC:
   Uzun zaman önce, birçok ülkenin padiþahlýkla, beylikle yönetildiði dönemlerde, henüz padiþah tarafýndan göreve yeni atanmýþ bir genç varmýþ. Askerde mert ve zeki oluþundan bu görev ona verilmiþ.

   Lakin bu gence göre ters olan birþey varmýþ. Bey olarak görev yapacaðý yer ülkenin diðer ucunda ve sýnýra oldukça yakýn biryerdeymiþ. Bu yüzden düþman saldýrýsýna hedef olacak ilk yerlerden biride orasýymýþ. o zamanlarda da toprak kazanmak için ülkeler her an birbirlerine savaþ açma durumundalarmýþ.

   Bu sebeple genç bey, birkaç ay evvel evlendiði ve o günlerde de bebek beklemekte olan eþini, bu zorlu yolculuða çýkarmak istememiþ. Beylik yapacaðý bölgenin zor þartlarý altýnda doðacak bebeklerinin ezilmesini istemediðinden eþine þöyle bir teklifte bulunmuþ.

   - Padiþahýmýzýn bana vediði bu kutsal görevi tek baþýma sizlerden uzak tamamlamak istiyorum size zarar gelmesini istemiyorum, burada güvendesiniz, yýllarca ayrý kalmaya dayanýr mýsýnýz?

   Eþi, ülkelerinin mutluluðu için kendi mutluluðunu gözünü kýrpmadan feda ederek, bu teklifi kabul etmiþ.

   Bey, içi rahat þekilde yola çýkacaðý gün, eþine iki tane kutu vererek þöyle demiþ.

   ''Bu kutulardan birinde siyah ipekten bir bayrak var, doðacak bebeðimiz kýz olursa bu bayraðý evimizin damýna dik dalgalansýn. eðer bebeðimiz erkek olursa, diðer kutunun içinde ki altýn pazuyu sakla ve oðlumuz delikanlý olunca pazuyu ona tak ve yalnýz olarak bana yolla, onu böylece tanýrým ve oda cesaretini kanýtlamýþ olur.'' Demiþ ve vedalaþarak çýkmýþ.

   Birkaç gün sonra hamile kadýn bir erkek bebek doðurmuþ. Eþinden geriye kalan en deðerli varlýk olan bu bebeðe gözü gibi bakmaya yemin etmiþ.

   Aradan yýllar geçmiþ. küçük bebek büyüyüp yakýþýklý bir delikanlý olmuþ. Hep babasýnýn özlemini çekmiþ.

   Birgün dedesi, delikanlý torununu yanýna çaðýrarak, yýllardýr beklediði günün geldiðini, bir bey oðlu olarak babasýnýn yanýna gitme vaktinin yaklaþtýðýný anlatmýþ.

   Delikanlý oldukça heyecanlanmýþ. Bir an önce yola çýkmak istiyormuþ. Bir süre sonra beklenen gün gelmiþ.

   Annesi oðluna yol azýðý hazýrlamýþ. Atýnýn heybesini piþirdiði çöreklerle doldurmuþ.

   Dedesi de torununa önemli bir nasihatta bulunmuþ. '' Bak torunum, yolda biri seninle arkadaþ olmak isterse bu çöreklerden bir tane çýkarýp ona ver ve paylaþtýrmasý için bölmesini iste. Þayet böldüðü payýn çoðunu kendine azýný sana verirse o kiþiden uzaklaþ ondan insanlara hayýr gelmez. Þayet sana çoðunu verir ya da yarý yarýya bölerse, sýrrýný asla söylemeden yol arkadaþý olabilirsin, kimseye güvenmemelisin! '' Demiþ.


   Bir süre birlikte yol gitmiþ ve acýkmýþlar. Beyoðlu Çapgöz'e bir çörek uzatarak bölmesini istemiþ. Çapgöz'de çöreði bölerek en büyük payý kendine, küçücük bir lokmayý da beyoðluna vermiþ.

   Beyoðlu, '' Sen bana yaramazsýn ! '' Diyerek Çapgözden uzaklaþmýþ. Denendiðini anlayan Çapgöz yine kýlýk deðiþtirip, kestirme yollardan geçerek beyoðlunun karþýsýna çýkmýþ.

   Beyoðlu Çapgöz'ü tanýmamýþ. Hatta yorulmuþtur diye atýna bile bindirmiþ. bir süre sonra yine acýkmýþlar. Heybesinden bir çörek daha çýkararak Çapgöz'e uzatmýþ ve bölmesini istemiþ. Çapgöz bu sefer temkinliymiþ ve çöreðin azýný kendine, çoðunu da beyoðluna vermiþ. Saf beyoðlu, karþýsýnda ki kurnazýn tuzaðýna düþerek onu kendine yol arkadaþý yapmýþ.

   Bir süre sonra yollarýna sis perdelerinin arasýnda uçsuz bucaksýz çöl ve engin bir deniz çýkmýþ. Dedesinin çizdiði yol haritasýnda bu yokmuþ. Az ilerde hareket eden birþey farketmiþler. Beyoðlu korkarak ama merakýný da yenemeyerek yaklaþmaya baþlamýþ. Çapgöz uzaktan onu seyretmeyi seçmiþ.

   Hareket eden þey kýyýya vurmuþ büyük bir balýkmýþ. Beyoðlunun nazik elleriyle incitilmeden dalgalarýn arasýna taþýnmýþ usulca sulara býrakýlmýþ. Çok geçmeden tekrar su yüzüne çýkan balýk, beyoðluna fýsýldamýþ.

   '' Ey asil insan, sýrtýmdan bir pul al ve birgün bana iþin düþerse bu pulu denize yakýn bir yerde yak dumanýný tütsü yap. O vakit sana en yakýn olan balýk kardeþlerim hemen yardýmýna gelir ! '' Demiþ ve pulunu verip dalgalarýn arasýna karýþýp gitmiþ.

   Çapgöz uzaktan seslenmiþ '' Arkada kalma '' Diye. Balýðýn pulunu boynundaki ipek kesenin içine saklayýp yetiþmiþ yol arkadaþýnýn ardýndan.

   Sis bulutlarý perde perde inip kalkýyor bir yoðunlaþýyor bir açýlýyormuþ. Çok geçmeden kuru bir aðacýn dallarý arasýnda ki serçe yuvasýnýn, büyük bir yýlan tarafýndan sarýldýðýný görmüþler. Yýlan, yuvada ki minik yavrularý yutmak istiyormuþ. Beyoðlu bir çýrpýda aðaca týrmanarak yýlaný aðaçtan uzaklaþtýrmýþ. Durumu çaresizce uzaktan seyreden anne serçe, gelip beyoðlunun omuzuna konarak kulaðýna fýsýldamýþ.

   ''Saðolasýn asil insan, bir telek tüðümü al da, sana yardýmýmýz dokunacaðý bir zaman gelirse yak ve tütsü yap bunu, yakýnýnda ki serçeler yardýmýna gelirler o zaman.'' Demiþ ve tüðünü avuçlarýnýn arasýna býrakmýþ.

   Tüðüde pulun yanýna koyarak ardýndan yetiþtiði Çapgöz piþkin piþkin çýkýþmýþ

   - Zorda kalan onca hayvan var, hangisine yetiþeceksin ki, ne farkedecek ki?

   - Yetiþebildiklerim için çok þey farkedecek !

   Çok geçmeden yollarýna bu seferde, tek sýra halinde ardarda dizilmiþ binlerce karýncadan oluþan bir düðün konvoyu çýkmýþ. Onca karýncanýn arasýnda bir tane kanatlý karýnca varmýþ ve o da Çapgöz'ün dikkatsizce üzerine basmasý sonucu kumlara gömülüp kaybolmuþ.

   Buna olaya da hemen müdahele eden beyoðlu, yavaþ yavaþ kumlarý karýþtýrýp kanatlý karýncayý bulmuþ ve incitmeden, diðer karýncalarýn yanýna koymuþ.

   Kanatlý karýnca da, kanatlarýndan birini çýkarýp beyoðluna uzatarak þöyle fýsýldamýþ.

   Ýhtiyacýn olursa diðerleri gibi yak ve tütsü yap, yakýnýnda ki arkadaþlarým hemen yardýmýna gelirler !

   Diðerlerini nerden bildiðini anlayamamýþ ilkin ama, bu çöllük bölgenin olaðan dýþý bir yer olduðunun farkýndaymýþ beyoðlu.

   Aradan günler geçmiþ. O esrarengiz kumsallýðý gerilerde býrakmýþlar ve bir daha da herhangi enteresan bir olayla karþýlaþmamýþlar. Lakin yol boyu su ihtiyaçlarýný kaynak yerlerden karþýladýklarý için yanlarýna aldýklarý su bittiðinde yine su aramaya koyulmuþlar ve bulmuþlar da. Ama bu kez su derin bir kuyunun içindeymiþ ve suyu yukarýya çýkarmaya yarayan kovanýn baðlý olduðu ip kopukmuþ. Bu durumda birinin suya girmesi gerekiyormuþ. Çapgöz çolak kolunu ve þaþý gözünü bahane ederek bunu yapamayacaðýný söylemiþ.

   Zorunlu olarak beyoðlu inmiþ kuyuya ve kovanýn ipini baðlayarak yukarý kova kova su göndermiþ. At sulanmýþ, Çapgöz sulanmýþ, mataralar buz gibi soðuk suyla doldurulmuþ ve beyoðlu yukarýya çýkmak için hazýrlanýrken bir de bakmýþ ki, kuyunun aðzýna kocaman bir kaya yerleþtiriliyor. Bunu yapan da yol arkadaþý! Panik içinde baðýrmýþ

   - Hey, sen ne yapýyorsun ?
   - Seni oraya hapsetmeye çalýþýyorum !
   - Neden ?
   - Ben, sen olmak için.
   - Lütfen çýkmama izin ver
   -Yerine geçmeme izin verirsen olur, bunu da sýrf yolu bilmediðim için yaparým

   Zavallý saf delikanlý o ýssýz yerlerde ölmektense Çapgöz'ün isteðine uyup kurtulmayý kabul etmiþ ve
   - Tamam. Demiþ
   - O zaman o süslü elbiseleri çýkarýp bana gönder ve benimkileri de sen giyin !
   - Peki

   Demek ki Çapgöz, hangi yollardan gidilmesi gerektiðini ve beybabanýn nerenin beyi olduðunu bilmiyormuþ.

   Beyoðlu elbiselerini çýkarýrken pazusunu ve boynunda ki kesesini Çapgöz'den gizlemek için epey çaba gösteriyormuþ.

   Artýk süslü kýyafetlerin içinde çirkin Çapgöz ve yýrtýk peþmurde kýyafetlerin içinde yakýþýklý beyoðlu varmýþ.

   Beyoðlunun bey babasý da, uzaklardan eþinin yolladýðý bir haberci kuþ sayesinde, oðlunun yola çýktýðýný öðrenmiþ olup minik mektubu defalarca okumuþtu sevinçle.

   Beyoðlu, dedesinin tarif ettiði yollardan, daðlardan derelerden aþa aþa, babasýnýn beyliðine doðru ilerliyormuþ. Süslü kýyafetlerin içinde bey atýnýn sýrtýnda kibirli kibirli kurulmuþ olan Çapgöz, beyoðlunun hemen ardýndaymýþ.

   Diðer yanda bey, yýllardýr özlemini çektiði oðluna karþýlama töreni hazýrlýklarý yapmaktaymýþ. Haberci kuþlarla aldýðý minik mektuplarda oðlunun ne kadar yakýþýklý olduðunu okumaktaymýþ hep. Ama o sýralarda bir aksilik çýkmýþ ve azýnlýk topluluklardan biri isyan çýkarmýþ.

   Oðlunun yolunu beklemekte olan bey, isyaný bastýrmak için birkaç günlüðüne konaktan ayrýlmak zorunda kalmýþ. Konakta kalan emir kullarýna da, yolda olan oðlunun konaða ulaþýr ulaþmaz, kendisi dönünceye kadar göz kulak olmalarýný emretmiþ.

   Bey, konaktan ayrýldýktan bir süre sonra, avlu kapýsýnýn önünde süslü kýyafetleriyle, atýnýn sýrtýnda kibirli kibirli kurulmuþ çirkin bir zat görünmüþ. Yanýnda da günlerdir yaya olarak yol yürümekten ayaklarý þiþmiþ, dudaklarý çatlamýþ güzel yüzlü biri varmýþ.

   Konak halký, süslü kýyafetlerin içindeki çirkin gence, bir de eski elbiselerin içindeki yakýþýklý gence bakakalmýþlar ve '' Atlýnýn sýrtýnda ki yaya olana, yaya olanýn sýrtýnda ki de atlýya yaraþýr olsa gerek ama, çirkin de olsa beyoðlu, beyimizin oðlu '' Deyip davullu zurnalý coþkun bir karþýlama töreni yapmýþlar.

   Çapgöz, kimin bey olduðunu bilmediðinden temkinli temkinli sormuþ

- Bey babamýz iyidir umarým!?

   Konak halký hemen durumu anlatmaya baþlamýþ ve çýkan isyandan söz ederek bey'in bikaç günlüðüne konaktan ayrýldýðýný anlatmýþlar. ''Bey babanýz dönene kadar istirahat edeceðiniz oda burasý'' Diyerek özenle hazýrlanan odaya Çapgöz'ü, seyislerin kaldýðý kulübeye de beyoðlunu yerleþtirmiþler.

   Bu duruma çok üzülen beyoðlu, Çapgöz'ün tehditlerine babasý dönene kadar göz yummaya ve babasý gelince de, altýn pazýsýný göstererek Çapgöz'ü cezalandýrmaya karar vermiþ.

   Ertesi gün Çapgöz erkenden uyanmýþ, kendisiyle beraber gelen genci sorup onun özel seyisi olduðunu söylemiþ. Uþaklarda seyis olduðunu öðrendikleri gencin, diðer seyislerin odasýnda uyumakta olduðunu söylemiþler.

   Çapgöz yakýn çevreyi gezip görmek istediðini söyleyerek, atýný hazýrlatmýþ. Konaktan biraz uzaklaþtýktan sonra, uçsuz bucaksýz bir deniz görmüþ. Deniz ile Çapgöz'ün arasýnda derin ve çok geniþ bir uçurum varmýþ.

   Uçurumun kenarýna yaklaþtýðýn da, aþaðýya bakmýþ ve afallamýþ; Çünkü uçurumun içinde görkemli bir kale varmýþ. Kale surlarýna da dikkatle bakýnca, surlarýn insan kafasý iskeletinden yapýldýðýný görmüþ ve ürpererek ''o da ne'' Demiþ. Yanýndaki uþak kalenin güzel bir hatuna ait olduðunu söyleyerek kalenin hikayesini anlatmaya baþlamýþ.

   Bu kadýnýn güzelliðine dayanamayan erkeklerin, evlilik teklifinde bulunduklarý, özel bir imtihana tabi tutulup baþaramadýklarýndan da boyunlarýnýn vurulduðunu anlatmýþ. ''Bu kale surlarý o talihsiz erkeklerin kafatasýndan örüldü ve sadece tamamlanmasý için bir kafatasý eksik, o da bulununca bu güzel kadýn ne yapacak kimse bilmiyor. Ya bu iþlerden vaz geçecek ya da ikinci bir kalenin inþasýna baþlayacak.'' Diye anlatmýþ.

   Bunu duyan Çapgöz hain hain gülümsemiþ, beyoðlunu yem olarak kullanmayý düþünmüþ ve uþaða dönerek konaða dönmesini emrederek, biraz yalnýz kalmak istediðini söylemiþ.

   Uþak gittikten sonra yakýnlarda bulunan bir çalýnýn arkasýndan gizlice uçurumun içindeki kaleyi izlemeye baþlamýþ.

   ''Millet kaleyi yükseklere yapar, bu kadýn uçurumun içine inþa ettirmiþ, bakalým söylendiði kadar güzelmiymiþ '' Diyerek haince gülmüþ.

   Bir süre sonra kale surlarýnýn ardýnda güzel bir kadýn belirmiþ ve söylendiði gibi çok güzelmiþ. Çapgöz cesaretini toplayarak uçurumdan aþaðý inmiþ ve güzel kadýna seslenerek kale kapýsýnýn açýlmasýný rica etmiþ. Birazdan kale görevlileri kapýyý açarak Çapgöz'ü içeri almýþlar. Çapgöz, güzel kadýný seyisinin çok beðendiðini ve evlenmek istediðini söylemiþ.

   Kadýn:

   - Seyisini gönder de tanýþýp deneyelim, henüz hiçbir erkek imtihanýmý geçemedi ve daha ilk imtihanýmda boyunlarý vuruldu.

   Çapgöz, beyoðlunun kesik baþýný surlarýn duvarýnda görür gibi olmuþ ve ''Birazdan gönderirim onu'' diyerek kaleden ayrýlmýþ ve yukarý týrmanarak atýna binip konaða dönmüþ. ''Bey gelmeden oðlu ölmeli'' diye düþünerek , beyoðluna seslenmiþ.

   - Hey seyis çabuk yanýma gel!

   Yanýna gelen beyoðluna atýnýn terkisini tutturup dikkat çekmeden konaktan ayrýlmýþ ve yine uçurumun kenarýna gelmiþ. Beyoðlunu tehdit dolu sözlerle aþaðýdaki kaleye gitmeye ikna etmiþ. Beyoðlu çaresizce uçurumdan aþaðý inerek kale kapýsýný çalmýþ, Kale görevlileri beyoðlunu içeri almýþlar. Çapgöz yukardan ''Bahsettiðim seyisim bu'' deyip geri dönmüþ.

   Konaða huzurla dönen Çapgöz, uþaklara söylenmiþ ''Aptal seyis kelle avcýsý bir kadýnýn avý oldu.'' Bunu duyan uþaklar çok üzülmüþler çünkü seyis olarak tanýtýlan genci çok sevmiþler.

   Beyoðlu, güzel kadýnýn evlilik kurallarýna itiraz ederek ''Ben sana evlenme teklifi etmedim ki'' kadýn ''Seni açýkgöz, beyoðlu haber verdi ya, ben de teklifini kabul ettim bu iþten asla geri dönüþ olamaz'' Diyerek imtihanlarý uygulamaya baþlamýþ.

   Zavallý beyoðlu bu kaleden kaçamayacaðýný anlayarak sýnavlara katýlmaktan baþka seçeneði olmadýðýný anlamýþ.

Üç ayrý sýnavdan geçecekmiþ. Ýlk sýnavda genç kadýn, parmaðýndaki pýrlanta yüzüðü kalenin surlarýnýn yakýnýndaki denize fýrlatmýþ ve ''Onu üç saate kadar bulamazsan boynun vurulacak'' diyerek ordan ayrýlmýþ. Beyoðlunun bu uçsuz bucaksýz derin sularda pýrlanta yüzüðü bulmasý çok zormuþ.

   Çaresizce deniz kenarýnda düþünürken, aklýna kumlara vurup ölmek üzereyken kurtardýðý balýðýn pulu gelmiþ. Boynundaki keseyi açarak balýðýn pulunu çýkarýp yakmýþ ve biraz beklemiþ. Dumanýný denize doðru üflemiþ. Birkaç dakika sonra bir balýk gelerek
- Kutsal pulun dumanýný hissettik, isteðin nedir ?
    -Denizin içindeki pýrlanta yüzüðü istiyorum.
   Balýk birazdan aðzýnda pýrlanta bir yüzükle çýkmýþ. Beyoðlu sevinçle yüzüðü alýp teþekkür etmiþ.

   Balýk:
   -Ýyilik yaptýn iyilik buldun. Diyerek dalgalarýn arasýna karýþýp gitmiþ.

   Üç saat sonra beyoðlunun yanýna gelen güzel kadýn, pýrlanta yüzüðünü görünce þaþýrmýþ ve ''Þimdiye kadar ilk sýnavýmý kolay kolay geçen olmamýþtý. Þimdi ikincisine hazýr ol '' Demiþ ve beyoðlunu beton bir odaya koyup üç torba pirinçle üç torba bulguru yere dökerek birgüzel karýþtýrmýþ.

   -Üç saate kadar bunlarý birbirinden ayýrýp ayrý torbalara doldur, bir tane bile karýþýrsa boynun vurulacak. Deyip gitmiþ.

   Beyoðlu ne yapacaðýný biliyormuþ, içi rahatmýþ. Bu sefer de kesesini açarak kanatlý karýncanýn verdiði kanadý çýkarýp yakmýþ ve dumanýný tütütmüþ. Birkaç dakika sonra bir karýnca çýkagelmiþ ve beyoðluna isteðini sormuþ. Beyoðlu da yere dökülü pirinç ve bulgurlarý göstererek bunlarýn ayýrýlýmasýný istediðini söylemiþ. Karýnca bir ara gözden kaybolmuþ, döndüðünde de yüzlerce karýnca ile beraber gelmiþ. Karýncalarýn bir bölümü bulgurlarý saða, diðer bölümü de pirinçleri sola taþýmýþlar, üç saat dolmadan pirinç ve bulgurlar ayrýþmýþlar, beyoðluna düþen görev onlarý torbalara doldurmak olmuþ. Teþekkürlerini alan karýncalar, ''Ýyilik yapan iyilik bulur'' diyerek gitmiþler.

    Birazdan güzel kadýn gelmiþ ve yine seyisin iþi baþardýðýný görmüþ. ''Ýkinci sýnavý da geçtin ama yarýn ki son sýnavým seni çok zorlayacak'' deyip gitmiþ.

   Ertesi gün olunca da, zenci bir köleyi yanýnda getirerek seyise þöyle demiþ. ''Þimdi burda bir ilizyon yapacaðým, bu köleyi ikiye böleceðim, ilizyonumu çözersen ben de, bu kalenin karanlýk odalarýndaki hazinelerim de, bütün hizmetkarlarým da senin oluruz'' demiþ ve sonra da beline taktýðý bir kýlýçla, köleyi ortadan ikiye bölmüþ. ''Gün doðana kadar vaktin var'' demiþ ve odadan ayrýlmýþ.

   Beyoðlu gördüðü manzara karþýsýnda þok olmuþ. Zenciden bir damla kan bile akmýyormuþ. Ama iki parça halinde ortada yatýyormuþ. Bu ilizyonu çözemeyeceðini anlayan beyoðlu, son ümit olarak, kesesinin içinde kalan serçe teleðini çýkarýp yakmýþ ve dumanýný tütsülemiþ.

   Birazdan odanýn baca deliðinden içeri bir serçe süzülerek girmiþ. Beyoðlunun omuzuna konarak ne istediðini sormuþ. O da, ortada boylu boyunca yatan ikiye bölünmüþ zenciyi göstererek, ''Bu adamý güneþ doðmadan birleþtirmem gerek'' demiþ.

   Serçe, ''Bunun için sihirli bir iksir gerekir, lakin o iksir de ancak karlý daðlarýn zirvesindeki sönmüþ yanardaðlarýn kraterleri içinde olur, çok zor iþ ama umarým vaktinde yapabiliriz'' deyip aceleyle uçup gitmiþ.

   Aradan saatler geçmiþ, akþam yerini geceye, gece de yavaþ yavaþ karanlýklarýný aralayarak sabaha býrakmak üzereymiþ. Bir ara güzel kadýn daha fazla bekleyemeyip hizmetkarlarýyla birlikte kontrol etmek için delikanlýnýn odasýna gelmiþ. Herþeyi býraktýðý gibi bulunca, delikanlýnýn bu ilizyonu bozamayacaðýný düþünmüþ. Delikanlý kaþlarýný çatarak güzel kadýna çýkýþmýþ

   - Boynumu vurdurmak için acele etme, henüz güneþ doðmadý!

   Kadýn ardýný dönüp hizmetkarlarýyla birlikte odayý terketmiþ. Tan yeri aðarmaya baþlamýþ, þafak yerini yeni doðan güneþin kýzýl ýþýklarýna býrakýyormuþ. Beyoðlu, serçenin vaktinde gelemeyeceðini düþünerek korkmaya baþlamýþ. Tam o sýrada odanýn bacasýndan içeriye beyoðlunun beklemekte olduðu serçe süzülmüþ, aðzýnda da küçük bir cam þiþe varmýþ.

   Beyoðlu heyecanla þiþeyi eline alýp kapaðýný açmýþ. serçe de kesilen yerlere sürülmesi gerektiðini söylemiþ vakit kaybetmeden. Ýksir sürüldüðünde, saatlerdir yatmakta olan zenci köle dualar okuyarak kalkýp oturmuþ. Serçe de uçup giderken ''Ýyilik yaptýn iyilik buldun'' diye fýsýldamýþ.

   Bir süre sonra güzel kadýn odaya geldiðinde, ilizyonun çözüldüðünü görmüþ. Zenci ile delikanlý sohbet ediyorlarmýþ.

   Delikanlý, tüm sýnavlarý baþarýyla geçtin, artýk bu kale ve içindeki herþey senindir.

   Diðer tarafta da beyoðlunun bey babasý, çýkan isyanlarý bastýrmýþ ve o sabah konaða dönmüþ ve ilk olarakta oðlunun yanýna çaðrýlmasýný emretmiþ. Konak hizmetlileri uyumakta olan Çapgöz'ü uyandýrarak ''Bey babanýz geldi beyim'' diye müjde vermiþler. Çapgöz asýl beyoðlunun çoktan ölmüþ olduðunu düþünerek rahat bir þekilde bey huzuruna çýkmýþ.

   Bey, hayalinde canlandýrdýðý yakýþýklý delikanlý yerine çirkin bir suratla karþýlaþýnca, birþeylerin ters gittiðini anlamýþ. Çapgöz ise büyük bir yüzsüzlükle bey elini öpmek istemiþ.

   Zekiliðinden ve cesaretinden dolayý bu göreve getirilmiþ olan bey'i kolay kolay faka bastýrmak mümkün deðilmiþ.

   Bey, köþesinden kalkýp çatýk kaþlarla Çapgöz'e doðru yaklaþmýþ ve

-Annene emanet býraktýðým emaneti göster. demiþ.

Çapgöz þaþkýn þaþkýn:

   -Ne emaneti bey babam ? Diye sormuþ.

   Bey, Çapgöz'ün þaþý gözünü, çolak kolunu süzerek öfkeyle baðýrmýþ

   -Sen benim oðlum deðilsin, söyle oðlum nerde ?

   Konak hizmetlileri beylerine, Çapgöz'le birlikte gelen yakýþýklýyý anlatmýþlar ve belki onun bu konuda birþey bilðini söylemiþler, kelleci kadýnýn kalesinde olduðunu da anlatarak ''Öldürülmeden yetiþelim'' demiþler.

   Bey, uþaklarýna dönerek, ''Derhal atýmý hazýrlayýn ve ben dönene kadar bu adamý bir yere býrakmayýn'' diyerek dýþarý koþmuþ ve hazýrlanan atýnýn sýrtýna atladýðý gibi bir çýrpýda deniz kenarýnda ki uçuruma gelmiþ. Atýný yanýnda gelen hizmetli askerlerine býrakarak birkaç savaþçý erle birlikte aþaðý inmiþ. Surlarý erkek kafasý iskeletiyle çevrili kale kapýsýný çalmýþ. Kale görevlileri kapýyý açýp karþýlarýnda heybetli beyi görünce þaþýrmýþlar. Bey sert bir dille

   - Dün buraya gelen genci istiyorum. Diye kükremiþ.

   Kale görevlileri müjdeleyici bir üslupla ''Ýlk defa kazanan bey mi?'' demiþler ve asýl beyoðlunu beyin huzuruna çaðýrmýþlar.

   Beyoðlu, bey babasýnýn onu görmek istediðini duyunca koþarak yanýna gelmiþ ve heyecanla seslenmiþ

   Babacýðýýýýmm.

   Saygýyla babasýna doðru yaklaþmaktaymýþ. Bey þaþkýn ama bir o kadar da içi yanarak gelen gence bakmýþ. Onda sanki kendi gençliðini görüyormuþ, ona karþý bir yakýnlýk hissetmekteymiþ, asýl oðlunun bu genç olduðunu anlayarak Çapgöz'e sorduðu soruyu O'na da sormuþ.

   - Annene býraktýðým emanet nerde?

   Asil genç, yýrtýk gömleðini çýkararak altýn pazýyý beybabasýna göstermiþ ve bir taraftan da baþýna gelenleri anlatmýþ. Nihayet yýllarýn hasreti sona ermiþ, baba oðul bir güzelce sýmsýký sarýlmýþlar. Kelleci güzele de birkaç güne kadar düðün hazýrlýklarýna baþlayacaklarýný söyleyip, kaleden ayrýlmýþ bey konaðýna gelmiþler.

   Çapgöz, yalancýnýn mumu tez söner hesabý yalanýnýn açýða çýktýðýný görünce korkuyla yarlara kapanýp beyden ve oðlundan af dilemeye yalvarmaya baþlamýþ.

   Bey, kaþlarýný çatarak söylenmiþ

   -Topluma zararlý bu gibi hainleri affedersek daha büyük zararlara kalkýþýrlar, akýllanana dek zindana atýn!

   Sonra da oðluna dönerek

   - Yanýma yalnýz olarak gelmeni ben istemiþtim, yollarda ki tehlikelere karþý temkinli olup olmadýðýný öðrenmek için anlaþýlan senin de aklýnýn baþýna gelmesi için sýký bir eðitime tabi tutulman gerekiyor. Lakin kelleci güzelin sýnavlarýný bunca yýldýr baþarýyla ilk geçen sen olduðun için gurur duydum. Damarlarýnda gelecek vadeden asil kanýn dolaþtýðýný hissediyorum.

   Birkaç gün sonra düðün hazýrlýklarý tamamlanmýþ. Uzak arka diyarlarda ki dede ve anne de düðüne getirilmiþ. Üç gün üç gece eðlenceler düzenlenmiþ, neþe içinde düðün töreni tamamlanmýþ. Ama düðünden sonra beyoðlu, asla kellelerle örülü kaleye gitmemiþ. Kaleyi temelinden yýktýrýp oraya toplu mezarlýk yaptýrmýþ boynu vurulan delikanlýlar için.

   ''Gönüllü olarak bu sýnavlara kalkýþtýklarý için acýlý ölüm sonlarý olmuþtur'' diye de anýt yazýsý yazdýrýlmýþ.

   Aradan zaman geçmiþ, bey çýkan bir isyanda aðýr yaralanarak emekliye ayrýlmýþ. Yerine geçecek mert bir asker aramýþlar ve onca yol katedip kelleci güzeli maðlüp eden beyoðluna bu görevi devretmiþler.

   Bey, uzaklarda ki köyüne eþinin yanýna dönmüþ. Oðlu da babasýnýn bey konaðýna yerleþmiþ. Uzun uzun yýllar yaþayýp güzel güzel çocuklara kavuþmuþlar ve bu uzun yýllar da bir çok savaþa katýlýp, ülkesinin topraklarýna geniþ bereketli araziler kazandýrmýþ.

   Çapgöz'e de ne olmuþ bilinmez. Zindandan çýktýktan sonra onu birdaha gören olmamýþ.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn çocuk kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kibar Kurt

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Cennet Vatanýmýn Mor Daðlarý [Þiir]
Güzel Din Ýslam [Þiir]
Verilen Sözler Tutulur Mu? Öldürülür Mü? [Roman]
Özgürlüðün Damlalarý 6 [Roman]
Özgürlüðün Damlalarý 8 [Roman]
Özgürlüðün Damlalarý 4 [Roman]
Özgürlüðün Damlalarý 3 [Roman]
Özgürlüðün Damlalarý 7 [Roman]
Özgürlüðün Damlalarý [Roman]
Özgürlüðün Damlalarý 2 [Roman]


Yasemin Ýnci kimdir?

Yoluma devam ederken önüme çýkan her renkte kutsallýðý düþünürüm. Sevginin gücüyle engellerin aþýlacaðýna inanýrým.

Etkilendiði Yazarlar:
yazýlarýný beðenerek okuduðum yazarlar ve insanlar


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yasemin Ýnci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.