..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yazar yazı yazmayı başka insanlara göre daha zor yapan insandır. -Thomas Mann
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Sürrealizm > Osman AKTAŞ




29 Ocak 2008
Efsun  
I

Osman AKTAŞ


—Gidiyor musun? Ne çok şey saklamıyor gözleri. Gözler yalan söylemez ki… Söyler mi yoksa? Şimdiye kadar sevdiğini hiç söylemedi, değil mi? Sen ona söyledin mi?


:BHAH:
Efsun


I

—Gidiyor musun?

Ne çok şey saklamıyor gözleri. Gözler yalan söylemez ki… Söyler mi yoksa? Şimdiye kadar sevdiğini hiç söylemedi, değil mi? Sen ona söyledin mi?

Onu tanımadan ağzın kan kokuyordu. Ellerin de… Gözlerin kan çanağı… Ve onu tanıdın. O ses... Karanlık semanın gizemini taşıyordu geceden sana. Ağzından çıkan her sözcük, bir ananın bebeğine söylediği ninni gibi geliyordu. Onu dinlemiyor, adeta sesinin gizeminde eriyip akıyordun. Hiçbir şey anlamadan, çok şey anlamışçasına…

Ah o gözler… Bir bilinmezden bir bilinirliğe doğru yola çıkmanın acemiliği… Bütün kentleri bir kentte toplama isteğiyle dolu acemi güzellik… Gözlerini kurtaramadın gördün mü bak… Gözlerinden akan umutlar varlığını senden ona taşımıştı. Sen de kalanlarsa bir başına çocuktu. Oysa sen bir başına çocuk değildin. Başın bire bin artmış, yüzün bir mücahidin heyecanı ile mutluluğu tanımlayan bir bahar sabahı gibi ak pak değil, doğanın doğal yasaları gereği oluşan bulanık seldi (Bütün seller bulanık mıydı?).

Mutsuzluklar… Umutların neonları yansılayışından doğan tedirginlikler… Günler uzun yaşam kısa. Akşam olunca sabah, sabah olunca akşam olmak bilmiyor (Bilmez tabii, kim ne kadar biliyor ki…). Ona ulaşamazsan… Şu uzun yaşamı nasıl bitireceksin? Oysa zaman geçiyor, ne yapacaksan yapmalısın. Kalk ayağa… Ne oturmuyorsun? Kent yürüyor. Yürüyor kentler. Ülkeler oluşuyor bu birliktelikten. Kimi bağımlı, kimi bağımlı değil. Onlar için bağımlılık gerekli. Gelirler, bu ülkelerin insanlarından gelirler. Peki ya siz… Sizde birbirinize çıkar karşılığı bile olsa bağımlılık var mı? Ya da kentler gibi birlikteliğiniz…

Ve sevdin… Taparcasına… Bir karşılık beklemeden… Neden? Gözlerinin neyi hecelediğini çıkarabildin mi? Gördüğün o gözler ölüme çabuk yaklaştıran siyanür değil de neydi? Oysa sen durmadan yeşilin tanımını yaptın: Cennet yeşili, yosun yeşili, doğanın doğal yeşili, yaprak yaprak denize düşmemiş, ama deniz düşmüş gözler… Bilmem daha ne yeşili… Sen adam olursun, ama hiçbir şeyi olmayan… Tutsak bir adam… Mahpushanesini birlikte taşıyan…

Derken konuşulmadan ya da yetinmediğin kadar – zaten hiçbir şeyle yetinmezsin – kısa süren, gereksiz denilebilir birliktelik.

Bir gün ayrılıyorsun o şehirden, duygularına antibiyotik vererek. İki büklüm gözler, sekiz zikzak bel (Zikzağın hangi dilden olduğunu bilmiyorum. Sizin bildiğinizi de bilmiyorum.)… Ucuz ayrılıklar, pahalı birleşmeler…

İliklerine kadar sen ölüsün, O yaşıyor. Ona ulaşmak için önce komadan çıkmalı, sonra yaşamayı öğrenmelisin realist bir kişi olarak. O gerçek, sen ütopik. Yürümez bu ilişki.

Kaç mektup yolladın? Ne oldu söyler misin? Yenilgi gururuna mı dokunuyor? Böylesine sevmek görülmemiş, ama duyulmuş. Masallarda yaşanan ulaşılmaz âşıklar gibisin. Sen de sersem gibisin senden öncekiler gibi.

Sonunda ayrılıyorsun o şehirden peki sana ne dedi?

—Gidiyor musun?

O kadar… Ne sıradan, ne umursamaz bir soru. Sen bilirsin diyeceğim, ama senin de bir şey bildiğin yok ki… Senin gözlerin ıslak, beni yüreğim kanıyor. Sen mi seviyorsun, ben mi? Kahretsin…






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sürrealizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]
Temel (Siz İç) Güdü [Deneme]
Sarı Gelin [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.