..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyada insandan çok aptal var. -Heinrich Heine
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Özgürlük ve Eşitlik > ömer kırat




10 Mart 2008
Dünya Kadınlar Dünü  
Birgün gecikmeli bir eleştri yazısının bir gün daha gecikmiş hali...

ömer kırat


Kadınlar Günü konusunda yazmaya karar verişimin ve fakat internet bağlantım olmadığı için gerekli tarihsel bilgiye Temel Britannica'dan bakmak zorunda kalışımın meyvesi...


:CDJH:
Afrika Halkları, Aile, Alman Demokratik Cumhuriyeti, Amazonlar, Amerika Birleşik Devletleri, Araplar, Atatürk, Atletizm, Ayakkabı ve Ayakkabıcılık, Babil ve Asur Uygarlıkları, Batik; Hintli Kadınlar, Bilimkurgu, 1.Dünya Savaşı, Boşanma, Canlı, Cinsellik ve Eşey, Emeklilik, Evlilik, Giysi, İskelet, Kan, Korsanlık, Kozmetik, Krallık, Maoriler, Pakistan, Pandora, Roma İmp., Takma Ad, Tarım Tarihi, Tibet, Türkiye, Yaşlılık, İnsan:Kadın Hakları...


Yukarıdaki liste; TEMEL BRİTANNİCA’nın DİZİN cildindeki KADIN maddesinden bkz. verilen ilgili maddelerin bir listesi... Yani “kadın” denen şey bunların bir toplamı. Bir diğer bakış açısıyla; kadınları anlamak için hakkında bilginiz olması gerekenler bunlar. Sanırım Alman Demokratik Cumhuriyeti’nin kadınlarla olan bağlantısı, o meşhur porno endüstrisinden geliyor.

İşin ilginç yanı, aynı ansiklopedinin (zaten bir tane var bende) “dizin” cildindeki “ERKEK” maddesinden bkz. verilen maddelerle bir karşılaştırma yapınca ortaya çıkıyor.
Erkeklerle ilgili bkz.’lar:

“Atletizm, Ayakkabı ve Ayakkabıcılık, Cinsellik ve Eşey, Emeklilik, Giysi, Kozmetik, Masonluk, Üreme, İnsan...”

Kadınların erkeklere neden bu kadar anlaşılmaz geldiğinin cevabı önümüzde duruyor. Çünkü daha kapsamlılar!:)

Şimdi isterseniz listelerdeki maddelerin daha ayrıntılı bir analizine geçelim:

Ayakkabı ve ayakkabıcılık maddesine iki cins için de atıfta bulunulması tuhaf gelebilir. Ancak kadınların, konunun tüketim, erkeklerin ise üretim yönüyle bağdaşlaştığı göz önünde tutulursa çok tuhaf değil. Yani ayakkabı giyene kadın, giydirene erkek denir. Eğer camdan bir ayakkabı söz konusuysa Prens ve Prenses dememiz daha uygun. Ve eğer Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşıyorlarsa Peg ve Al Bundy dememiz gerekir.

Aile maddesinin sadece kadınlarla ilişkilendirilmesi ise Britanica ailesinde kimin sözünün geçtiğini bize gösteriyor. Öyle ki Evlilik kavramı bile sadece onlarla ilişkilendirilmiş. Her ne kadar evlilik ve aile kurumu kadının çıkarına düzenlenmiş toplumsal kurumlar olsa da bir erkek olarak tamamen pas geçilmemize itiraz ediyorum. Ya da boşverin, sonsuza kadar susayım.

İlginç bir diğer ayrıntı ise erkeklerin listesinde büyük uygarlık veya imparatorluk ya da ulus devletlerden hiçbirinin bulunmaması. Oysa bunları kuran, savaşlarla ele geçirenler erkeklerdir. Amazonlar hariç... (Gerçii Amazon Kadınlarını ormana kaçıran da yine erkeklerden çektikleridir. Yani motivasyonu biziz...)


Bilimkurgu başlığının kadınlarla ne alakası var demeyin! Kim bilir belki de gelecekte bir kadın “zaman makinesi” yapacak ve/veya kullanacak ve geçmişe gidip Jules Verne, H.G. Wells gibi edebiyatçıların kitaplarını onlardan önce yazcaktır. Britannica’yı bu ileri görüşlülüğü (bkz; telekinezi, duyu ötesi algılama, paranormal activity, pamukta filizlenen fasulye) için kutluyorum.


Kadınların listesinde olan ama erkeklerde olmayan fakat insanlık tarihi göz önüne alınırsa bir yanlışlık/eksiklik olarak değerlendirilebilinecek diğer bir madde ise SAVAŞ.... Kadınlarla ilgili olarak 1. Dünya Savaşı maddesine atıfta bulunulmuş. Fakat erkeklerin listesinde bir dünya barışı hüküm sürmekte. Kimbilir belki de alttan alta verilmeye çalışılan mesaj tüm savaşların (özellikle de 1. dünya savaşının) kız meselesi yüzünden çıktığıdır. Eflak Prensi’nin bir Sırp milliyetçisinin kızına sulanma olasılığı çok düşük olmasa gerek. Gerçii böyle bir gönderme yapmak için Truva savaşı daha uygun olurdu... Güzellik yarışmalarında eline sihirli değnek tutuşturulan kızların o gücü “Dünya barışı” sağlamak için kullanacaklarını söylemeleri belki de boş bir vicdan rahatlatma girişimidir.


Dikkatli gözlerden ve 2 resim arasındaki 7 farkı bulma bulmacaları ustalarının bakışlarından kaçmayan diğer bir fark ise “Boşanma” maddesinin de sadece kadınlarla ilgili bkz. listesinde olması. Daha da tuhafı “Boş ol, Boş ol, Boş ol” demeleriyle ünlü ARAP kavminin adının aynı listede bulunması. Sanırım bu noktada bir karışıklık olmuş. Boşanma ve Araplar maddelerinin erkeklerle olan ayrılmaz bağı gözardı edilmiş. Heralde namaz saatine denk geldi de aceleye getirdiler.

“Canlı” kavramının sadece kadın cinsi ile anılmasını yadırgamadım. Ne de olsa canlılığın başlangıcı ve ilk canlı konusundaki en temel bilimsel soru olan “Tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıkar?” sorusunda kimsenin horozlardan bahsettiği yok! L

Tanrıya (bkz.“ ”) şükür ki Cinsellik ve Eşey maddesi her iki cins için de atıf konusu yapılmış. Aksi halde iki listede de Bölünerek Çoğalma ve Masturbasyon şeklinde ortak bir madde olması gerekirdi. Her ne kadar masturbasyon maddesinin, en azından erkek cinsi için, yapılması mecburi bir gönderme olduğu âşikârsa da...

Emeklilik olgusunun herkes açısından bir problem olduğunu görmek heralde kimseyi şaşırtmamıştır.

Giysi, Atletizim, Kozmetik(!) gibi ortak şeyler iki listede de kendine yer bulurken Kan, İskelet, Türkiye ve Atatürk’ten sadece kadın bakınızlarında sözedilmesi pek olmamış. Umarım bunun altında; bize kansız, anti-laik, non-türk ve kemiksiz suçlamasında bulunmak gibi bir art niyet yoktur.

Temel Britannica’ya göre erkekler için opsiyonel ama kadınları tanımak için mutlaka bilinmesi gereken bir diğer kavram ise Korsanlık... ÖFF tamam anladık! Johny Deep çok yakışıklı!

Gelelim Pandora’ya... Bu; “kadınlar kötülüklerin anasıdır”şeklindeki dini zırvaların bir diğer tezahürü... “Nasıl ki cennetten kovulmamıza; yemek yapmayı beceremediği için erkeğini meyva ile doyurmaya çalışan bir kadın sebep olduysa, yeni evimiz olan dünyanın kötülükle dolmasına da aşırı meraklı bir kadın sebeptir.” şeklinde bir savın bu ansiklopedide kendine yer bulmasına şaşırdım doğrusu....

O şaşkınlığımın geçmesini Krallık kavramının kadınlara maledilmesi sağladı elbette... bari “Kraliçelik” deyin. Di mi ama!?


Bu noktada Erkeklerle ilgili listede olan ama kadınlarda olmayan (Hayır penis değil) şeylerden bahsetmek istiyorum: MASONLUK ve ÜREME! (Üreme dedim penis demedim!)

Bildiğiniz gibi masonluk şeydir.... Eeee... Erkekçe bişeydir yani... Sanırım... Neyse... Bu kadar yeter.

Üreme konusunun “cinsellik ve eşey” dışında tekrar ele alınması, zaten fazla bişey içermeyen erkek listesinin konusal zenginliğini baltalamış. Takma Ad olgusundan sadece kadın bağlamında bahsedilmesi ise durumu eşitlemiş. Hani kadının adı yoktu? Var. Hem de büssürü: Yâr, karı, zevce, avrat, at(gibi), silah vs...

Kadınların, Tarım Tarihi ile birlikte sınıflandırılması bence adil. Zira kırsal kesimde kadınlar tarlada çalışır (ve hatta doğururken) erkekler kahvehanede çalışmaz ve zaman öldürürüler. Yani kadınlar çalışır ve doğurur, erkekler ise çalışmaz ve öldürür... İşte size tarım özelinde insanlık tarihi!

Bu arada umarım TİBET maddesinde, erkeklere “öküz” göndermesi yapıp, kıkırdayarak gülen Britannica kadınları daha olgun davranmayı öğrenirler bir gün!

Gelelim diğer kadın-özel şeklinde sınıflandırılmış “yaşlılık” maddesine.... Aslında bu biyolojik bir gerçekliğe işaret ediyor. Zira: “Kadın yaşlanır, erkek olgunlaşır.”
(Eee öküz demiyecektiniz işte!)

Ve ele alacağım son maddeye geldik. Aslında iki listede de bulunan ama nedense farklı şekillerde ifade edilmiş bu maddeler, cinsiyet ayrımcılığının bilime de bulaştığını gösteriyor:

Erkek listesinde sadece “İNSAN” olarak geçen kavram, kadın listesinde “İnsan: Kadın Hakları” olarak geçiyor. İnsan olarak aynı haklara sahip olduğumuzu böylesine belirtmek zorunda oluşları beni hep üzmüştür. Zaten bu nedenle daha kapsamlı bir çalışma olan ANA BRİTANNİCA’ya ANA kelimesinin eklenmesini sağlamıştım.


Aslında bitti. Ama bişeyden bahsetmediğimi biliyorum. Bekliyorsunuz...
Peki... Sizi kırmayacağım...


Penis, söz konusu ansiklopedide “bkz. KAMIŞ” denilerek aşağılanmış. Üstelik hemen 3 madde aşağısına “Kamış Kemiği bkz. iskelet” denilerek aslında neden iskelet maddesinin sadece kadınların listesinde olduğu açıklanmış. Bu arada “Kamışlı Çalgı, Kamış Antilobu, Kamışlı Olta ve Kamış Kalem” denen şeyleri gerçekten merak ettim. Hemen ardından da “kamikaze” kelimesi geliyor. Japonlar çok kızacak.

Ama durun. Kadınlar da nasibini almış. Öncelikle ortada vajinadan bahseden yok. Dölyatağı deniyor. Yani kadını, kadın yapan organ, adını; erkek organının son ürününden alıyor. “Spermlere yatacak yer” olmaktan başka bir işlevi olmadığı idda ediliyor. Ayrıca erkeklere “kamış kemiği” şeklinde atılan kazığa benzer şekilde Dölyolu maddesinden sonraki ilk madde de ne hikmetse “Dönel Pompa”... Ansiklopedilerde belden aşağı espri görmek istemiyorum!

Eveeeet. Bir Dünya Kadınlar Dünü programının daha sonuna geldik. Gelecek sene yine aynı tarihte bugünü hatırlamak ve “Ayyy dün dü di mi o? Hay Allah!” demek üzere hoşçakalın!

Öpüldünüz kızlar! ;)


Dipnot: Aslında yazıyı Pazar günü yazdım ama internetsizlik yüzünden bir gün daha geç kaldı. Bu beklenmeyen gecikme için özür dilerim.


EKLER: Konu ile ilgili resimler linktedir


http://img239.imageshack.us/my.php?image=dlyatafy2.jpg

http://img87.imageshack.us/my.php?image=erkekbr3.jpg

http://img207.imageshack.us/my.php?image=kadnry3.jpg

http://img87.imageshack.us/my.php?image=kambx6.jpg



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Türban Bağlamında Korunmasız Dinsel İlişki
Bir Mayıs İşçisi Gibi Yayılmak Meydanlara

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kuran'a Ayak Basan İlk Türk [Öykü]
Noel Baba'nın Gerçek Hikâyesi [Öykü]
Buzdolabı Adam Elma [Öykü]
Dinlenme Tesisi (Hac - Mahal) [Öykü]
Frank Einstein [Öykü]
A Playlist Story [Öykü]
Yalnızlık Üzerine Bir Yanılma/yanılsama [Öykü]
Ordu Olmayan Adam [Öykü]
Bill Clift'in Karısının Anlatacakları Var! [Öykü]
Mutlu Olmaktan Mutsuz Olan Adam [Öykü]


ömer kırat kimdir?

Merhaba edebiyat aşıkları! Edebiyata duyduğunuz aşkın karşılıksız olmasına neden olan kişi, yani edebiyatın gönlünü kaptırdığı, dolayısıyla sizin aşkınıza karşılık vermemesine neden olan kişi olarak, büyük bir sorumluluğum olduğunun bilincindeyim. Bu bilinçle, amatör edebiyata büyük bir katkı sağlayacağına, yeni bir soluk ve beniz getireceğine inandığım bu sitenin üyesi olarak, üyesi olduğum ve edebiyata yeni bir beniz ve soluk getirip, katkı sağlayacağına inandığımı az önce belirttiğim bu sitedeki yazın serüvenime sizleri de davet etmekten kıvanç duyuyorum ve kıvancın kelime anlamını tam olarak bilemediğim için şaşkınlık yaşıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Douglas Adams, Emil Zola, Garcia Marquez, Oscar Wilde, Woody Allen


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer kırat, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.