Anlamak beğenmenin başlangıcıdır. -Spinoza |
|
||||||||||
|
Sadece bize anlatılanları bildiğimiz için Sokrates’in “ Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir.” sözü böylelikle gerçeklik kazanmaktadır. Her şeyi yaşadıkça öğrendiğimize göre ve yaşadıklarımız iki nokta arasındaki bir çizgiden öteye gidemediğine göre bildiklerimiz sınırlı kalmaktadır. Bazen ise insanlar ezbere yaşarlar ve bildikleriyle yetinirler. Oysa Sokrates bildikleriyle yetinmeyip daha çok şey öğrenmek isteğini vurgulamaktadır. İlim bir insanın öğrenme isteğiyle başlar. Öğrenme isteğini ise, hiçbir şey bilmeme duygusu ayağa kaldırır ve kişi o duyguyla boş boş oturmaktan bıkar, ayaklanır. Aynı zamanda Sokrates bu sözüyle kendini küçümsemektedir ve evreni yaratan varlığa seslenmektedir. Her şeyin bir düzende gitmesinden dolayı, bu her şeyin arkasında üstün bir zekanın hakim olduğunu savunmaktadır. Kendi zekasının bunu anlama yetisinde olmadığını vurgulamaktadır. İnsan öğrendikçe neyi bilip bilmediğinin farkına varır ve kendini daha iyi tanır. Sokrates kendisinin farkındadır ve birçok şeyi anlamlandırma noktasındadır. Dünyayı hiç kuşku yok ki güzellik kurtarır. Sokrates kendisine verilen zehri içerek, kendisini ölüme mahkum edenlerin ne kadar yılan olduğunu herkese duyurur. Böyle yapanların dünyayı güzelleştiremeyeklerini, dünyaya ve insanlara bir fayda sağlayamayacaklarını adeta haykırır. Böylece güzellikten yana olur. Dünyayı kötülüğün çirkinleştirdiğini, iyiliğin ise güzelleştirdiğini ima ederek, insanların ne kadar cahil olduğunu belirterek ve kendisinin de bir insan olarak cehalet içinde yüzdüğünü anlatır. Sokrates hiçbir şey bilmediğini söyleyerek, ortaya bir ölçüt koymaktadır. Bu ölçüde göre bir insanın her şeyi bilmesi mümkün değildir. Şu dünyada neyin iyi neyin kötü olduğunu bilmesi yeterlidir. Ondan sonra da insanların iyilikten yana olması gerektiğine vurgu yaparak, kötülüğün anca cahillikten kaynaklandığını söyler. Kendisi de aslında hiçbir şey bilmediği için kötüdür ama iyi olmak için anlama ve öğrenme taraftarıdır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |