Olgunluða eriþmemiþ þairler ödünç alýr, olgunluða eriþenler çalar. -George Eliot |
|
||||||||||
|
Dostoyevski’nin karakterleri çoðunlukla kendi aldýklarý kararlarýn sonuçlarýyla yüz yüze gelirken Tolstoy’da karakterler, ait olduklarý sosyal tabakanýn siyasi rekabetteki konumlarýna uygun sonuçlarla karþýlaþýyorlar. Kahramanlarýn kiþisel özellikleri, vicdan muhasebeleri, hep bütün içinde bir detay olarak kalýyor. Doðrusunu ararsanýz ben þahsen insana ait deðerlerin anlaþýlmasýnda her iki yazarýn yaklaþýmýnýn da doðru olduðunu düþünüyorum. Bütün mesele konuya nereden bakýldýðýyla alakalý. Birey olarak tüm kazanýmlarýn tek tek sorgulanmasý gerektiðinde konuyu Dostoyevski’nin ele aldýðý þekilde almak gerekir. Bireye ait eylemlerde kiþinin eðitimi, hayat görüþü, sorumluluk duygusu, toplumun beklentileri, siyasi tercihlerinin yaný sýra psikolojisi ve ailesinden tevarüs ettiði genetik mirasý hep etkilidir. Bireyin eylemleri ahlaki ve hukuki açýdan deðerlendirildiðinde bu kriterler göz önünde bulundurulmalýdýr. Ama bireyi içinde yaþadýðý topluma dönük yönüyle ele aldýðýnýzda ve onu tarih önünde deðerlendirdiðiniz de çýkýþ noktanýz Tolstoy’un açýlýmý olacaktýr. Her iki yazardan hangisinin daha entelektüel olduðunu sorgulamak gerekirse sanýrým Tolstoy ön plana çýkacaktýr. Roman ve hikâye geleneðimizin köklü bir geçmiþe sahip olmayýþý edebiyatýmýzýn bu türünün fazla geliþememiþ olmasýnýn da bir nedeni. Aslýnda Harun Reþit zamanýnda hikâyeciliðin, hikâye anlatýmlarýnýn çok yaygýn olduðunu görüyoruz. Baþta Arap yarým adasý olmak üzere tüm Asya, Avrupa ve Anadolu kýtalarýna ait hikâye anlatýmlarý tek tek deðerlendirilmiþ, içlerinden yararlý olanlar seçilerek “Kelile ve Dimne”, “ Binbir Gece Masallarý” türünde eserler verilmiþti. Endülüs Ýspanyasýnda da Ýbn-i Tufeyl , “ Hayy Bin Yakaza” isimli eseriyle Daniel Defo’ya esin kaynaðý olmuþtu. Sözlü anlatým geleneðimiz de Dedem Korkut, Keloðlan, Tepegöz masal ve hikâyeleri roman türü edebiyatýmýzýn geliþimine bir basamak olmalýydý. Her toplum gibi bizim de tarihimiz de savaþ ve afetler yaþandý. Moral ve ümide ihtiyaç duyulan dönemlerde acaba niçin romancýlýðýmýz geliþemedi? Bu konuyu daha sonra tekrar ele almak üzere esas konuma döneyim; Dostoyevski’nin “Karamazov Kardeþler” isimli romanýný yýllar önce büyük bir keyifle okumuþtum. Alyoþa, Dimitri ve Ývan kardeþler temel karakterlerdi. Bunlarýn bir de gayri meþru bir kardeþleri vardý. Alyoþa sevgi, merhamet ve insani deðerlere sahip bir rahip karakterinde idi. Fakat babadan aldýðý genetik özellikler ve terbiye nedeniyle konumuna raðmen zaaflarýna prim verebiliyordu. Dimitri, babasýnýn tüm özelliklerini taþýyan fakat ondan farklý olarak tamamen safahata yönelen bir eðlence düþkünü olarak tasvir edilmiþti. Ývan ise içlerinde ilmi mantaliteye sahip, duygusallýktan uzak zeki bir karakter olarak ele alýnmýþtý. Bunalýmlý bir mizaca sahipti. Tatminsizliðin verdiði ýzdýrapla daima yüzü asýk ve iliþkileri zorlayýcý idealist bir karakter. Mantýðýnýn ön gördüðü saðduyuya ait deðerleri görünüþte kabullense bile iç dünyasýnda bunlarý ahmakça bulduðu için sahiplenmiyor. Bir insan olarak vicdanýndan yükselen sese hedef ve amaçlarý kendisince de pek açýklanamamýþ gerekçelerle karþý çýkýþý onun bunalýmlarýný besliyor. Ýkircikli bir mizaç arasýnda gidiþ geliþleri var. Adýmlarýnýn doðruluðundan emin olmayan bir þaþkýnlýk içinde. Onun bu psikolojisi, 19.yüzyýlýn pozitivist felsefesini savunan düþünürleri çaðrýþtýrýyor. Sanki rasyonalizmin güçlü ve zayýflar arasýndaki dengeleri bozan seçiciliðinin insaný yalnýzlaþtýrarak hayattan soyutlayacaðýný basiretiyle ön gören bir insanýn tereddüdüne rastlýyoruz Ývan’da. Fakat tercihini yine de rasyonalizmden yana yapýyor. Babasýnýn kardeþi tarafýndan öldürüleceðini bilmesine raðmen suçun iþleniþine göz yumduðu gibi ayný zamanda dolaylý bir destekte vermiþti. “Bir sürüngen bir diðerini yutmaya hazýrlanýyor” diyerek kayýtsýzlýðýný koyuyordu ortaya. Cinayeti gayri meþru kardeþ iþlemiþti. Bu kardeþ, babanýn toplumun tepkisinden çekindiði için birazda muziplik olsun diye eve hizmetçi olarak alýnmýþtý. Baba bu çocuktan þefkatini sýrf ondan kendisine yönelebilecek tehditlerden korunmak amacýyla esirgemiyordu. Çocuk, yaþadýðý zorluklar ve gayri meþru bir maziye sahip olmanýn öfkesini biraz da sara hastalýðýnýn etkisi ve kendisinin kullanýlmaya müsait kiþiliðinin telkin altýnda býrakýlmasý sonucunda cinayet iþleyerek gösteriyor. Dimitri, eðlence âlemine olan tutkusu ve babasýnýn kendisine yönelik eleþtirileri nedeniyle kayýtsýz kalmýþ ve desteklemiþti olanlarý. Alyoþa ise konudan haberdar olmakla birlikte gidiþatý önlemeye yönelik ciddi anlamda bir giriþimde bulunmamýþtý. Bu tavrýnda bir yandan babasýna duyduðu tiksinti etkili olurken, öte yandan genetik mirasýnda bulunan özellikler daha önemsiz konularla öncelikli olarak ilgilenmesine neden olmuþtu. Dostoyevski, sanýrým Alyoþa karakteriyle kilisenin gözle görülür problemlere çözüm üretemeyerek çaresiz yetersiz kaldýðýný anlatmak istiyor. Kendini ve çevresini sorgulayan, yeteneklerini geliþtirmek isteyen bireylerin daha verimli, daha çeþitli ve daha gayretli okuyarak hayata dair her alanda fikir üretebilmeleri gerekir. Aydýn AKDENÝZ aakdeniz1965@hotmail.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Aydýn akdeniz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |