Son günlerde yayınlanan bir reklam ilgilimi çekti.Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum.Bence güzel bir çalışma .Dikkatimi çeken yönü ise bir karesi.Bir küçük kız ,sanırım okul müsameresi, hareketlerini yaparken düşüyor.Tam millet “aaa”falan derken bir kişi onun hareketlerini yapamamasına aldırmadan alkışa başlıyor ve ona tüm salon katılıyor.
Bu reklam beni sevdiklerimize taa yürekten dostlarım dediklerimize karşı vazifelerimiz konusunda düşüncelere sevk etti.O veya onlar reklamdaki gibi düştüğünde kimse dönüp bakmasa da ya da aleyhlerinde bulunsa biz onu hiç kimseye aldırmadan tutup kaldırabiliyor muyuz?
İnsanı en çok aranmamak yokluğa terk edilmek yorar/üzer.Aynı coğrafyayı paylaşmasak da onu arayıp soruyor muyuz?Hele de bu’iletişim’ çağında .İletişim kavramına vurgu yapmak isterim.Çünkü televizyonuyla radyosuyla,cep telefonuyla, faksıyla hasılı bütün kitle iletişim araçlarıyla üzerimize abanan bir zaman dilimini yaşıyoruz ancak yalnızlık ,paylaşmamak had safhada.