"Leyla'nýn iþi naz ve iþve; Mecnun'un gözü yaþý çeþme çeþme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Ýnanç ve daha spesifik olarak din konusunda sohbet ettiðim birçok kiþi bana “Peki sen neye inanýyorsun?” sorusunu sormuþtur. Söz konusu soruya; bunun “illa bir þeye inanmak zorundasýn” gibi mantýksýz bir ön koþuldan yola çýkýldýðý için aslýnda sorulamayacak bir soru olduðunu anlatarak cevap verdim bugüne dek… Ama þimdi gönül rahatlýðýyla kendi inandýklarýmdan bahsedebiliyorum. Benim dinim: Kendini tekrar etmek... GELÝÞME: Her 40 Gigayýlda (1) bir kendimi tekrar ederim. Sanýrým bir tür alýþkanlýk. Ya da mecburiyet. Yeni yapýlan formülasyonlara dayalý hesaplamalara göre Evren’in toplam ömrünün 40 Gigayýl olduðu ortaya konuldu. Ve þu anda bu 40 gigayýllýk ömrün 14-16. yaþ aralýðýnda bir yerlerde bulunmaktayýz. Evren’in sonu ile ilgili çeþitli teoriler var. Büyük patlama ile ortaya çýkan evrenimizin sonsuza dek geniþleyip, sonunda aynen geceyi aydýnlatan bir havai fiþek gibi tüm enerjisini tüketerek, ebedi karanlýða gömüleceðini ileri süren karamsar yaklaþýmlarýn yaný sýra, bir noktadan sonra geniþlemesinin duracaðý ve ardýndan kütleçekimin ve gizemli kardeþi karanlýk maddenin etkisiyle ilk patladýðý noktaya tekrar dönüp yeniden patlayacaðý þeklinde çok daha optimist yaklaþýmlar da bulunmakta. Bu ikinci yaklaþým da kendi içinde 2’ye ayrýlýyor: Her patlamanýn ve dolayýsýyla her Evrenin bir diðerinden tamamen farklý olduðunu iddia eden görüþ ve diðer tarafta tüm varoluþun aslýnda fasit bir daire olduðunu, evrenin hep ayný þekilde ortaya çýkýp her atomu ve atom altý parçacýðýyla tamamen bir öncekiyle ayný þeyleri yaptýðýný iddia eden ve(eðer haklýlarsa) etmeye devam edecek görüþ… Þimdi gelin bir mukayese yapalým. Ölümden sonra sonsuza dek sürecek bir “öteki dünya hayatý”na inan kiþilerle, her þeyin -Evrenin ölümü veya bireyin ölümü ile- ebedi karanlýða gömüleceðini dolayýsýyla bu acý gerçeðin insanoðlunun bu Evrendeki varoluþunu anlamsýzlaþtýrdýðýný savunan görüþü bir tarafa koyalým. Varoluþumuzun kendini tekrar eden bir “kaotik-düzen” olduðunu, gecenin gündüzü, kýþýn yazý, kovalamasýndakine benzer þekilde sonsuza dek kendini tekrar eden tek bir olay olduðunu savunan görüþü de diðer tarafa… Sanýrým öncelikle “öteki dünya fikrine inananlar” ile “ucu nihilizme varacak bir teoriyi varoluþlarýný açýklamak için kullananlarý” neden ayný tarafta deðerlendirdiðimi açýklamam gerekecek. Aslýnda oldukça basit: Her iki düþünce de Dünya hayatýna önem vermeme bakýmýnda ikiz kardeþler kadar birbirine benzemektedir. Dolayýsýyla birine atacaðýnýz bir tokat diðerinin canýný da ayný derecede yakacaktýr. Mesela 3 büyük din bakýmýndan ele alýrsak ifade ettikleri ortak gerçek; bu dünyanýn sadece bir sýnav yeri, tanrýnýn sevgisini kazanmak için sahne aldýðýmýz bir tiyatro oyunu olduðunu ve tanrýnýn asla “BÝS” istemeyeceðidir. Fakat ister cehennemde ister cennette sürecek “sonsuz” bir yaþam, “insan” denen türe uygun mudur? Yoksa sonsuzluk sadace tanrýnýn baþa çýkabileceði bir durum mudur? Sonsuza dek yanmanýn anlamsýz ve saçma oluþuna deðinmeye bile gerek yok sanýrým. Ancak ayný þeyin cennet hayatý için de geçerli olduðuna insanlar pek inanmak istememekte nedense? Oysa ki bize anlatýldýðý þekliyle bir cennet ancak ondan sýkýlana dek cennet olabilir. Hurilerle yapýlan seksten, bal ve süt akan nehirlerden býkmak belki bu dinlerin ilk ortaya çýktýðý yerlerde yaþayan zavallý, aç, susamýþ Araplar-Ýsrailliler için daha uzun süre alacaktýr. Zira adamlar çölde yaþýyorlardý kabul edersiniz. Fakat onlar da belki 100 belki 1000 belki 50.0000 sene sonra ayný gerçekle karþýlaþacaklar ki bu da; sonsuz nimetlerle dolu olan sonsuz hayatýn, yaþamayý ve/veya var olmayý anlamsýzlaþtýrmak konusunda dünya hayatýna fark atacaðýdýr. Dünyada bir þeyi elde etmenin zorluðu hatta imkansýzlýðý bizi nasýl yaþamaya motive ediyorsa öteki dünyada bunlara ulaþmanýn kolaylýðý o denli demotive edici olacaktýr. Bir diðer deðiþle bu dünyada uçabilmek öteki dünyada uçmaktan çok daha eðlencelidir. Kýsacasý en iyi koþullarda bile sonsuza kadar varolmak bir insanýn kaldýrabileceðinden çok daha fazla bir yüktür. Gelelim þu andaki hayatýn sahip olduðumuz tek hayat olduðunu, ölünce her þeyin sonsuza dek yok olacaðýný savunan nihilist-pesimist açýklamaya… Öncelikle bu arkadaþlar “hiçbir þey yoktan var olmaz ve var olan þey yok olmaz” þeklindeki termodinamik yasasý ve buradan hareketle “Evrenin bir baþlangýcý olmalý. Big-Bang’den önce ne vardý? Onu kim veya ne baþlattý?” þeklindeki, bizleri tanrýnýn kucaðýna itecek sorularla baþ etmek zorunda kalacaktýr. Ki onlar da tanrý kavramýndan en az benim kadar nefret ederler… Ve yine varoluþu bu þekilde tanýmlayan birisi hayat hakkýnda þöyle düþünecektir: “Bir kerelik, anlamsýz derecede kýsa bir hayatý neden yaþayayým ki”? Ne kadar mutlu olursam olayým hepsi elimden gidecek. Zengin olsam, bana aþýk ve benim de ona aþýk olduðum çok güzel bir kadýnla evlenip harika çocuklar yapsam, onlar büyüse ve her biri beni gururlandýracak kiþiler olsa ve ben eþimle birlikte emekliliðimde tüm Dünya’yý dolaþsam, olaðan üstü tecrübeler yaþayýp harika dostluklar kursam sonunda yine ölmeyecek miyim? O zaman daha kolay mý gelecek ya da anlamlý? O halde neden yaþayayým ki en iyisi bile en kötüsüyle ayný þekilde bitecekse? Ve bittiðinde sonsuza dek bitecekse…” SONUÇ: Gelelim benim de tüm kalbimle benimsediðim varoluþsal teoriye… Öncelikle bunun; Tanrýnýn gazabýndan içten içe korktuðum için uydurduðum veya sonsuza dek yok olma gerçeðinden kaçmak istediðim için sarýldýðým bir fikir deðil, bilimsel bir teori olduðunu (aynen evrim gibi) hatýrlatýrým. Öyle bir teori ki varoluþumuzu (evrensel veya þahsi) bundan daha tutarlý açýklayan bir diðeri yok. Çünkü zaman dediðimiz boyut da (ki fizikçiler zaman kavramýný tek baþýna deðil zaman-uzam veya zaman-mekan þeklinde kullanýr) evrenin ortaya çýkýþýyla vücut bulduðu için kendini tekrar eden bir evren modeli: “her þeyin bir baþlangýcý ve sonu olmalý o halde “motor” ve “kes” diyen bir tanrý var!” þeklindeki hatalý çýkarýmlarý engellediði gibi kýsa süreli-bir defalýk varoluþ ardýndan gelen sonsuz yok oluþ fikrinin yarattýðý psikolojik-felsefi çýkmazlarý da bertaraf edecektir. Bilimsel olarak tutarlý ve “sonsuza dek yaþayacaðýn hayatý nasýl yaþamak istersin?” sorusunu sorup insaný yaþama sevinciyle doldurmasýyla psikolojik olarak huzur ve mutluluk veren daha iyi yaþamak konusunda motive eden bu evren-algýlayýþýný hayatýmýn merkezine yerleþtirmekten (ve sonsuza dek yerleþtirecek olmaktan) mutluyum. Not: Bazýlarý “inanç” kavramýný kullanmamdan rahatsýz olabilir. Ancak buradaki kullanýmýyla inanç; korku vb. duygularýn histeri seviyesine ulaþýp, akýl ve mantýklý düþünceyi sekteye uðratmasýyla ortaya çýkan bir tür baðnazlýðý içermemektedir. Bu daha çok EVRÝM TEORÝSÝ’NÝN bilindik bir gerçeðe iþaret etmesine raðmen bilimsel temayüller gereði TEORÝ olarak adlandýrýlmasýndaki duruma benzer. Gerçek bilim insanlarý arasýnda Evrim sürecinin varlýðý konusunda bir tartýþma yoktur. KENDÝNÝ TEKRAR EDEN EVREN teorisine olan inancýmý da bu baðlamda ele almak gerekir… “Bak iþte sen de bir þeylere inanýyorsun?” diye kývýrmaya çalýþacaklarý þimdiden uyarýyorum! Kaynakça (Sadettin) http://arxiv.org/pdf/hep-th/0510003v2 Gigayear.[1] bir Gigayýl 10 üzeri 9 Yýla eþittir
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Kýrat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |