..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnızca sevgiyi öğret, çünkü sen osun. -Anonim
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Meslekler & İş Yaşamı > osman demircan




22 Şubat 2010
Ekmek Parası  
osman demircan
Hayatım boyunca hep sebzelerin ve meyvelerin fiyatlarını öğrendim. Eve bugün ne götüreceğimin hesabını yaptım hep. Ekmek parasını kazanmak, bir engellinin tekerlekli sandalyeyle yarış kazanması gibi zor oldu benim için. Bu yüzden zenginlerin yarış arabası tutkusu gibi hobilerim hiç olmadı. Tek derdim pedikürlü ayak sahiplerinin Bebek sahilinde çaylarını yudumlarken otobüse yetişmek oldu. Koşturmak ekmek parası peşinde koşanların karakteristik bir özelliğidir zaten.


:CHGJ:
Hayatım boyunca hep sebzelerin ve meyvelerin fiyatlarını öğrendim. Eve bugün ne götüreceğimin hesabını yaptım hep. Ekmek parasını kazanmak, bir engellinin tekerlekli sandalyeyle yarış kazanması gibi zor oldu benim için. Bu yüzden zenginlerin yarış arabası tutkusu gibi hobilerim hiç olmadı. Tek derdim pedikürlü ayak sahiplerinin Bebek sahilinde çaylarını yudumlarken otobüse yetişmek oldu. Koşturmak ekmek parası peşinde koşanların karakteristik bir özelliğidir zaten. Çabam çocuklarımın ve eşimin var olma nedeni oldu. Bazıları için yatla gezmek, seyahatlere çıkmak da aynı tanıma girer. Hatta hayat kadınları da namusuyla ekmek parası kazanmak peşinde olduklarını söylerler. Hırsızın çaldığı, işadamının hortumladığı da ekmek parasıdır. Oğlunu Irak'a gönderen annenin umrunda değildir çocuğunun öldüreceği insan sayısı. Ne ülkesi umrundadır ne de Irak. Çünkü çocuğu ekmek parasının peşindedir ve o parayla oğlu veya kızı evlenecektir. Hayat bir savaş değil mi zaten. Ekmek parası kazanmak için savaş vermiyor mu herkes. Bazen altmış yaşındaki amca için şehirlerarası otobüste muavinlik yapma sebebidir. Ekmek parası için herkes bir yol tutturmuş gider. Kimi eğri eğri kimi dümdüz gider. Kimi kestirmeden kimi kısa yoldan ekmek parasının peşine düşer. Hayatım boyunca bir pırlantanın kaç karat olduğunu sormadım hiç. Pırlantanın elmastan daha değerli olduğunu sonradan öğrendim bir hasbanın ağzından. Dudakları dolma gibi olan hasba bana yine açlığımı hatırlattı. Sevişme güdüm gitti aklıma çocuklarım geldi. Şimdi onlar açtırlar dedim. Eve sebze ve meyve götürdüm yine. Hasba kötü bir anı gibi arkamda kaldı. Kimilerine göre hayatın anlamı kimilerine göre boş kavramdır ekmek parası... Öğretmenin, doktorun, simitçinin, kahvecinin hayatının anlamıdır. Doğduğu gibi hazıra konanların, hortumcuların, patronların güvercinlere kırıntı olarak düşündüğüdür ekmek parası. Devlet namusuyla insanlara iş bulmak zorundadır ve devlet emekçiden yana olmalıdır. Eğer bir devlet emeğe saygı duymazsa adaleti sağlayamaz. Ülke çalanların çırpanların ülkesi olur. Böyle kaldığı sürece de yıkılır. Devlet yıkılmak istemiyorsa ahlak felsefesine sahip olmadır. Ahlak felsefesi ise şudur: Ahlak iki kişi arasındaki ilişkidir. İnsan emeğinin karşılığını ister bu bir menfaattir. Menfaat gelecekle ilgilidir. Eğer iki insanın ilişkisi gelecekte kimseye zarar vermeyecekse gayet ahlaklıdır. Bu bireyle devlet arasındaki ilişki için de geçerlidir. Fakat ilişkilerde yararlanmak varsa, bu ahlak dışıdır. Neyin menfaat neyin yararlanmak olduğunu kimse bilemez. Bu yüzden kanunlar insanı diğer bir insanın vicdanına bırakmamalıdır. İnsan ne toplumdan ne devletten ne de karşısındaki kişiden faydalanmaya çalışmamalıdır. Başkasından faydalanmaya çalışmak namussuzluk olduğu gibi en büyük ahlaksızlıktır da.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın meslekler & İş yaşamı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hiç Şüphesiz ki Gazeteciden Terörist Olmaz; Ama Ajan Olur

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İslami Sosyalizm
Ermeni Türkleri
Teoman ve Elif Şafak
Şiir Nasıl Olmalı
Evrim Vardır; Teorisi Yanlıştır
Seni Saraya Götürsem Ağıl Nerede Dersin
Ama Sen Bir Çocuğun Topusun Hala Dünya
Sokrates
İntihar Eden Birinin Ardından
Yumurta Eylemlerinin Psikilojisi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.