Sorularla dolu bir kitap... hiçbir zaman eksiksiz olamaz. -Robert Hamilton |
|
||||||||||
|
Teyze nereden çýktý karþýsýma bu insan diye düþünmüþtür. Ona göre baþka bir seçenek býrakmayan insanlardan ne farkým vardý ki. Duygularýný bir týpa gibi þampanya þiþesine kapatan ve yine duygusal bir patlamaya sebep olan bu ben nereden karþýsýna çýkmýþtým diye düþünmüþtür yine. Acaba dediklerim doðru mudur; öldükten sonra dirilebilir miydim diye sormuþtur kendi kendine. Bu soru beynini meþgul etmiþtir ve onu bunun için beni kovduðunu düþünmüþtür. Eþi beni öldürdüðü için mi, yoksa eþinin öldürdüðü bir insaný sevdiði için mi kovmuþtu beni? Sorular, sorular, sorular... Kafam bir fabrikaydý sanki ve sürekli maraz üretiyordu. Ne yapacaðýmý þaþýrmýþ bir durumdaydým. Tekrar yataðýma uzanýp uyuya kalmýþým. Rüyalarýmýn tesiriyle yataðýmda dönüp dururken, yastýðým simsiyah oldu. Saçlarým yastýðýmýn ve yorganým üzerine dökülürken, ortalýkta o kadar kýl yýðýnaðý oluþtu ki gören mutlaka derdi ki burada bir ayý oynadý. Ortalýkta gerçi bir ayý yoktu ama pançesi ve týrnaklarý sanki yüreðimi sýkýyordu. O an ki daralmayla tekrar uyandým. Dýþarý çýkýp avluda oturmaya karar verdim. Teyzeyi ben týrnak uçlarýmda üþüyen bir yalnýzlýkla sevmiþtim. Beni kovunca sanki tüm parmaklarým kýrýlmýþtý. Þimdi hayata nasýl tutunacaðýmý düþünüyordum. Avluda bir yukarý bir aþaðý fink atarken, baðýra baðýra aðlamak istiyordum. Gecenin devasa karanlýðýný yaran gümüþ aydýnlýðýndaki ay pýrýl pýrýl ýþýklarýyla her yerimi yakýyordu. Yana yakýla teyzeyi düþünerek ruhumu ve bedenimi alabildiðine yoruyordum. Yüreðimde öyle aðýrlýk hissettim ki, sanki damarlarýmda kan deðil de civa dolaþýyordu. Ben böyle ruh denizimde gelgitler yaþarken, avluyu aniden altýn sarýsý bir ýþýk kapladý. Ardýndan kar aydýnlýðý çöktü her yere. Üzerimi bir üþüme nöbeti sardý. Deliliðin keskin sýnýrlarýnda geziyordum. Kollarým, bacaklarým bedenime monte edilmiþler gibi emanet duruyorlardý. Ha daðýldým ha daðýlacaktým ve kimse bir daha beni bir araya getiremeyecek gibiydim. Bedenim ve ruhum inci taneleri gibi saða sola daðýlmak üzereyken, avlunun sokaða açýlan kapýsý aniden açýldý. Teyze nefes nefese karþýma dikildi. Bir hayalet görmüþ gibi ürktüm. Kendimi toparlamam birlikte kelepçelenen dudaklarýmý serbest býraktým. _Hoþ geldin. _Hoþ bulduk. _Seni görmek çölde deniz görmek gibi. Seni görmek hiçbir þeyimin kalmadýðýný düþünürken, tüm dünyanýn benim eksenimde döndüðünü hissetmek gibi. Seni görmek hayata yeniden gözleri açmak gibi bir þey. Beni ne kadar mutlu ettiðini anlatamam. _Sana bir þey diyeyim mi caným. Hani ýssýz bir adayý keþfedersin ve ardýndan bayraðýný dikersin en yüksek bir yerine. Mutlu olursun yeni bir þeyi keþfetmenin heyecanýyla. Aslýnda mutlu olunacak bir durum yoktur ortada. Çünkü sen o adayý asla fethedemezsin. Kumsalýnda milyarlarca kum vardýr, aðaçlarýnýn dallarýnda milyarlarca yaprak vardýr, milyarlarca taþ ve toprak vardýr o adada. Gördüðün ve hissettin sadece yüzlerce olabilir. Her insan da aslýnda derin hayallerin ortasýnda bir adadýr. En sevgililer bile birbirlerini çok küçük oranda tanýmýþtýr. Bana fýrsat ver Erkan. Senin milyarlarca kumunu bilemezsem de, o kumlarýn üzerinde kaleler yapmama izin ver. Belki seni böyle fethederim. Bak bu yüzden yanýna geldim. Ellerimi açýyorum sana. Kumdan kaleler yapmama izin ver. _Þu an diyeceðim sadece þudur. Demek þu yeryüzünde iyi insanlar da varmýþ. Sana sormayacaðým hangi dindensin. Sana sormayacaðým hangi ýrktansýn. Sana sormayacaðým hangi mezheptensin. Sana soracaðým tek þey beni istiyor musun? _Evet, evet, evet! _Öyleyse tüm kurdelelerimi çöz. Hadi kurtar beni kara kutulardan. Yüreðim, ruhum her þeyim sana armaðan olsun. _ Öyleyse hadi gel çiftliðe. Seni kovduðum yerden yeniden baþlayalým. Beraber izini sürelim hayatýnýn iniþlerinin çýkýþlarýnýn. _Öyleyse beni bekle. Odama çýkayým üstümü deðiþtireyim. Lütfen beni bekle. _Tamam bekliyorum. Elim ayaðým birbirine dolanarak odama çýktým. Bütün kadýn silüetlerini silerek duvarlardan, teyzenin aydýnlýðýndaki huzura koþtum. Yanýna varýr varmaz dilimdeki buzlar çözüldü. Dudaklarýmdan su gibi cümleler akmaya baþladý. _Seni çok bekletmedim umarým. _Yok bekletmediniz. _Buna sevindim. Hazýrým buradan gidebiliriz artýk. _Tamam hadi gidelim. Sokaða çýktýðýmýzda yan yana yürümeye baþladýk. Hiç ölüm bana bu kadar yaklaþmamýþtý. Hiç yaþamak yakamdaki bir gül kadar yakýn durmamýþtý bana, teyzeyle yan yana giderken. Artýk bu týkýnmýþlýktan kurtulacaktým. Bu yüzden mutlu, bu yüzden bir baþka haldeydim. Bir yola saptýðýmýzda hiç tanýmadýðým sesler ve silüetler bana eþlik ediyordu. Teyzenin buruk sesiyle olduðum yerde durdum. _Artýk bu yoldan sonra yalnýz yürüyeceksin. Ben buradan öteye geçemem. Burasý senin özel alanýndýr. Burasý senin benliðinin sýnýrlarýdýr. Hadi sana kolay gelsin. Dudaklarýmýn uçlarýnda hafif bir gülümseme oluþtu. Yolumun ayrýlýða çýktýðý bu yol çatýnda artýk yalnýzdým. _Tamam, teyze! Bana þans dile. Umarým aydýnlýða çýkarým. Teyzeden ayrýldýktan sonra yolun iyice daraldýðýný içimin iyice bunaldýðýný hissettim. Bedenimin bu tabut sýkýþýklýðýndan bir an evvel kurtuluþuna yardým etmek istiyordum. Az daha ilerlediðimde kýsýk bir ýþýk yol ucunda parlýyordu. Bir cesaretle adýmlarýmý hýzlandýrdým. Iþýk gittikçe büyüdü. Benimse yüreðim küçük bir çocuðun annesine duyduðu büyük sevgiyle çarpmasý gibi atmaya baþladý. Kendimi Ýstanbul'da bir sokak arasýnda buldum. Buralarý tanýyordum. Burasý Üsküdar'dý. Evimin yakýnýndaydým. Her þey apaçýktý. Baþa dönmüþtüm. Evime yaklaþtýðýmda, teyzenin eþiyle karþýlaþtým. _Erkan Bey, bir saniye görüþebiliriz miyiz? _Buyrun Nahit Bey... _Senin resimlerini sergilemek istiyorum. Ýstersen bir kafede görüþelim. Böyle ayaküstü konuþulacak bir mevzu deðil bu. _Olur, sorun deðil. Sahildeki bir kafeye gidelim. Orada daha rahat konuþuruz. Kafe daha çok gençlerin takýldýðý iki katlý üst tarafý teras olan ve bir yaný Mihrimah Sultan Camisi'ne, bir yaný ise güzelliði inþaatlarla kapanmýþ sahile bakardý. Biz birinci katta oturduk. _Resimlerini çok beðeniyorum Erkan Bey! Sizin gelecek vadeddiðinize inanýyorum. Bu yüzden resimlerinizi sergilemek istiyorum. _Biliyorsun ressamlar ve þairler talihsiz insanlardýr. Yaþarken pek kýymetleri bilinmez. Benim kýymetimi þimdiden anladýðýnýz için teþekkür ederim. _Rica ederim, Erkan Bey. Eþim Seval Haným, sizi anlata anlata bitiremiyor. Kadýnlarýn altýncý hisleri çok güçlüdür. Ben de eþim Seval Haným'ýn bu yönüne çok güvenirim. Ayrýca resimlerinizi inceledim. Yok böyle bir þey dedim. Çok harikalar. _Peki ne zaman sergilemeyi düþünüyorsunuz? _Bu perþembe olabilir. Açýlýþa sanat camiasýný da çaðýrmayý düþünüyorum. Büyük bir yanký yapacaðýna inanýyorum. Çünkü dað gibi insanlar gelecek. Küçük bir ses bile getirse, ardýndan büyük bir yanký uyandýracaðýný düþünüyorum. _Kaç tane resmimi sergileleceksin? _Bütün resimlerini istiyorum. Mekaným geniþtir, bir sorun çýkmaz. _Oldu anlaþtýk o zaman. Þimdi çaylarýmýzý yudumlayabiliriz. Kafede yoðun iyot kokusu arasýnda çaylarýmýzý içtik. Denizin, Boðaz'ýn ve Ýstanbul'un tadýný aldýk. Vedalaþýp ayrýlýrken, Ýstanbul boþ bardaðýn camýna yansýyordu. Bir damla çay, kan lekesi gibi masa örtüsüne bulaþmýþtý. Arkamda kafenin gençlik sesiyle dolu gürültüsü, önümde Üsküdar'ýn parlayan görüntüsü ile evime gittim. Ýki gün boyunca tüm hazýrlýklarý tamamlayarak perþembe gününe kadar tüm eksikleri tamamladýk. Perþembe günü büyük bir heyecanla uyandým. Bugün resimlerim sergilenecekti. Sabah erkenden galeriye giderek son rutuþlarý yaptým. Nahit Bey de gelerek bana eþlik etti. Artýk her þey hazýrdý. Saat ona doðru konuklar yavaþ yavaþ gelmeye baþladý. Onlarý kapýda karþýlýyorduk ve ikramlarla içeri alýyorduk. Öðlene doðru tüm salon oldu. Herkes tablolarýmý inceliyordu. Yorumlara kulak kabarttým.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © osman demircan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |