Hayatımda yer almayanlar cenazeme de gelmesin. Onların hayır duasına ihtiyacım yok. Onların duası beni yaşatmış olsaydı eğer; şimdi tabutta olmazdım. Ey Cemaat- i Müslimin! Seninle aynı safta namaz kıldıktan sonra sen hep kendine dualar ettin. Ben ellerimle caminin penceresinden senin günahkar bencilliğini bir kilim gibi sildim. Şimdi o kilimin üzerinden cenazemi taşıma! Bırak cesedim senin duaya kalkan ellerinden de uzak dursun. Yaşarken bana öğrettiğin: “Benim pisliğimi çekemediysen intihar et.” sözün senin duanın besmelesi olsun. Bırak da cenazem yıkandıktan sonra, seni yaşatan bencilliğinle kirlenmesin. Bu dünya sizin olsun. Benim ölüm tutkum, senin yaşama sevincinden daha muhteşem olsun. Ey Cemaat- i Müslimin! Kurduğun dünya sahnesinde, hep baskın basanın oldu. Ellerinizdeki kutsal saydıklarınızla ve oruçlu ağızlarınızla binalar basmadınız ama; insanları pencerelerden attınız. Sonra perdelerinizi öylece kapattınız. Hep şunu dediniz: Sabır dinimizce kutsaldır. Böylece sizin zorbalıklarınıza kutsal bir etiket buldunuz. Bir marka yarattınız inanç adına. Sonra inanları deve yapıp üzerlerine binerek, size inanmayanların üzerine yürüdünüz. Yok yok tabutumda peygamber çiçeği olsun. Ben o çiçeği bir vazo gibi kırılan kalbimin içinde besledim. Allah herkese kalbine göre versin. Ey Cemaat- i Müslimin! İster laik ol, ister komünist ol, ister çağdaş ol, ister dindar ol, ne olursan ol deyip gel diyemem. Ben Mevlana değilim, Şems gibi ya ölüme ya da karanlığa çeker giderim. Senin fikri garabetlerinle beynimi bir çöp tenekesine çeviremem. Ey Cemaat- i Müslimin! Yaşarken beni hiç sevmedin, şimdi cenazeme neden geldin. Ben dertlere gömülürken yoktun, şimdi cenazemde neden varsın. Neden beni gözlerini kaçırarak yok saydın. Şimdi yoksa bana ağlamaya mı geldin. Sen o gözyaşlarını al, başka insanların ayaklarını kaydırmaya git. Senin gözyaşların sinsi sinsi gülüşünden daha tehlikelidir. Çünkü beni de sen kurşun gibi dökülen gözyaşlarınla ölüme gönderdin. Ey Cemaat- i Müslimin! Gözyaşlarına kanarak beni sevdiğini sandım. Senin sevgin, senin nefretinden daha zalimdi. Ey zulmün inancını altın varaklı dualara yazan. Şimdi mezar taşıma ne yazmaya geldin. Ey Cemaat- i Müslimin! Şehrin eşrafı oldun, gözlerime gözlüklerini soktun. Saatçide bana hep saatli bomba verdin. Seni beklerken cami önlerinde, güvercinleri paramparça olan bedenimle besledim. Senin semtinde başıma neler geldi. Polis senden yanaydı, asker senden yanaydı. Ben derdimi hiç kimseye söyleyemedim. Ey Cemaat- i Müslimin! Sen bir kara gömlektin. Yıllarca seni üzerimde taşıyarak bir günahkar gibi gezdim. Şimdi o gömleği kefenimin cebinde sakladım. Allah'ın adaleti beyazı, beyazdan; siyahı siyahtan ayıracaktır. O siyah gömlek bakalım, Allah'ın karşısında kimi masum ve temiz çıkacaktır.