Düşgücü güzelliği, adaleti, mutluluğu yaratır. -Pascal |
|
||||||||||
|
Bazen ağlayan bir kadın görür.Nedeni hiç bilmeden bakar durur.Göz yaşlarının birikintisinden anlamaya çalışır.sadece soyutsuzca bakar.Görmez boyutsuzluklardaki derin dalgaları. Bir sokak ötedeki bir oyun parkında oynayan çocukları görür.Oyun parkında eğlenemeyen bir çocuk olur etrafa bakınıp durur.Belli ki kendi oyun parkı değil, beklide hiç oraya ait olmamış yalnız bir çocuk. Bazıları uçurtma satarken bazıları da uçurmaya çalışır bir uçurtmayla bedenlerini.Aslında amaç aynıdır satan da uçuran da aynı amaç uğruna bir rüzgara kapılıp sağa sola salınıp durur. Adımlar ilerledikçe saatlerde koşmaya başlara güneşe sonra da aya doğru.O zaman doğurur gece kendine uzak duracak yıldızları.Kendilerini parlatmaya çalışan yıldızlar.Bedenlerindeki kiri pasağı güneşin ışığıyla yıkamaya çalışan yıldızlar.Uzaktan bakar insanlara hayvanlara bir nevi yaşamaya çalışan canlılarla onlara yakınlık sağlayan cansızlara. Bir canlı kendini yıldızda bulmaya çalışır, belki güneş ışığı onu da yıkar, sonra da parlamaya başlar diye. Bazen bir cansız bedeni canlandırmasını hayal ederler bir yıldızın.Ay uzaktan bakıp kendini gülmekten alıkoyamaz. Hava kararır beden ilerler adım adım.Bir adımda adını unutur sokakta içen bir adam olur bir adımda son bir sigara alabilmek isteyen bir dilenciyi, beklide son 1 lira daha bulup gecenin son nefesini çekmek isteyen tinerciye bürünür. Uzadıkça uzar bu nefes yavaş adımlarla yavaş olur hızlı adımlarla daha hızlı.Koşaradıma hiç geçmesin ki kalbi durdurmak ister. Bir bar köşesidir bir koruma bir serseri yan yana alıp veremedikleri nedir geceden.Tantanaya karışıp dururlar her dakika.Bilemedikleri neydi veya paylaşamadıkları.Hiç denememişlerdi belki bir köşeyi paylaşmayı.Bir adım daha uzaklaştırır bedeni bu köşeden.Yokuş aşağı salına salına gider.İkilemler bırakır sokaklarda.Bir serserimi bir korumamı.Yoksa köşede ısınmaya çalışan üzerine gazete çeken yaşlı bir adam mı? Kısa yürüyüşlerdir bunlar, yıldızların sönüşünü izlemek için geçirilen bir zaman.Bir bedeni bir kafese tıkamak üzere atanılan bir görev. Sabaha kalan bir nefes kokusudur, birkaç maskedir geriye kalan.Belki de bu yüzdendir hayatı bir çamaşır ipine benzetmem.Karşılıklı iki apartman arası çekilmiş bir çamaşır ipi.Her karışta mandalla asılmış bir fotoğraf, her fotoğrafta farklı bir maske.Bir ileri bir geri devam eder sürekli kurudukça çıkarılır ve sonra yeniden bir yürüyüşe çıkılır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © NoktasaL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |