Sevgi en azgın yüreği uysallaştırır, en uysal yüreği azdırır. -Alexis Delp |
|
||||||||||
|
Bir gece kondu evi şuan ki gibi, ekmek yumurta için 5 lira bulamayan bir yandan havyara surat çeviren rahipler sarmıştı yaşadığımız tüm kasabaları. Bir insan ağlarken açlığından bir insan kahkahalarıyla her gördüğü dilenciye bir tekme atmaya çalışır.Bazıları alın teri ile bir kilo un almaya çalışırken bazıları da ayağına papuç almaya çalışır ayaz geceleri geçirebilmek için. Soyutlanmış anlamsız gecelerde hem zengini hem fakiri çokca düşünür bir cevap bulamaz. Ne Nedir Ne zaman Diyedir beklide, Bilemezler artık gözleri, sonbahar hüzünlerinde umutsuz bulutlara dalmak için bir bahane bulur o bahane de rüzgara kapılıp bir yaz kıyısında şezlongta uzanmayı ister yağmur damlasında. Savrulup duran bir sevdadır bu rüzgarlarda bulut kanatlarına takılıp bir hayale bir umuda kanat çırpabilmek üzere uçurtma gibi bulutlarda süzülen bir sevda.Öyle bir umutlu sevdai bakan bir gözde ışığıda görebilir bazen de aynı gözde çığlığıda duyabilirsiniz.Her gidişte, her kayboluşta, her ölümde, her umutta, her bir umutsuzlukta başka bir renk görülür.Görülen aslında beklide gökkuşağına ulaşmak isteyen küçük bir taka içindeki elleri küçük ama yüreği büyük bir çocuğun gördüklerinden ibarettir. Var olmasını diledikçe her sevdaya her umuda kürek çektikçe yok olan yarınını bir mezara gömüp yarına daha hızlı kürek çeken bir küçük çocuk, asla yok olmayacak bir sevda veya bu sevda önünde kalbi kırık dizleri üstüne çökecek bir çocuk. Dizleri kan, dizleri kir , dizler kan ve toprak arasında kanayan bir çocuk kalbi sevdaya tutuşan bir düşkün, yok olamayacak düşlerine kendini parçalara ayıran bir sevcan. Koştukça ağlayan ağladıkça koşan bir kanat bulut bulutlara kavuşan, o bulutta düşlerini bir sağa bir sola savuran gülerken içi kan ağlayan geçmişine küfür eden , bir geçmişe el sallarken yüzü gülen yarına gülümseyerek koşan bir çocuk. Oysaki bir çığlık bir haykırıştı bu sitem, bu sitem ise bir düştü, düşü düşlerinden gözlerine süzülüp gözlerinden dudaklarına dökülen bir yağmur damlasından ibaret oldu. Kah güldü kah ağladı, ama kanayan dizlerindeki kan hiç durmadı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © NoktasaL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |