Materyalist bir dünyada yaşıyoruz, ve ben de materyalist bir kızım -Madonna |
|
||||||||||
|
Ben annem ve babamın bir araya gelen parçalarıyım. Onlar da kendi anne ve babalarının (yani benim büyük anne ve büyük babalarımın ) parçaları... 25 yılda bir aileye yeni çocukların eklendiğini kabul edersek, son yüzyılın başında, bize şifrelerini gönderen büyüklerimizin sayısı 16’dır. Yani yüzyıl önce yaşamış 16 ayrı kişinin genlerini taşıyoruz. Yada bir başka deyişle, biz onlarız. 200 yıl öncesinden bize genlerini gönderen insan sayısı 256. Aynı şekilde hesap yapıldığında, 300 yıl önceki 4096 kişinin genleri herhangi bir şekilde bana ulaşmıştır. 500 yıl önceki, yani 1500’lerdeki 1.048.576 kişinin genleri, benim dünyaya gelip, aşık olmam, şiir yazmam, düşünmem vs. için bir araya gelmiştir. Hesap çıkarıldıkça, sayılar büyüyor. 600 yıl önceki 16.772.216 kişi, 1000 yıl önceki 549.755.813.888 x 2= ......kişinin genleri...? Bu kadar kişi var mıydı dünyada. Biraz mola verip düşünmem gerek. Kafatası tutkunu beylere ve bayanlara duyrulur. Bu hesap tekniğine göre, tüm insanlar akraba olmak zorunda kalacaklar. Başka bir çıkış yolu yok gibi görünüyor. N’apcaz şimdi. Daha üstün zekalı bir ırktan olduğunu sanan zavallılara sormak isterim, nasıl oluyor bu iş. Yoksa siz başka dünyalardan, başka uzaylardan mı teşrif ettiniz sanıyorsunuz. İnsanın özü konusundaki değerlendirmeyi yukarıda yapmıştım. Biraz gülerek, biraz ciddiye alarak tekrar okuyabilirsiniz. Olaya biraz da gelecek açısından bakalım. Benimle ortak genleri taşıyan kişiler, yüz yıl sonra, bin yıl sonra, ikibin yıl sonra ne halde olacak. Bugün hiç tanımadığım, nerede yaşadığını ve ne yaptığını bilmediğim milyonlarca kişi benimle akraba olacak. Her yirmibeş yılda yeni bir kişinin aileye katıldığı düşünülürse, 600 yıl sonra, bu dönemde yaşayan (şimdiki zamanda yaşayan) yaklaşık 16.772.216 kişi ile akraba olacağım. Bin yıl sonra, bu rakam milyarlarla ifade edilecek. Tüm dünya ile akraba olacağım. Aslında zaten öyleyim. Tüm insanlarla ortak bir geçmişim ve ortak bir geleceğim var. Benim için olan her şey, herkes için var. Yaşama olumlu bakmak ve insanları sevmek görevimiz olsa gerek.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |