Küçük gözlerinden akan yaþlar yanaklarýndan yavaþça süzülürken içini çekiyordu küçük Sabriye. En sevdiði oyuncaðý kaybolmuþtu, nereye baktýysa bulamamýþtý, annesi bile o kadar aramýþtý fakat yoktu iþte hiçbir yerde. Nereye gitmiþ, kim almýþ veya nerede býrakmýþtý annesine aðlaya aðlaya aldýrdýðý dünyalar güzeli bebeðini. Ýlk görüþte aþk gibi baðlandýðý, her gece birlikte uyuduðu, sabah gözlerini açtýðýnda ilk gördüðü, ona hayallerini, gece rüyalarýnda gördüklerini paylaþtýðý, kendisi büyüsede hiç büyümeyen bebeði neredeydi acaba. Oda onu özlüyormuydu acaba.
Annesi kýzýnýn üzüntüsüne dayanamayýp, yeni bir bebek almak için dünyalar tatlýsý küçük kýzýný alýp sokakta aðýr adýmlarla oyuncakçýya doðru ilerlemektelerdi ki küçük Sabriye nereye gittiklerini üzgün bir ifade ile soruvermiþti annesine. Annesi ona daha güzel bir bebek alacaðýný üzülmemesi gerektiðini söylerken Sabriye ben daha güzel bir bebek istemiyorum ki, ben bebeðimi istiyorum. Ben kaybolsam sana benden daha güzel bir çocuk verseler alýrmýydýn benim yerime diye sorunca yaþlý gözlerle. Annesi küçük kýzýnýn bu büyük sözlerini duyunca þaþýrmýþtý, hiçbir þey diyememiþti, annesininde gözleri dolmuþtu bu anlamlý sözleri iþitince. Hiç konuþmadan yoldan geri dönüp evlerine doðru yürümeye baþlamýþlardý ve evlerinin önüne vardýklarýnda kapýlarýnýn önünde bekleyen arkadaþýnýn elinde bebeðini görünce annesinin elini býrakýp koþarak arkadaþýnýn yanýna, bebeðinin yanýna gelivermiþti bir anda. Hatýrlamýþtý dün akþam arkadaþýnda unutmuþtu bebeðini. Gözleri sevinçten parlýyordu, bu kez göz yaþlarý üzüntüden deðil sevinçten akýyordu yanaklarýndan süzülerek. Arkadaþýna bir yandanda anlatmaya uðraþýyordu nasýl özlediðini, onu nasýl aradýðýný, bulamayýnca nasýl üzüldüðünü. Sonra üzüntü yerini gülüþmelere, neþeye ve sevince býrakmýþtý, fakat annesi hala küçük kýzýnýn büyük sözlerini düþünmekteydi. Kýzýnýn mutluluðu karþýsýnda kendisi mutlu olamamýþtý nedense. Aklýnda tek bir þey vardý ya bir gün kendiside küçük kýzýný kaybetseydi, onu ne mutlu edebilirdi ki, hiçbir þey mutlu edemezdi, asla baþka bir þeyden tat alamazdý, dünya zifiri karanlýða bürünür ve hiç güneþ doðmazdý, nefes alamaz, boðazýndan tekbir lokma bile geçmezdi. Hayat yaþanmaz olurdu, yaþansada asla tat alamazdý. Kýzýnýn ne kadar üzüldüðünü ve üzüntüsünü gidermek için düþündüðü þey ne kadarda yanlýþtý. Küçük Sabriye bebeðine annesi küçük kýzýna öyle bir sarýldý ki varlýðýn yokluðunda ne kadar acý olduðunu anlar gibi ve kýymetini bilir gibi.