Mutlu köle çoktur. -Darwin |
|
||||||||||
|
(Dikenli gibi görünmesine aldanmayın, dokunun, korkmayın size zarar vermez) İnternette birkaç yıldır “Biberiye Mucizesi” başlığı ile bir yazı dolaşıyor. Bu yazının altında da bir profesörün adı yer alıyor. Yazının o kişiye ait olup olmadığını kesin olarak bilmediğim için profesörün adını yazmıyorum. Biberiyenin yararları yaşanmış örnekleriyle anlatılıyor. Özetlersek: -Migren ağrılarını gideriyor. -Deriyi canlandırıyor. -Şişme, morarma ve ağrılara iyi geliyor. -Dolaşım bozukluğu sorunlarını gideriyor. -Gut hastalığında kullanılabiliyor. -Biberiye yağı ile masaj yapıldığında kireçlenmelerde fayda sağlayabiliyor. Yukarıda da belirttiğim gibi bunlar söz konusu yazıdaki iddialar. Doğru mudur? Olabilir. İddialara bir diyeceğim yok, ama “mucize” ifadesi bana çok abartılı geldi. Keşke bu kavramı olur olmaz her yerde kullanmasak. Ancak bunu söyledim diye beni bir biberiye muhalifi olarak da düşünmeyin. Çünkü ben bir biberiye hayranıyım. Yaklaşık 4-5 senedir evimden biberiyenin ne bitkisi, ne de yağı eksik oldu. Benim gözlemlerime göre, biberiye: -Baş ağrısını tam olarak geçirmese bile rahatlatabiliyor. (Bilhassa sinüzüt türü başağrıları) -Ufak tefek yaraların kısa sürede iyileşmesini sağlayabiliyor. -Vurukların, morarmaların iyileşmesinde yararlı olabiliyor. -Cildi canlandırıyor. -Bilhassa et yemeklerine ayrı bir lezzet verebiliyor. -İdrar söktürüyor. -Kokulara karşı alerjisi olanlara biberiye özlü şampuanlar iyi gelebiliyor. -İltihaplanmayı engelliyor. -Astıma iyi geliyor. -Derideki yaraların iyileşmesini sağlıyor. ** Bu sene Çanakkale’deki şehitlikleri gezerken bolca biberiye bitkisine rastladım. Hazine bulmuş gibi sevindim ve biraz topladım. Tabii bunu yaparken kopardığım biberiyeler için üzüldüğümü de söylemeliyim. Canlarını acıtıyormuşum gibi geldi bana. İstanbul’a dönünce iki-üç tanesini bir saksıya ektim. Birkaç gün içinde tuttuklarını görünce çok mutlu oldum. Ancak daha sonraki günlerde bazı çiçekçilerde saksılara ekili biberiyelere de rastladım. Keşke önceden görseydim… Bu bitkinin kokusu da çok hoş. Ama durduğu yerden yani kendiliğinden koku salmaz. Ellerinizle yapraklarını okşadıktan sonra elinizi koklamanız gerekir. Bir deneyin, çok seveceksiniz. Ayrıca, biberiyenin hafızayı güçlendirdiği de söyleniyor. Unutkanlıktan yakınanlar, okula giden çocuğu olanlar çiçekçiden bir biberiye almaya ne dersiniz? ** Son söz: Bana faydası dokundu diye herkesde aynı etkiyi yaratacaktır, diyemem. O nedenle en iyisi denemeden önce gene de doktorunuza bir danışın derim. Şifa amacıyla bitki kullanıyorsanız, ilk başlarda çok az miktarda başlayın. Vücuduzun tepkilerini inceleyin, olumsuzluk hissederseniz bırakın; iyileşme belirtileri varsa yavaş yavaş miktarını artırın. Ama aşırıya da kaçmayın. Sakın ola ki “bunlar doğaldır, hiçbir zararı olmaz” yalanlarına inanmayın. Hiç bir bitkiye ya da ilaca ihtiyaç duymadan sağlıklı bir yaşam sürmeniz dilekleriyle.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |