"Hayranlığı o dereceye vardı ki; yere düştü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Konu; “Aile içi iletişim”, ve “Evimizi nasıl Cennet’e çevirebiliriz” olunca, dikkatimi çekti… Önce isteksizce dinledim… Sonra o anlattıkça gerilen kaslarım gevşedi, gevşedi ve asık yüzüm yerini tatlı bir tebessümse bıraktı. Adamda sanki şeytan tüyü vardı… Sihirli kelimeler ediyordu. Resmen kelimelerle dinleyiciyi hipnoza ediyordu. Küçük ve sıradan meselelerden kahkaha attıracak cümleler koruyordu. Kendini yormadan, sıkmadan gayet sakin anlatıyordu ama kıpır kıpırdı, yerinde duramıyordu. Öyle bir enerji vardı ki; adamın duruşu bile dinleyiciyi güldürebiliyordu. Hayır, illa da güldürmek için konuşmuyordu ama o kadar doğal bir anlatımı vardı ki dinleyici istemeden kahkahalara boğuluyordu…. Adamı tanımam etmem. Değil kitaplarını okumak, bu güne kadar ismini bile duymuş değilim. Merak bu ya konferansından sonra “google” dan “Alişan Kapaklıkaya” yazdım… Annesiyle babası kendisine danışmadan onu dünyaya getirmiş (yok bir de danışsalardı..) Çocukken oyuncaklarını kendisi yaparmış. Bazen çamuru biçimlendirip kurutup, bazen babasının eski ceketinin cebini çıkarıp, içini yünle doldurup ağzını dikerek top üretirmiş. İmkânsızlıklara takılmaz ve şartlar ne olursa olsun yeni bir şey ortaya koyarmış… Adam harbiden hoşuma gitti… Anlaşılan bizden birisi bu, yani varoşlardan… Baksana; ilkokulda kuzu bile gütmüş… Yani bizim gibi köylü çocuğu. Köylü çocuğu ama okumuş adam. Adam akıllı okumuş ve büyük adam olmuş… 16 yıllık öğretmenlik yapmış… Bir öğrencisinin “Hocam çalışıyorum, çalışıyorum ama bir türlü anlamıyorum” demesi üzerine beyinle ilgilenmeye başlamış… Öğrenme stilleri, hafıza gücü, öğrenmeyi öğrenme, hızlı okuma, kolay ve kalıcı öğrenmek gibi konulara yoğunlaşmış, kafa yormuş… Lakin kafayı boşuna yormamış… NLP’nin insan yaşamına getirdiği kaliteyi fark edip yerli ve yabancı yedi ekol ve eğitmenden kurslar almış ve öğrendiklerini önce kendi hayatına uygulamış sonra da etkili olduğunu anlayınca eğitimler e başlamış… Derken “Öğrenmeyi Öğrenme”, “Aile İçi İletişim”, “NLP” ve “Hızlı Okuma” alanlarında öğrenip -şu an yaptığı gibi- yüzlerce, binlerce insanlara konferanslar vererek paylaşmaya başlamış… Evet, tahmin ettiğini gibi Alişan Kapaklıkaya’dan bahsediyorum… Kendisini ilk kez Malatya Belediyesi Konferans Salonu’nda dinledim… Başka bir ilde konferans verirken dinleyicilerden birisi bir hafta sonra kendisini arayarak demiş ki; “Hocam, konferansını dinmiştim ya, o gün bu gündür her yatağa uzandığımda senin o sözlerin aklıma geliyor hatta aklımdan hiç çıkmıyor…” Hoca da; Allah Allah” demiş, “Senin aklında hangi sözüm çıkmıyor” Biraz ayıp olacak ama cevap; “Senin çişin… hani küçükken yatağa çiş yaptığını anlatmıştın ya, o gün bu gündür her yatağa uzandığımda senin çişin aklıma gelir” demiş… Evet, Alişan Kapaklıkaya konferansında ‘çiş’inden falan bahseder ama… Ama bütün bunları sırf şaklabanlık olsun diye, dinleyiciler gülsün diye yapar… Sayın Kapaklıkaya; harbiden harikasın… Çoktandır bu kadar içten gelerek böyle gülmemiştim. Ama sen hem güldürdün hem düşündürdün. Ne diyeyim… Allah da seni güldürsün…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |