Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Seyyahlığa yüz sürerken düştüm gözümden Akan yasım, bakışlarım kesildi Sınırından öteye geçemedi ten. Ömrümü azlettim yoldan, topraktan Katran katran büyüdü araf sırtımdan Bende sonsuz dur hali, uçsuz dağ gibi Sokakları, düşleri bıraktığım andan Beri gel, gel beri bana Sığlaştım yollar gittiği andan Beri gitti, gitti keşf-i aşk Kayıp bir hayal o Uzak daha uzaktan… Kamış, yurdundan kesileli beri Mecnun, çöllere düşeli beri Ferhat, dağlarda kalalı beri Anlatılan uzak-durur bağrımdan. Ateş denizi haddim aşan masaldı Bir damlası onmayacak yaradan Putlar bendimi yıktığı andan Bende dermansız çöl varlığıydı. Keşfeden anlardı özsüz hiçliği Sesimdi, hiçliğimin kırık notası Uğrun uğrun açılırdı yolsuz perdesi Sökerdi gönlümü zifiri dansı * Ben, kayıp bir nokta dünya yüzünde Devrilen bir ağaç bilinmeyen derinde Rüzgârlar tanıdık, tanık olsa da Şahit yok yersiz çöl varlığıma. Yok yok Yırtıyorum gergin sözlerimi Ve sunuyorum varımı Ben kavruk kahve kokusu Çayın dibine düşen dem Kaşığın erittiği şeker Şavkını arayan girdap yorgunu… Gönlümü süzsem dost kalemime Kaderimi serpip aşk tütsülesem Alsam ten kâğıdımı elime Kederimle yırtsam ah deste deste Aşk beni yurduna kabul eylese Adımım hiçliğimi var’a çevirse Kapının ötesiyle varlığım yansa Varlığım aşkla hiçliği bulsa… Karanlığı döşesem günün önüne Ay, yay misali sinse yüzüme Kirpiğimi ok yapıp sunsam on dörde Gönlümü düşürsem gerçek güzele Varlığımı sunsam düşsem hiçliğe Nefsim nefesim onda birleşse… Onmaz dediklerim tel tel kırılsa En kör yarama yardım uzansa Öte yollarıma yollar eklense Sınılan renklerim tek tek okşansa Uyansa hiçlik dost varlığında Ruh körlüğüme balta vurulsa, Ben gölün(d)e alın şavkı sunulsa Kelâmım Çelebi’ye selamım olsa O dört yüz yıldır yürüyen yolcuya Evliya’ya, kâmil’e, eşsiz nâmeye… Onda yollar çağlar boyu yoldu ulaşılmazda. * Söylediğim yanık tırnak izimdir İzimi bulanlara selamım vardır Gariban dizelerim, damla-yı derya Benden ötede Kâlû: Belâdır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Dervişe Güneyyeli Kutlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |