..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aþkýn aldý benden beni. -Yunus Emre
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > sermin filiz




9 Ekim 2011
Ýzmarit  
sermin filiz
Oysa bir zamanlar kendisinin de ipini koparmýþ deli gibi okul bahçesinin o duvarýndan öbür duvarýna koþup durduðunu gayet net hatýrlayabiliyordu. Yine de bu çocuðun koþuþu diðer koþmalar gibi deðildi.


:AGCH:
Misafirleri gittikten sonra, balýk kýlçýklarýný, artmýþ yemekleri toparlayýp, sokaðýn baþýndaki çöp yýðýnýný her gece didik didik eden kedilere vermek için dýþarý çýktý. Kuru soðuk ayýlmasýna yardým etti. Bulantýsý çok deðildi ama temiz hava alamazsa sabaha kadar gözünü kapattýkça baþý döner, elleri ayaklarý alev alev yanar, sabaha kadar uyuyamazdý. Biraz da dengesini kaybetmiþti ki bu hayatta en nefret ettiði þeydi. Bahanesi kedileri beslemek oldu.
Çöpün baþýna gelince, iyi, diye düþündü, çöp arabasý gelmemiþ daha. Uzaktan gölgesini görünce dört bir yana kaçýþýp saklanan kediler, balýk kokusunu alýnca ürkek ürkek sokuldular. Rahatça yesinler diye paketi býrakýp uzaklaþtý. Evde bir kedi olmasýna tahammül edemezdi ama kedileri seyretmeyi seviyordu. Evde kendisinden baþka birinin yaþamasýna tahammülü yoktu. Boþlukta, sadece boþ boþ dururken kesinlikle rahatsýz edilmemeliydi. Kedilerin onu görmeyecekleri bir yere oturdu, sigarasýný yakýp kâðýdýn yanarken çýkardýðý çýtýrtýyý dinledi. Ne kibar hayvanlardý þu kediler. Büyük bir olasýlýkla çok aç olmalarýna karþýn, minik patileriyle, büyük bir zarafetle açýp sakince yiyorlardý ne buldularsa. Kaslarýna, eklemlerine, tüylerinin her birine nasýl hâkim olduklarýný her lokmalarýnda görüyordu. O güne dek o kadar “sadece yemeðini yiyen” bir insana rastlamamýþtý.
Sokaðýn baþýnda kâðýt çöpleri taþýyan bir el arabasý göründü. Ýlkokul yaþlarýnda bir oðlan çocuðu biraz önünde koþturuyordu. Çocuklarýn bu bitmek tükenmek bilmeyen koþma arzusunun artýk anlayamýyordu. Oysa bir zamanlar kendisinin de ipini koparmýþ deli gibi okul bahçesinin o duvarýndan öbür duvarýna koþup durduðunu gayet net hatýrlayabiliyordu. Yine de bu çocuðun koþuþu diðer koþmalar gibi deðildi. Tam topallar gibi de deðil. Her adýmýnda kalçasý dönüyordu sanki, çocuk kendini kontrol edemez gibiydi. Hareketlerine hâkim olamayan insanlara acýr, onlarý hor görürdü. Ona göre bu çok büyük bir acizlik, zayýflýktý. Bu kez üzüldü. Babasýna kýzdý, kesin götürmemiþtir çocuðu doktora diye içinden saðlam bir de küfür savurdu. Anasýnýn yanýnda býrakmayýp gecenin bu saatinde yanýnda dolaþtýrdýðýna göre kesin anasý da iyi deðildi bu çocukcaðýzýn. Dövmüþtü belki de.
Sabah erken kalkýp en yakýn ilkokulun yolunu tuttu. Okulun kapýsýný gizlice gözleyebileceði en yakýn yere oturup önceki geceki çocuðu beklemeye baþladý. Bütün çocuklar uzaktan birbirlerine benziyordu ama hiçbiri o çocuk deðildi. Ýstiklal Marþý okundu, o hala yoktu. Tam baþka okulda mý okuyor acaba, yoksa bu herif çocuðu okula da mý göndermiyor diye düþünürken çocuk ayný adýmlarla kapýda göründü. Geç kaldýðý için müdür yardýmcýsýndan azarýný iþitip binaya girdi. Adam okul bitene kadar oturduðu yerden kalkmadan, gözlerini kapýdan ayýrmadan sigara üzerine sigara yaktý. Son dersin ziliyle, daha zil bile bitmeden, küçük mavi kolordu kapýya hücum etti. O kalabalýkta gözden kaçýrmaktan korkup ayaða kalktý. Kapýya þimdi daha yakýndý, iyi görebiliyordu. Ama içten içe, sanki , zaten onun erken çýkanlardan olmayacaðýný biliyordu. Beklerken endiþelenmedi. Bir sigara daha yaktý. Bitti. Attý. Sonunda kendi boyunda bir arkadaþýyla göründü çocuk. Kollarýný birbirlerinin omuzlarýna atmýþ, beyaz yakalýklarý açýlmýþ, önlerinde sallanýrken, paçalarý kýsalmýþ pantolonlarýyla, sýrt çantalarý ellerinde bahçe kapýsýna doðru yürüyorlardý. En iyi arkadaþ olduklarýný anlamak için ermiþ olmaya gerek yoktu.
Adamýn yanýndan geçerken arkadaþý, az önce yere atýlmýþ izmariti yerden alýp “bir” dedi. “Hem de hepsi içilmemiþ.” Birkaç adým sonra “iki”, “üç”, “beþ”…
Adam adamakýllý takip ediyordu artýk çocuklarý. Tüm gün, çýkmalarýný beklerken, neredeyse bir paketi bitirdiði köþeye doðru gittiklerini fark ettiðinde, hazine bulmuþçasýna sevineceklerini düþünüp güldü. Yeni yeni icatlar çýkarýr iþte bunlar, onu þaþýrtmayan tek bir çocuk olmamýþtý daha. Ýnsanlar bunun için çocuk yapýyor herhalde, diye düþündü, ömür billah muntazaman þaþýrmak için.
Bulduklarý izmaritlerin hepsini ceplerine doldurup çocuk parkýnda, gizlenebilecekleri bir çamlýk buldular.
“Çakmaðý getirdin deðil mi?
“Sen getirecektin ya.”
“Of þimdi kimse de çakmak vermez bize. Nereden bulacaðýz, kimse düþürmez de”
Oradan geçiyormuþ gibi yaptý. Tam yanlarýndan geçerken de sigarasýný yakýp, çakmaðýný istesinler diye bekledi. Ýstemediler.
“Hadi kalk” dedi topallayan çocuk, “evde var, eve gidelim.”
Yolda gözlerine iliþen izmaritleri de toplaya toplaya eve gittiler. Tek katlý gecekondunun pencereleri kirden içeriyi göstermiyordu. Kapýnýn önüne geldiklerinde, “sen gelme, Hasan evde, ben bir çakmak bulup geliyorum hemen” dedi. Ayakkabýlarýný çýkarýp, sessizce parmak uçlarýnda içeri girdi. Adam yine ayný sessizlik içinde hemen çýkývermesini bekledi. Çýkmadý. Ýçeride bir gürültü koptu. Çocuk koþarak dýþarý çýktý, ceplerini boþaltýp arkadaþýna verdi. “Sen sakla bunlarý, yarýn çýkýþta içeriz, Hasan uyandý þimdi, salmaz beni” deyip çabucak kapýyý kapattý. Arkadaþýnýn hemen oradan uzaklaþmasýný istiyordu, hatta elinde olsa kendi de kaçýp gidecek gibiydi.
Adam iyice meraklandý. Evin arkasýna dolanýp açýk bir pencere buldu. Perdenin arkasýndan içeridekilerin siluetlerini seçebiliyordu. Hasan denen, önceki gece el arabasýný çeken herifti. Çocuðu köþeye sýkýþtýrmýþ bir þeyler yapýyordu. Ne olduðunu ilkin anlayamadý. Görüntü net deðildi ama Hasan denenin pantolonunu indirmiþ olduðunu seçti. Kalçasýnýn ileri geri hareketlerini fark edince midesi bulandý. Ýçeri dalýp adamýn aðzýný yüzünü daðýtmayý düþündü. Herifin saðý solu belli olmazdý, satýrla üzerine yürüyebilir, gözü dönerse hem çocuðu hem de onu öldürebilirdi. Hayýr, çocuðu öldürmezdi. Ama onu öldürürdü. Polis mi çaðýrsaydý? Bunu yapabilirdi belki ama yapmadý. Keþke orta yaþlý, þu dolmuþlarda herkese laf yetiþtiren asayiþ teyzelerden olsaydým diye düþündü. Baðýrýr çaðýrýr, çocuðu herifin elinden kurtarýrdý belki. Her þey olsaydý da o an kendisi olmasaydý. Hiçbir þey yapmadan evinin yolunu tuttu. Yürürken hiçbir kasýna, baðýna, eklemine, tek bir noktasýna hâkim deðildi. Baþka bir güç yürütüyordu onu, ellerinden, kollarýndan, bacaklarýndan, kafasýndan misinalarla baðlanmýþ, acemi bir kuklacýnýn eline verilmiþ gibiydi. Kendine acýdý.
Dün gece kedileri seyrettiði köþesinde buldu kendini. Bir sigara yaktý, bir tane ve bir tane daha. Her nefesinde çocuk gözünün önündeydi. Her gördüðü izmaritte o çocuðu hatýrlayacaktý artýk. Hiçbir þey yapmayýþýný, korkaklýðýný…
Sokaðýn baþýnda el arabasý göründü. Çocuk yine arabanýn önünden koþturuyordu. “Fazla uzaklaþma” dedi Hasan denen. Bu kez çocuktaki anlamsýz sandýðý koþma arzusunu anlar gibi oldu. Bir çocuða baktý, bir Hasan’a, sonra da ayaðýnýn dibinde biriken izmaritlere.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ufunet
Kiraz Zamaný
Günün Biri
Telefon

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Terk Ediyorum Bu Þehri [Þiir]
Yok - Sun'luk [Þiir]
Ötekinin Ýfadesi [Þiir]
Tal - An [Þiir]
02: 07 [Þiir]
Ne Var? Ne Çok? [Eleþtiri]


sermin filiz kimdir?

bir kuklacý kukla

Etkilendiði Yazarlar:
sait faik, sabahattin ali, cemil kavukçu, yusuf atýlgan, ayþegül çelik...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © sermin filiz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.