Bu kitap çok gerekli bir açýðý dolduruyor. -Moses Hadas |
|
||||||||||
|
Bir kadýn beni amirime þikâyet etmiþ. Kim bu kadýn, hangi kadýn demeyin. Bilmiyorum. Güzel biri olmalý ki beni cezp etmiþ. Aklýmý baþýmdan almýþ. Akýl baþtan gidence saçmalýyor tabi insan. Aðzýndan çýkandan kulaðýnýn haberi olmuyor. “Keþke ben de sizinle gelebilsem,” türünden bir cümle söylemiþim. Hay söylemez olaydým. Yýllardýr gizlediðim sapýklýðým bir anda patlayýp su yüzüne çýkýverdi. Çok derin anlamlý cümlemi önce gidip bir bayan arkadaþý ile paylaþmýþ. Ýki kadýn baþ baþa oturup cümle içersindeki gizli bildirimleri olan derin ahlaksýzlýðýmý ortaya çýkarmýþlar. Ben ayrýldýktan sonra gidip amirimle konuþmuþlar. Taciz kelimesini telaffuz etmeden iþ arkadaþýma yönelik uygunsuz davranýþýmý izah etmiþler. Amir ne yapsýn sarýldý telefona beni aradý. Sen burada bir kadýna böyle böyle dedin mi? “Bilmiyorum, hatýrlamýyorum söylemiþ olabilirim. Söylememiþ de…” dedim. O gün öðleden sonra tam cinlerim tepeme üþüþmüþken seni aradým. Birisiyle konuþmaya çok ihtiyacým vardý. Büyük bir ihtimalle sen o gün, o saatte elmalar almýþtýn pazardan. Mavi poþetin içinde kýrmýzýlarý cam gibi parlýyordu. Satýcý az önce yanýndan geçtiðin kadýna yalan söylüyordu. “Bahçe domatesi bunlar abla. Kestiðim domateslerin içine bak” diyordu. Þaþý satýcýnýn kör alýcýsý olurmuþ. Aldýrmadýn.” Domateslerle ilgilenen kadýn da Nisan baþýnda daha çayýrlar bile yeþermeden domates yetiþmeyeceðini biliyordu. Ama kýþ sebzeleri piþirmekten de usanmýþtý. Artýk turfanda bile olsa parasýnýn yettiði kadarýyla domates, biber, patlýcan, kabak almayý istiyordu. Her yalan kendine inanacak kurbanlar bulur. Çünkü o duymak istediklerimizin sesidir. Pazarcýlar yasak olmasýna raðmen birbirleriyle yarýþarak baðýra çaðýra satýþ yapýyorlardý. Kenar semtlere otobüsler gibi kanunlar da geç geliyordu. Amirim sesine heyecansýz ve sýkýntýsýz bir týný verip konuþmasýný sürdürdü. Karþý karþýya kaldýðý þikâyetin onun canýný sýktýðýný biliyordum. Çünkü bu her zaman üzerinde konuþulan bir konuydu. Böyle bir problemin uzaðýnda kalabilmek için gerekli özeni göstermemiz isteniyordu. Zavallý ben, aciz ben, beceriksiz ben haddimi aþarak çenemin uçkuruna sahip çýkamamýþtým. Amirim ne yapsýn? Çalýþanlardan biri seni þikâyet etmiþ. “Ona keþke ben sizinle gelsem, keþke sizinle çalýþabilsem tarzýnda bir þey demiþsin” Þaka yapmýþsýndýr diye düþündüm. Arkadaþýmýz böyle bir þey yapmaz dedim, ” dedi. “Ne söylediðimi, kime söylediðimi hatýrlamýyorum,” diye yanýt verdim. Ama istemeden birini incitmiþ olabilirim. Kendimi haklý çýkarmayý, kýzýp öfkelenmeyi düþünmüyorum. Çünkü olayý tam anýmsamýyorum. Söylediðim bir cümle yanlýþ anlaþýlmýþ olabilir. Veya ben yanlýþ ifade etmiþ olabilirim. Orada iþim bitmemiþ olsaydý yeniden gidip o arkadaþýmýzdan özür dilerdim. Benim adýma bunu kendisine iletirseniz mutlu olurum,” dedim. Ýlk kez bir kadýný taciz etmiþtim. Taciz deðilse bile argo karþýlýðý ile ona ayar verip yazýlýyordum. Ýçeriðinde belden aþaðý niyetler çaðrýþtýran kelimeler geçiyordu. Ne yapacaðýmý, nasýl davranacaðýmý bulamadým. Kadýný araþtýrýp karþý ataða geçmeyi aklýma bile getirmedim. Derdi ne gibisinden didiklemek istemiyordum. Bir gol yemek ve yenilgimle baþ baþa kalmanýn en doðru çözüm olacaðýna karar verdim. Böyle iþlerin her zaman meraklýsý vardýr. Uzaðýnda kalmayý seçseniz bile kulaklarýnýza mutlaka bir þeyler çalýnýr. Ben o kadýna tacizde bulunurken yanýmda üç arkadaþým daha varmýþ. Hiç birisi beni frenlemeyi veya uyarmayý düþünmemiþ, En azýndan söylediðin yakýþýk almadý diyebilirlerdi. Çünkü onlar ne cümlede, ne de davranýþýmda incitici olabilecek bir unsur algýlamamýþlar. Nasýl algýlasýnlar. Çünkü onlarýn güçlü kadýn sezgileri yok. Dört gün kulaðýna kar suyu kaçmýþ balýk gibi gezinip durdum. Ne gülecek, ne de keyiflenecek halim kaldý. Boþ iþlerle kendimi meþgul etmeye çalýþtým. Uzun yürüyüþler yaptým. Yine de içimin sýkýntýsý azalmadý. Seninle konuþmaya deli gibi ihtiyacým vardý. Sen yoktun. Ýhtimal sen pazarý bir uçtan ötekine dolaþýrken ben evde perdeleri asýyordum. Ortalara doðru ruletleri farklý raylara taktýðý gördüm. Þimdi yarýsýna kadar çýkarýp yeniden takmam lazýmdý. Pencereden dýþarý bakýyorum. Komþular sanki benden baþka perde takan erkek görmemiþ gibi bakýyorlardý. Ýçimdeki sýkýntý daha da büyüdü. Onlara aldýrmayýp perdeyi takmayý tamamladým. Uzaklarda, daðýn yamaçlarýnda bir þeyler oluyordu. Bir saate kalmaz yaðmur yaðacaktý. Tepelerin göle bakan yamaçlarýnda ortaya çýkan bulutlar gittikçe çoðalýyordu. Sen pazarda yaðmura yakalanýp ýslanacaktýn. Sýçan gibi sýrýlsýklam halini gözümün önüne getirdim. Oh canýma deðsin. Hoþuma gitti.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |