Caným sýkýlýyordu. Geniþ ekran sinemaskop bir film izlemek istiyordum. Bunun için sevgilimi aradým ve bana eþlik etmesini istedim. Ýsteksiz davrandý. Öfkelenip telefonu yüzüne kapadým. Kalktým üzerime bir þeyler giyinip balkona çýktým. Göktaþlarý ve altýn yaðmurun altýnda durup sevgilimle aramda olanlarý gözden geçirdim.

Bana her geliþinde kafamý koparan Perseus’a benziyordu.Elindeki kýlýcý kaldýrýp, kalkanýný yüzüme doðru çevirip son hamlesini yapýyordu. Kýlýç kalkan ve miðferin içinde onu tanrýlara benzetiyordum.Daha çok âþýk oluyordum.

Tanrýlarýn lanetine uðramýþ Medusa gibi hissediyordum kendimi. Gorgonlarýn, ölülerin içinde sevgilimi taþa çevirebilen korkunç bir kadýna dönüþüyordum .

Tutku ve iþkence sevgilim ile benim aramda vazgeçilmez bir hal almýþtý. Her karþýlaþmamýz yolculuk gibiydi.Ben yýlan saçlý Medusa, sevgilim ise kanatlý sandala dönüþüyordu.

Her defasýnda aþkýmý taþa çeviriyordum. Arkamý bakmadan gidiyordum.Çoðu kez yolun yarýsýndan geri dönüp onu öperek uyandýrýyordum.

Sevgilim elindeki kýlýcýyla saçlarýmdaki yýlanlarý biçiyordu. Beni kendinden uzaklaþtýrýyordu. Uzaklaþtýðým an yüzüne saçlarýmý doluyordu. Yýlanlarýmý kalbine sokup beni yeniden diriltiyordu.

‘Simone.’’

Baþýmý çevirdim.Odanýn ortasýnda sevgilim duruyordu.

‘’Hani gelmeyecektin oldukça isteksiz davranmadýn mý ?...’

‘’Ooh Simone her gün kafanda senaryolar yazýyorsun ve hangisine yetiþeceðimi bilemiyorum…’’

Sevgilimin bu sözü beni iyice delirtti. Sesimi yükselttim.

‘’Ben hayal dünyasýnda yaþýyorum senin ayaklarýn yere basýyor öyle mi ?’’

‘’Seninle ne yapacaðýmý bilmiyorum. Beni sürekli þekillendiriyorsun. Artýk bu oyuna bir son verme zamaný geldi. Buradan ayrýlýyorum. Ayrýlmadan önce istediðin bilgileri topladým. Ýþte bak salonun ortasýndaki çantanýn içinde. Her zaman beni sorumsuzlukla suçladýn. Sana karþý sorumluluðumu yerine getirdim. Haydi git ve lanet olasý çantayý aç geçmiþini öðren. Yýllarca hep mutsuz oldun. Mutsuzluðunu bana yansýttýn. Çekilmez bir kadýna dönüþtün...’’

Sevgilimin yüzüne baktým. Beni terk etme duygusu hoþuma gitmiþti.

’Emir kipine gerek yok. Bakmasam çantaya ne olacak…’’

Bu sefer sevgilim sesini yükseltti. Çantayý alýp odanýn ortasýna savurdu. Çantanýn içindeki evraklar yüzüme doðru uçuþmaya baþladý.

‘’Mario ne yapýyorsun ya evraklar yýrtýlýrsa …’’

‘ Hani merak etmiyordun öyle umarsýz cevaplar…’’

Birden sevgilimin üzerine yürüdüm.Alt dudaðýný diþlerimin arasýna alýp ýsýrdým. Ellerini saçýma dolayýp baþýmý arkaya devirdi. Dudaðým kanamýþtý. Kapýyý vurup çýktý.

Odanýn ortasýna yayýlan kaðýt parçalarýný rastgele çekip okumaya baþladým.

Adý Ýlano

Doðum 1985, Çekoslavakya

Anne adý Polivka

Baba adý Alajenduro

Evlatlýk verildiði aile Jordan ailesi

Çok sýkýlmýþtým. Bu bilgileri okumamam lazýmdý. Sevgilime hak veriyor olma düþüncesi beni yeniden evraklarý okumaya yöneltmiþti. Ne hazin bir öykü Çekoslovakya’dan Ýtalya’ya uzanan bir hayat hikâyesi.

‘ Sakin ol dedim ‘’kendime ‘’ bak sinirlenince kaþýný kaldýrýyorsun…’’

Bavulumu hazýrladým. Havaalanýna doðru yol aldým.

Uçak Prag’a varmýþtý. Elimdeki adresi taksinin yanýndaki adama uzattým…

‘‘Lütfen beni götürür müsünüz .’’?

‘Buyur bayan ‘’ dedi adam.

Yol boyu hiç konuþmadým. Gerçek ailemi görecektim. Onlar beni görünce sevinecek miydiler.?

Prag’ýn arka banliyölerinde taksi durdu.

‘’Ýþte bayan, onsekiz numaralý adrese geldik .’’

Çok heyecanlandým. Uzun süre sokaðýn ortasýnda bekledim. Çantamdan annemin resmini çýkarýp eve doðru ilerledim. Nefesimi içime çekip býraktým. Elimi kaldýrdým.

Tak tak tak.

Bekledim. Kapýyý açan yoktu…

Tak tak tak tak…

Kapýnýn aralýk olduðunu fark ettim. Hafifçe iteleyip içeriye girdim. Etrafa bakýndým. Kanepenin üzerinde yüzüstü yatan kadýný gördüm.

‘’Bayan özür dilerim, uyuyor musunuz kapýyý çaldým ama duymadýnýz…’’

Bir inilti sesi duydum. Boðazdan gelen derin hýrýltý sesiydi bu.

Kadýnýn yüzünü kendime doðru çevirdim ne kadar benziyordu bana. Ýri lacivert gözleri vardý. Kýsýk bir sesle .

‘’Ben Simona .’’ dedim.
Yaþlý kadýn gözlerini bana çevirdi. Elini kaldýrýp yanaklarýma dokundu. Baþý aniden yana düþtü.

‘’Bayan, bayan neyiniz var ...’’

Örtüyü kaldýrdým. Karnýna saplanan bir býçak vardý. Ellerime kan bulaþmýþtý.

‘’Aman Tanrým, bu nedir böyle.’’

Avludan gürültüler geliyordu. Ne yapacaðýmý bilemedim. Geriye taksiden indiðim yere doðru gittim.

‘’Geldik bayan …’’

Taksinin kapýsýný yavaþça açtým. Parayý uzattým. Onsekiz numaralý eve doðru yol almaya baþladým.

Tak, tak, tak.
Kimse ses vermedi. Kapý aralýktý. Ayaðým ile kapýyý iteleyip avluya girdim.Avlu boþtu. Sadece bir masa, masanýn üstünde bardaklar, bir kaç fotoðraf ve renkli kesilmiþ bez parçalarý vardý.

‘’Kimse yok mu ?’’ diye yeniden seslendim. Bir süre avluda bakýndým. Evin iç kapýsýna yöneldim. Kapý açýktý.Odaya girdim.Bir inilti duydum.

Odada divanýn üzerinde bir kadýn yatýyordu arkasý dönüktü .’ Bayan ’ diye seslendim. ’’Özür dilerim uzun süre avluda bekledim. Kimse ses vermeyince içeriye girdim .’’

Kadýn inliyordu. Ters giden bir þeyler olduðunu hissettim. Kadýný kucaðýma aldým. Yüzünü kendime doðru çevirdim. Ne kadar benziyordu bana .’’Ben Simona ’’ dedim. ’Yani Ýlano diðer adým Ýlano...’’

Kadýn gözlerini açtý uzun uzun baktý bana.

‘’Kýzým Ýlano.. .’’

Bir an yüzümün kireç gibi olduðunu hissettim. Ýlano demiþti. Sýký sýký sarýldým..

‘’Anne ‘’diyebildim sadece, ellerim kan içindeydi. Annem ölmüþtü.Elimde býçakla ayaða kalktým.

Avludan gürültüler geliyordu. Çok fazla gürültüler. Yeniden geriye dönmek istedim. Taksinin ilk durduðu yere.

‘’ Geldik bayan onsekiz numaralarý adres burasý ,parayý uzattým. Yavaþça kapýya yöneldim.

Tak, tak, tak…Tok bir sesle irkildim.

‘‘Olmuyor. Olmuyor Simone aklýn nerede, bir sahneyi üç kere çekiyoruz. Her defasýnda kendi kafana göre davranýyorsun. Senaryo dýþýna çýkýyorsun. Simone þu lanet olasý kameranýn merceðine bakacaksýn. Burada film çekiyoruz. Sen bu role kendini vermiyorsun. Mercek dedim merceðe bakacaksýn.

Taksi beni kapýnýn önünde býraktý. Elimdeki resme baktým.

Tak tak tak..

Kapýyý aralayýp eve girdim. Kimseler yoktu. Caným sýkýldý. Yaðmur yaðmaya baþlamýþtý. Üzerime bir þeyler alýp balkona çýktým. Göktaþlarý ve altýn yaðmurun altýnda durup merceðe baktým. Geniþ ekran sinemaskop bir filmin orta yerinde sevgilim atýn üzerinde bana doðru koþuyordu….



Aysu