İliryalıyı öldüren Hyaena Nepas zafer kazanmış komutan edasıyla ayağını taşın üzerine koyup kılıcını havada birkaç kez çevirdikten sonra kumla kaplanan vadiye uzattı.
Herkes uyuyor, bu görkemli tuvalin tek sahibi benim artık
Vandan Hyaena uyumakta olan Lipoendranın ellerini arkaya götürüp bağladı. İliryalının kanı her tarafa sıçramıştı. Keskin kılıcın ucundaki kan Terzinin alnına düştüğünde gözlerini açıp nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Kırdaki evi yakılmış ne varsa talan edilmişti. Dudaklarından hırıltılı bir ses çıktı.
İllyricos..
Vandan gürültülü bir kahkaha attıktan sonra aniden sertleşerek Terzinin saçlarından birkaç tutam kesip toprağın üzerine fırlattı.
İliryalı yok artık kadın, boşuna vahşi hayvanlar gibi bakma bana..
Vandan Sahradan gelen kum fırtınasının içinde Terziyi sürükleyerek kayboldu.
Lipoendra kapatıldığı odanın penceresinden arenada dövüşen adamları izliyordu. Keskin kılıçların hangisi güçlüyse karşıdaki avının kafasını tek darbede uçuruyordu. Kılıçlar göğüslerine girip çıkıyordu.
Arenada nara atan sırtlan postlu Vandan oyun savaşlarında kazanacağı ün ve paranın coşkusuyla önüne çıkan tüm savaşçıları teker teker deviriyordu.
Lipoendra gözlerini kapattı.
Gökyüzünde lacivert şimşeklerin altında İliryalı diz çökmüş Terzinin beline sarılmıştı.
Kendini koru kadınım, iblislerin ve meleklerin birbirine karıştığı yerdesin. Kim melek kim iblis bilmeden ölme sakın. Kendini koru. Hep kaderi nakşettin gergefine ama şu anda gergefinle baş başa değilsin. Kendini koru. Geri dönmeye çalış. Duam hep seninle
Verçenik dağlarında siyah atmaca kanatlarını açarak havada yakaladığı başka bir atmacanın gözlerini çıkarıp ağzına aldı. İliryada her şey toz dumandı. Lipoendra çaresizce odanın içinde elleri bağlı olarak dönüp duruyordu. Aniden odanın camı kırıldı ve siyah atmaca yüzündeki deriyi sıyırıp Terzinin yüzüne nakşederek ağzındaki iki kılıçla ellerindeki ipi kesti.
Kılıçları odanın ortasına bırakıp pencereden kayboldu...
Terzi yüzündeki atmaca kaskı ve eline aldığı iki kılıçla yavaşça ilerlemeye başladı. Başının üzerindeki siyah tüyler sallandıkça hızlanıyordu. Her hızlanışında attığı adımlar tablonun içinde uyuyan her şeyi yavaşça uyandırıyordu.
Gözleri bir atmacanın gözleriydi. Dar koridoru geçip arenaya avına doğru koşmaya başladı. Arenada kendinden geçip çığlık atan seyirciler, alkış tutanlar, bütün savaşçılar susarak arenaya fırlayan atmaca kafalı kadına bakmaya başladılar.
Lipoendra koştukça Verçenik Dağlarındaki fırtınaya dönüşüyordu. Adımları onu ateşe çeviriyordu.Göğsü bir yay gibi gerilip kılıcı oka dönüşmüştü.
Vandanın önünde durdu.
Savaşçı bir iblis dedi .Kimse benim alanıma girip nakşettiğim şeyleri bozamaz. Kocamı öldürüp yaşadığım tabloyu susturamaz. Nakşettiklerimin arasında sen yoksun. Bir kader olacaksa ancak bunu kasnağın içinde ipe dolananlar yapabilir
Vandan şaşkın bakışları arasında arenada oturanları izledi. Terziye dönüp.
Nasıl geldin buraya kadın
Yanlış tavlaya girdin iblis
Terzi sol elindeki kılıcı yarım dairede çevirip Vandanın karnında derin çizik oluşturdu. Bir anda sendeleyen Vandan ani şaşkınlıktan sıyrılıp kılıcına davrandı.
Kocan gibi seni de gömeceğim. Bunu sen istedin.
Arenada herkes bağırıyordu. Vandan için alkış tutuyorlardı.
Terzi iki kollarını yana açmış üzerine doğru gelen Vandana koşarken yüzündeki kaskı bir kez daha kontrol etti. Gökteki şimşekler hızlanmıştı. Lipoendra sağ elindeki kılıcı Vandanın alnına saplayıp sol elindekiyle kafasını kesip ayaklarına düşürdü.
Küçük kızıl bir ağacın yanında oturan İliryalı dizinde uyuyan Lipoendra nın gözkapaklarını öptü.
Uyan kadınım dedi. Bu kadar kâbus gördüğün yeter
Aysu