..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her devrim yokolup gidiyor ve peþinden yalnýzca yeni bir bürokrasinin artýklarýný býrakýyor. -Kafka
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Doða ve Dünya > Fýrat Y.




7 Kasým 2003
Gölge Evler  
Fýrat Y.
"Orada gördüðünüz ya da görmeyip de kurguladýðýnýz onlarca görüntü, ses, duygu, týný doluþur beyninize. Kaçmalý artýk bu her parçalanýþýnda gittikçe yekpare olan anýdan, görüntülerden, seslerden... Kaçmalý çünkü peþinizden koþarak gelir herþey, aðlayan ve


:BBIE:
 

     Yaðmur yaðacak.. Sonbahardan elini eteðini çekmeye baþlayan gri gökyüzü, kýþa yaðmurlu ve soðuk bir merhabaya hazýrlanýyor. Ýþte, yaðmura gebe bu gökyüzü altýnda kentin uzak, eski ve sessiz mahallelerinde dolaþmak istiyor yine yüreðim. Dýþ cepheleri solgun sarý ve küskün beyazla sývanýp boyanmýþ, dar sokaklarýnda kendisine emanet edilen yalnýzlýðý bekleyen, yine bu sokaklarda bir hayalet gibi dolanan ýssýzlýðýn doðurup terk ederek kapý önlerine býraktýðý hüzünleriyle, duvar diplerine sinmiþ ve kendi gölgeleriyle oynayan kedileri bile yalnýz olan eski mahalleler..Yo hayýr, kalabalýk, gürültülü, önceleri derme çatma barakalarýyla utangaç, sonralarý üstlerine kat çýkýlarak apartmanlara öykünüp kente meydan okuyan gecekondu mahallelerinden bahsetmiyorum. O kenti doðuran ama sonralarý ihtiyarlayýp minicik kalan yaþlý teyzelerle, onun boyunu kat be kat aþan evlatlarý gibi, asýl kentin bir köþesinde ayakta kalmaya çalýþan, ihtiyar semtlerden, yaþlý mahallerden, kentin tarihini omuzlarýna yüklemiþ o eski evlerin olduðu, baþýnda hep eski sýfatý olan yerlerden bahsedeceðim. Tarihi olduðu için imar izni verilmemesi nedeniyle ya da þehre uzak ve rant olarak pek deðerli olmadýðý için kalabalýk ve uyanýk bir ahalinin raðbet etmediði yerlerdir, bu yüzden sokaklarýnda eski insanlar ve tek tük çocuklar görebilirsiniz.

     Ýlkin, sokaða bakan pencerelerini perdeleriyle sýký sýký örtmüþ bir eve rastlarsýnýz. Göz kapaklarýdýr perdeler bu evlerin, gözlerini kapayýp uykuya daldýran. Biraz yaklaþýnca uyumadýðýný anlarsýnýz bu evin, duvarýnýn çatýya yakýn tarafýndan dýþarý çýkartýlmýþ bir borudan havaya salýnan ince bir dumaný fark ederek. Belki küsmüþtür yaþama,belki de sadece gözlerini dinlendiriyordur bu ev. Belki de kapýsýný çalacak dost bir yüz, bir tanrý misafirine hasrettir,öylece bekler. Avuntusudur beklemek, avunduðunun kanýtýdýr o dýþarý savrulan ince duman. Hiç postacý uðruyor mudur, mektup býrakýyor mudur diye düþünürsünüz o eve. Bir zamanlar içinde barýndýrdýðý,sonra onlarý kente,baþka kentlere,çok katlý bloklara kaptýrdýðý insanlarý vardýr mutlaka,bu yüzden küskündür,yalnýzdýr dersiniz. Önüne kadar gelip çalmak istersiniz kapýsýný,sýrf yalnýz deðilsin demek için ama biranda geri çekilir,saygý göstermeniz gerektiðini hissedersiniz bu yalnýzlýða,uyandýrmamanýz gerektiðini düþünürsünüz onu bu avuntudan. Belki de korktuðunuz için çalmazsýnýz kapýyý,evin yalnýzlýðýnýn,avuntusunun yüreðinizdeki kendi yalnýzlýk ve avuntunuzla benzer olmasýndan dolayý korkuya kapýlarak. Yüzleþmekten ürkersiniz kendi yalnýzlýðýnýzla. Kapýyý açanýn siz olmanýzdan,zaman geçtikçe böyle bir eve benzediðinizden,yýllardýr kapýnýzýn çalýnmasýný beklediðinizin o an farkýna varýr ve bundan dolayý korkarsýnýz. Uyumak istersiniz birkaç basamaklý merdiveninde kývrýlarak,sadece uyumak ve unutmak,bu evi,bu yalnýzlýðý,bu küskün avuntuyu.

      Hemen ilerde bir eve daha rastlarsýnýz. Çok daha eski ama”cami yýkýlmýþ,mihrap yerinde”denecek bir ev. Önündeki sokaktan gelip geçenleri,muhtemelen kýrk yýldýr ayný pencerenin yanýnda duran sedire kurulup seyreden bir ihtiyar amca görürsünüz penceresinde. Seyrek beyaz saçlarla dolu baþýný,pencere pervazýna dayadýðý koluna yaslamýþtýr. Küçük bir saksý vardýr pervazýn diðer ucunda,içindeki çiçeðin ne olduðunu anlayamazsýnýz,çekingen bir çiçek dersiniz,bu evler gibi,dýþarýya kendini göstermeyen,kabuðuna çekilmiþ ve ürkek. Yakýndan bakmak için yaklaþamaya baþlarsýnýz pencereye ama nafile,alýþkýn deðildir yabancýlara buradaki insanlar ve bu yaþlý adam hatta bu çiçek bile. Hele hele dikkatlice kendilerini ve evlerini gözleyen benim gibi yabancýlara tepki verirler haliyle. Kapý önünde,henüz avluyu süpürmüþ,yorgunluk atmak için yan komþusuyla fýsýltýyla laflaþan, en az ihtiyar amca kadar yaþlý ama daha dinç olan evin hanýmýyla göz göze gelirsiniz. Karý koca,biri pencerenin,diðeri kapýnýn önünde meraklý ve yorgun gözlerle bakarlar öylece. Baþýnýzý hafifçe eðip selamlar ve hemen önünüze bakarsýnýz,bu yüzden selamýnýzýn alýnýp alýnmadýðýný karþýdaki evin duvarlarý görür ancak. Ev arkanýzda kaldýðýnda düþünürsünüz o yaþlý insanlarý ve kendileriyle kocayan evlerini. Ýhtiyar amcanýn pencere önündeki mahzunluðu yapýþýr yüreðinize. Aylardýr kendisine uðramayan çocuklarýnýn özlemidir belki ihtiyarý mahzun eden diye düþünürsünüz. Koca bir yaþamý geride býrakmanýn hüznü de olabilir,ayný sokaklarda büyüyüp,ayný sokaklarda evin yolunu arþýnlamanýn hüznü,ayný sokaklarda beraber dolaþtýðý arkadaþlarýnýn bir bir azalýp”dört kolluyla”yine ayný sokaklardan geçmesinin hüznüdür belki. Ya da hanýmla ufak bir sebepten tartýþmýþtýr,çocuk gibi sabahtan beri konuþmamýþtýr karýsýyla. Huysuz ama sevimli ihtiyarlar gibi küsüp oturmasýnýn mahzunluðudur bu. Belki de bu bulutlu havada günbatýmýný ve usulca çöküveren akþamý saklayan gökyüzünün sýkýntýsýdýr. Akþamý beklemenin,saatleri,zamaný gömmenin hüznüdür. “Hadi be canýna yandýðýmýn akþamý” diye geçirir içinden ihtiyar. Bir an önce akþam olmalý,odanýn diðer köþesinde açýk duran emektar radyodan biraz önce dökülmeye baþlayan muhayyer faslýný,karafaki sürahiden bardaðýna dolduracaðý bir teklik rakýsýna meze etmelidir artýk. Yýllardýr akþamý beklemekle avunan yaþlý bir yüreðin”vakt-i kerahet”sabýrsýzlýðýdýr anlayacaðýnýz bu mahzunluk. “Ýçmese olmaz þu mereti”diye içinden geçirir yine yaþlý kadýn her akþam ki gibi ama yinede kýyamaz,tel dolaptan indirir küçük bardaðý. Ýçmiþ kadar olursunuz...

Dar sokaklardan birinde ilerlerken,gezmekten,kýrk yýllýk arkadaþlarý”Hayriye hanýmýn”gününden dönen yaþlý kadýnlara rastlarsýnýz,yýllar önce yine bu eski evlere sizinde elinizden tutulup anaannenizin götürdüðü,gümüþ þekerliklerden bonbon þekeri verildiði,ancak konuk geldiðinde açýlan misafir odalarýnda,koltuðun kýyýsýnda yaramazlýklarýnýzý bir süreliðine erteleyip”paþa çocuk”gibi oturduðunuz günleri anýmsar ve yolda rastladýðýnýz bu kadýnlardan birinin ne kadar çok anaannenize benzediðini farkedersiniz. O sizi”farketmeden”arkanýzda býrakýrsýnýz yaþlý teyzeleri.. Sonra önünde çocuklar oynayan bir eve yaklaþýrsýnýz. Biraz daha büyükçe olanlardan kimisi,artýk bu mahallelere sýðýnýp,saklanmýþ olan bilye,seksek gibi oyunlarý oynarlarken,kimisiyse eskimiþ bisikletlerinin tepesindedir. Daha minikler ise kapýnýn eþiðinde annelerinin verdiði salçalý ekmekleri afiyetle bitirmekle meþguldürler. Ýki minik oðlan ve kýzýn,omuzlarýna çengelli iðne ile tutturulmuþ nazar boncuðu,boncukla ayný tondaki örme mavi kazaklarý dikkatinizi çeker. Tuhaf bir duyguyla gözlerinizi kaçýrýrsýnýz onlardan,inanmadýðýnýz halde nazar deðdirmekten korkarsýnýz onlara belki de. Yabancýsýnýzdýr o insanlara,kendi yabancýlýðýnýzdan,kendi nazarýnýzdan korkarsýnýz. Kentte ki akranlarý gibi doðru dürüst kýþlýklarý,paltolarý yoktur,örme mavi kazaklarýyla kýþý geçirirler bu ýssýz sokaklarda,kapý önlerinde. Ýçiniz üþür,”girin hadi evinize!bakýn yaðmur yaðacak,hava soðuk,hasta olacaksýnýz!”diye seslenmek istersiniz onlara. Paltonuzun içinde bile üþürken,mavi kazaklý çocuklarý çaresiz bir duyguyla korumak istersiniz. Belki nazar boncuklarýnýn hikmetidir,koruyordur onlarý hastalýklardan diye teselli etmeye çalýþýrsýnýz yüreðinizi. Duvar diplerindeki oyuklara,taþ basamaklarýn köþelerine bakýp,oralara kaçýp saklanan afacan bir bilye olup olmadýðýna bakarsýnýz. Yoksa bile,olduðunu düþünürsünüz. Çocuklarýn, kaybettikten sonra unuttuðu ama sabýrla onlara “sobe!”demeyi bekleyen rengarenk bir bilye bulma düþü! Bulduðunuz bilyeyi çocuklara geri verdiðinizde gözlerinde beliren pýrýltýyý görebilme düþü. O pýrýltýyý,karanlýða her savruluþunuzda anýmsayabilme ve içinize doldurabilme isteði. Zor zamanlarýnýzda,yüreðinizin ceplerinde biriktirdiðiniz çocuk gözlerin pýrýltýlarýyla avunmak,mutlu olmak istersiniz. Aslýnda mutlu olabileceðinize kendiniz bile inanmazsýnýz. Yürek ceplerinin dibi deliktir çünkü. Ya da zamanla delinecektir.

     Birbirine benzeyen ve gittikçe gölgelerinin belirsizleþtiði bu evler,sokaklar,insanlar,çocuklar,kediler geride kalmaya baþlar her attýðýnýz adýmda. Yavaþ yavaþ akþam karanlýðýna gömülen sokaklar,kasvetli gri gökyüzü,yaðmur sýkýntýsý,sarhoþ etmeye baþlar her yerinizi.. Biran önce buradan çýkmalý,sevmediðiniz o kentte ulaþmalýsýnýz yeniden. Bu ýssýz,hüzünlü,küskün evlere baðlanýp kalmaktan,bir duvar dibine çöküp sýzmaktan korkarsýnýz. Çok sevdiðiniz ama aþýk olmaktan korktuðunuz insandan kaçar gibi,uzaklaþmaya baþlar bedeniniz. Yine de ruhunuz ardýnda býraktýðý evlere bakar. Önünden hýzla geçtiðiniz her ev,her insan için,biraz önceki gibi öyküler kurgulamaya devam edersiniz ama artýk o öyküler gittikçe bulanýklaþmaya,birbirine karýþmaya baþlar. Gölgenizin bile size ait olduðuna inanmaz,yabancýlaþýrsýnýz. Ve her adýmda gölgeniz,evlerin,insanlarýn gölgelerine birer parça býrakýr sanki,kendinizden bir þey býrakma,bir armaðan verip onlarý avutma isteðiyle. Parçalanýrsýnýz,gölgelere daðýttýðýnýz gölgenizle. Onlarda karþýlýksýz býrakmaz bu hediyenizi. Bir anlýk görüntülerini býrakýrlar yüreðinize ve bir dahaki geliþinize kadar emanet ederler onlarý size! Suskun pencereler,dökük bacalar,ince bir duman,solgun sarý,çengelli iðnedeki nazar boncuðu,mavi kazaklý çocuklar,ihtiyar adam,ihtiyar kadýn,karafakiden raký,muhayyer faslý,bilyeler,çalýnmayý bekleyen kapýlar,kediler,duvar dipleri,su birikintileri,saksýsýna saklanmýþ çiçek,yaþlý teyzeler,gümüþ þekerlik, bonbon þekeri, seksek, bisikletli çocuk, yaðmur, soðuk vs. Orada gördüðünüz ya da görmeyip de kurguladýðýnýz onlarca görüntü, ses, duygu, týný doluþur beyninize. Kaçmalý artýk bu her parçalanýþýnda gittikçe yekpare olan anýdan, görüntülerden, seslerden... Kaçmalý çünkü peþinizden koþarak gelir herþey, aðlayan ve sizi çok seven,sizinde çok sevdiðiniz minik bir çocuk gibi...Gir artýk evine minik çocuk, üþüyeceksin bak! Hadi artýk! Yaðmur yaðacak...

Fýrat Yurtseven
 




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Düþ Aðaçlarý
Ayýþýðýyla Buluþma

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ay'a Yolculuk [Þiir]
Çýt! [Þiir]
Bulut Kýrýntýlarý [Þiir]
Kervan [Þiir]


Fýrat Y. kimdir?

þiir ve deneme yazýlarý yazmak. . bir okyanusta kaybolan pusulasýz bir korsaným

Etkilendiði Yazarlar:
hepsi ya da hiçbiri...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Fýrat Y., 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.