Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karþýsýnda zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
adýmlarý çantasýnda taþýdýðý hayatýn aðýrlýðýna raðmen hýzla yollarýn kuytularýnda geziniyor. yola çýktýðýndan beri, yol-culuk oynamaya karar verdiðinden beri ya da ilk kez arkasýnda býraktýðý karanlýðý izlemeyi düþünüyor.. ama…hayýr! geride býraktýðý her neyse artýk ona ait deðil. ve ona ait olmayan þeyler için sürekliliðin kokusu –korkusu- yayýlmýþ hikayeyi terkedemez. hikayeyi…kendisi –içinde saklý kendi- yazýyor –yaratýyor- olsa bile. … bir koku.. tekrar ve ilk. ayný ama daha önce bilinmedik. yaklaþtý mý yoksa..? … göze ve aslýnda sadece karanlýðýn sonsuz uyumuna çarpan bir baþka nesne.. daðýtan tüm sisi. … zamanýn sonsuzluðunda unutulmuþ bir saati ancak zamansýzlýkta yok olmayý göze alabilmiþ olanýn bulabilmesine dair uzunca bir öykü.. … saati uzunca bir süre seyretti. Ýçinde birikmiþ zamaný hissettiðinde, yelkovan ve akrep yerine konmuþ biri uzun ve þiþman öteki kýsa ve ince iki mavi balýk gördü. kýrmýzý pullarýnda hangi zamana ait olduklarýnýn izleri. gecenin içinde dolanan belirsizlik kokusuna karýþýyordu sanki.. bu zamansýzlýk duygusu býrakan nesneyi almaya karar verdiðinde aslýnda ölçüp biçtiði ve sonunda yokettiði kendi zamanýný çýðlýk kokan bir uçurumda unuttuðunu bilmiyordu.. bir uçurumun sonsuza çalan boþluðunda yittiðini ya da.. týpký sahil kasabakarýnýn birinden aldýðý içi sývý dolu kolye ucu gibi.. sývýnýn içinde kendi adý adýmlarýnýn hareketine göre sarsýldýðýnda sonunda hep bir uçurum görürdü. biraz da yosun kokusu belki..denize sinmiþ. yollardaki her su boþluðuna –birikintisine- basmasý ve olur olmadýk düzlüklerde düþebilecek küçük kuytular bulmasý hep bundan. … sonunda..ya da elindeki zamanýn sonsuzluðunda saati yerden aldý. hafif çamur kokusu..çamurun rengine bulaþmýþ sýnýr korkusu.. ve iþte çantasýna koyabilmek için onu -o ki, insanlar kendilerinden bile sakladýlar onu- kolundaki saati deðil de gözbebeklerinde sakladýðý aynayý geceye iliþtirmesinin nedenini yalnýzca bir aðaç anlayabilirdi. yalnýzca yalnýz bir aðaç bu daðýnýklýkta yaþayabilirdi.. ve belki bir de mor yosun balýklarý ve çýðlýk kuþlarý.. … bir kitapta okumuþtu sanki.. hani o bildik resimlerle süslenmiþ çocuk kitaplarýnýn birinde.. ama onlardan daha farklý, daha karmaþýk kelimelerle.. … “ayna içinde ayna içinde aynaya yansýyan zeytin ezmesi kavanozu..” … gecede kaybolmayý seçmeden önceki zamanlarýnda zeytin ezmesi kavanozlarýna dikkatle ve uzun uzun bakmasý ve orda… baþka hikayelerin resimlerinde kendini bulmasý hep bundan. … aynaya girdi hikaye ve uzaktaki bir þehirde –duyabilseydi, bunun kuzey ülkesinin en deniz kokan gecesinde vuku bulduðunu hayal etmek, garip bir huzur býrakýrdý içine- duvara yaslanmýþ yorgun bir saat gecenin içine tik-tak’lar savurdu. tik-tak-tik-tak-tik ve tak.. ama onu kimse duymadý. hatta gecenin içinde kendini çizen küçük kýz bile. … ya da þöyle : çünkü aynaydý tüm zamanlarýn gölgesi.. aynalarda ölçüldüðünde zaman, insanýn yüzünde gezinirdi tüm sýnýrlar.. ve iþte belki bu yüzden yüzdeki sýnýrlar “zaman”la hayatýn –zamanýn- býraktýðý izlere dönüþürdü.. bir yaþamýþýn yüzünde gezindiðinizde sýnýrlarýnda zamana dair yasaklar -yaþan(ama)mýþlýklar- görmek gibi.. … sakladýðý aný düþünerek ürperdi ve belki biraz da gülümsedi. … saati, çantasý yerine boþalan gözbebeklerine yerleþtirdi. yol ve gece son hýzla dünyayý dolanýrken ve adýmlarý karanlýðý büyük bir hýzla zedelerken durup bozulan sessizliðe ulaþmayý dilemek.. yokettiði ve aslýnda hep varolmasýný istediði o. týpký býrakýlan garip ama küçük izleri yok edebilmek için saatler harcarken ve sonunda yokedilen izden geriye daha büyük –ona ait- bir iz kalýrken sadece sessizliði parçalayan çýðlýklar atmasý gibi.. ya da sessizliðin ve karanlýðýn sahibi olan o’nun kucaðýnda uykuya dalmayý düþlediðinde o’nun –gecenin- çoktan kendi kucaðýnda uykuya dalmýþ olmasýný en mora bakan gözlerle izlemek..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © özge demirci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |