..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoþtur. -Mevlânâ
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > düþge su




15 Eylül 2005
Ankara Çýkmazý  
düþge su
Bitmek bir bilmeyen bir düþmanlýkla bakýyorlardý birbirlerine, uzun zaman olmuþtu görüþmeyeli… Ýçlerinde birikmiþ sözcüklerin en keskin olanlarýný seçmeleri bundan. Þaþýrtmasýn sakýn bu sizi. Bir geçmiþi olan her iliþki de olabilecek þeyler bunlar.


:BFHC:
Ankara Çýkmazý

K:     Geldim Ankara, sana geldim. Ýçimde binlerce ezik þarký, sana geldim. Senin kara anlarýna sýðýnmaya geldim Ankara. Dün gece kýyýsýndan geçtim bir þehrin, gözümden yaþ geldi inanýr mýsýn Ankara? Bu ruhsuz ve biçimli kesilmiþ çimenlerinle hayatýmý yoluna koymana izin vermeye, teslim olmaya geldim, diyelim. Ýnanmayacaðýný biliyorum, tüm bu sözcüklerin hiçbir anlamý olmadýðýný biliyorum. Biliyoruz. Bizim hukukumuz eskiye dayanýr, bilmez kimse.

A:      Anlamaz diyelim, daha doðru olsun.

K:     Þimdi sana geldim, sen tüm yollarýmý týkamakla baþladýn iþe. Hoþ geldim caným, hoþ geldim. Acýmasýzlýðýný unutmuþum, çaresizliði bana senin bellettiðini unutmuþum. Nehir çok uzaklara akýyor Ankara. Hem bir nehir hiç Ankara’ya akabilir mi An-kara? Tüm bunlar hiç umurumda deðil, di mi Ankara?

Seni gidi biçimli çimli süslü kokana Ankara.
Anlamak hiç iþine gelmedi, ondan böyle karasýn Ankara.
Senden nefret etmem için binlerce yol var Ankara.

Bu acýmasýzlýkla baþ edebilmek oldukça zor, ama beni tanýrsýn Ankara, kolay pabuç býrakmam ben. Ýyi tanýrsýn. Varoluþumdan itibaren baþlayan bir hikaye bu. Sevimsiz ve tatsýz.
Ýçinde Ankara olan bir þeyden baþka ne beklenebilirdi ki? Di mi an-kara?

A:      Hey lafýna dikkat et, biraz aðýr olmuyor mu tüm bunlar? Çaðýran ben deðilim gelen sensin, hatýrlatýrým küçük haným. Varlýðýn ile yokluðun arasýnda özel bir fark yoktu benim için. Bilirsin beni, zaten ve en net teþhisin de budur. Yine ayný þeyi söyleyeceðim küçük haným, benim için fark etmez.

Bilenen iki düþman gibi baktýlar birbirlerine...
Bir insan, bir þehir...
Her þey bundan yýllar öncesine dayanýyordu ama önemli olan bu deðil bu hikayede.
Gözleri olabilir mi bir kentin? Bir kadýn bir kentin gözlerini görebilir mi? Onun içine bakabilir mi? Gözleri olan bir þehirdi Ankara, dile gelen bir þehirdi Ankara ve bu kadýn bu þehrin gözlerini görüp dilini çözebiliyordu.

Bitmek bir bilmeyen bir düþmanlýkla bakýyorlardý birbirlerine, uzun zaman olmuþtu görüþmeyeli… Ýçlerinde birikmiþ sözcüklerin en keskin olanlarýný seçmeleri bundan. Þaþýrtmasýn sakýn bu sizi. Bir geçmiþi olan her iliþki de olabilecek þeyler bunlar. Seçenekleri kývýrmadan konuþan iki düþman onlar, numara yok. Ýçlerinden nasýl gelirse öyle incitiyorlar birbirlerini...

K:     Bilmez miyim Ankara, hiç bilmez miyim? Senin için herhangi bir þeyin fark etmediðini... Senin karþýna dikiliþimin nedeni bu zaten, sen de bunu bilirsin!

A:     Yine baþlama lütfen! Tüm bunlarý uzun süre tartýþtýk zaten. Öyle ki; bir insan hayatýný geçtim, bir þehrin hayatý için bile uzun sayýlabilecek bir zamandýr tartýþýyoruz tüm bunlarý. Kusura bakma daha fazla tartýþmak istemiyorum. Hem dediðim gibi buraya seni ben çaðýrmadým, sen kendin geldin küçük haným. Sahi, niye geldin? Tabi, cevap vermek zorunda deðilsin. Hala bitmemiþ gözüküyor koþun, yine kan ter içindesin. Ne zaman görsem seni, içinde deli taylar. Sahi tüm bu koþuþturmaca arasýnda yaþamayý nasýl baþarýyorsun? Daha doðrusu þöyle sorayým: Bu kadar koþuþturacak ne var hayatta? Seni ne zaman görsem “hýþþþt! sakin ol biraz” demek ihtiyacý duydum ben, ne yalan söyleyeyim! Bakma öyle suratýma þaþkýn þaþkýn...

K:     Bunu bana ilk kez söylüyorsun!!?

A:     Haklýsýn kavga etmekten konuþmaya fýrsat býrakmadýk ki...

Bu sözcüðün kimliði önemli. Ýþte tam bu noktada herkes dikkat buyursun lütfen,

A:     Çýkarma hemen kýlýçlarýný, biz dedim bu sefer.

Ýlk adým sanmayýn sakýn! Ýki düþman da olsa bir iliþkinin varlýðý kaçýnýlmaz olarak doðurur meraký...

A:     Sahi niye geldin bu sefer? Doðrusu sizi hiç beklemiyordum küçük haným? Hem gelir gelmez ne yapmýþ olabilirim ki?

Sessizlik ürkütücü bir gerçektir ve þayet bir kadýnýn suskunluðu ise sözkonusu olan ve boðazýna sözcükler düðümleniyorsa bir de...

A:     Niye susuyorsun? Hatýrladýðým kadarýyla senin bu tip özelliklerin yoktur.
K:     ....
A:     Bak, þimdi de gülüyor? Ne oldu küçük haným, bakýyorum artýk benimle uðraþmýyorsunuz.
K:     Kapa çeneni Ankara! Sus Ankara, sus! Anlarým yeterince kara.
A:     Adýmla uðraþma!

Böyle çýrýlçýplakken düþmanýnýz, saldýrmamak zor bulunan bir erdemdir. Konuyu baþka yere çekmekte öyle. Bunun iyi niyetle bir alakasý olduðunu sananlar! Sizi þimdiden uyarmalýyým: Konunun bununla bir ilgisi yok.

K:     Adýn dýþýnda hiçbir þeyinle uðraþmadým senin ben!
A:     Çimlerimi unutuyor gözüküyorsun.
K:     Sahi niye bu kadar düzenli bu çimenler?
A:     Ne istiyorsun sen benim çimenlerimden? Niye bu kadar rahatsýz ediyor seni?
K:     Niye mi? Allah’ýn çimenini bu kadar kalýba koyan, bana ne yapmaz Ankara? Haaa! Söyle, ne yapmaz? Alýp biçer, diker, bunu þöyle düþün, bunu þöyle sev, sinirlenince þöyle yap, öperken þöyle öp, þunu giy, þunu giyme, þunu dinle, bunu sakýn dinleme, oraya gitme. Bir çimeni kalýba koyan, beni alýr mezara kor Ankara. Üzgünüm Ankara, ben -dünyada her þeyin kaygan olduðuna inanan insan- senin kalýbýna giremem. Çimenlerinden de kurallarýndan da nefret ediyorum!
A:     Niye bu kadar hýrçýnsýn, anlamýyorum. Nesi var çimenlerin? Ne güzel! Derli toplu. Ne yani, her biri bir yana gitse, daha mý iyi? Saçmalýyorsun iþte. Saçmalýktan baþka bir þey deðil tüm bu söylediklerin!
K:     Öyle mi?
A:     Öyle!

Bazen sözcükleri þirinleþiverir insanlarýn, kendiliðinden, öylesine... Herkes bir omuz silker çocukmuþçasýna... Her insanýn içinden geçer “bana ne, bana ne, oynamýcam iþte” diyen bir ses...

K:     Hiç de deðil Ankara, bunu sen de biliyorsun.
A:     Bir bok bildiðim yok benim! Tövbe tövbe benim de aðzýmý bozuyorsun iþte… Gelir gelmez ortalýðý karýþtýracak bir þey buldun! Neymiþ efendim? Hanýmefendi çimenlerin düzgün oluþuna takmýþ! Küçük haným, hakikaten hiç deðiþmemiþsiniz. Niye geldiðinizi bilmiyorum ve öðrenmek de istemiyorum. Yeterince vakit kaybettim zaten. Ýþte bu yüzden en kýsa sürede iþlerinizi tamamlayýp giderseniz sevinirim, bir daha karþýlaþacaðýmýzý sanmýyorum.
K:     Merak etme Ankara. Zaten en kýsa sürede ayrýlacaðým buradan ve bu arada ne kadar düzgün çimen varsa bozmadan geçmeyeceðim, haberin olsun Ankara. Daðýtmaya geldim, daðýtmadan gitmeyeceðim.
A:     Elinden geleni ardýna koyma küçük haným.
K:     Endiþelenmeyin koymayacaðým.

Yalýn iliþki kavramýna ne diyebilirim ki? Olduðu gibi, olduðu kadar! Elinde geleni ardýna koymayacaðýn -dostunda olsa düþmanýnda olsa- þanslýsýn demektir. Sevgili insan, seni uyarmalýyým. Bunu þans olarak tanýmlamam iyi bir þey olduðu anlamýna gelmiyor. Kanma sakýn bana!

A:     Ne var, neye bakýyorsun, bir þey mi söyleyecektin? Lütfen içinde býrakma, söyle.
K:     Aslýnda sen de biliyorsun Ankara ne demek istediðimi ama bunu deðiþtiremezsin!
A:     Küçük haným, o hýnzýrca bakýþýnýzdan ve gözünüzdeki þeytani pýrýltýdan anladýðým kadarýyla benimle eðlenmektesiniz ve keyfiniz bir hayli yerinde. Söylediklerinizin doðru olduðundan hiç þüpheniz de yok üstelik ama üzgünüm küçük haným. Ben halimden, düzenimden, çimenlerimden, kara anlarýmdan, her þeyimden memnunum. Bunu deðiþtirmek dahi istemem. Kaosu özgürlük gibi algýlamýyorum ben. Burada her þey belli bir ritimde akýyor diye bana bozulmanýzý ise çocukça buluyorum, baþka bir þey deðil! Görüyorum ki artýk yetiþkin bir kadýnsýnýz ancak hala ayný þeyleri söylüyorsunuz. Yazýk, bunu aþabileceðinizi sanmýþtým. Her neyse! Bu size aðýr gelecektir, eminim ama ben -Ankara- çimenleri düzenli þehir- bu ritimde yaþamayý seviyorum ve deðiþmesini istemiyorum. Diðerini daha güzel ya da daha özel bulmuyorum. Ne o sustunuz küçük haným?

Darbelerin aðýrlýðý ile sarsýlabilirdi herhangi biri olsa ama bu kadýn dimdik duruverir acýmasýz bir analizin tam ortasýnda. Gözlerinden yaþ gelmesi, belki gururunun incinmesi gerekirken sessiz bir yalýnlýk hali gibi dikti gözlerini þehrin gözlerine. Þehir kararlý üzerine gitmeye ve haklý da iç sezilerinde! Bu sessizlik hayra alamet deðil! Bir an önce oyuna katmalý kadýný yoksa büyü bozulacak.

Ýþte bundan, damarýna tuz basar gibi basýyor sözcüklerin üstüne. Uzun zamandýr konuþmamaktan kaynaklanan bir kekrelik var þehrin sözcüklerinde. Bu bulantý hali soðuk ve mesafeli tavrýna aðýrlýk katmýyor da deðil hani! Þimdi uzun zaman sonra ilk kez konuþmaya baþlamanýn acemiliði ve konuþuyor olmanýn tadý ile daha da zevkle saldýrýyordu kadýna, ama kadýn pek sessizdi, daðýlýp gidecek gibi bir hali vardý ve þehir iyi tanýrdý düþmanýný. Bu iþte bir iþ vardý, hoþuna gitmemiþti bu durum. Ayný þekilde karþýlýk vereceðini, yeniden bileneceklerini umuyordu ama kadýn ýsrarla oyuna katýlmýyordu. Bu hayra alamet deðildi!


A:     Hayret, sizi ilk kez sessiz görüyorum, ama hadi oyunu bozmayýn lütfen, çok rica edeceðim, eminim daha bitmemiþtir cümleleriniz. Beni pek ala alt edebilirsiniz, yoksa artýk oynamak mý istemiyorsunuz.
K:     Bakýyorum konuþmayý öðrenmiþsin Ankara, ben görmeyeli dilinde sözcükler birikmiþ. Aklama çabaný takdir ediyorum Ankara. Herkesin arýnmaya, yaptýklarýný mazur görmeye, haklý süreçler yaratmaya ihtiyaç duymasý doðal. Þöyle diyelim istersen sevgili Ankara, bu senin suçun deðil!
A:     Hýmmm! Tam tahmin ettiðim gibi, bir an oyunu bozacaksýnýz diye çok korkmuþtum küçük haným! Benim reaksiyonlarým yoktur, bilirsiniz. Bu anlamda siz bir istisnasýnýz. Hoþ geldiniz! Çimenler için üzgünüm sadece, böyle olduðum için deðil.
K:     Ben de.
A.     Umarým çok kalmazsýnýz.
K:     Sanmýyorum, biran önce gitmeye çalýþacaðým.
A:     Bu arada olacaklar için lütfen beni suçlamayýn küçük haným! Þöyle söyleyelim isterseniz: Bu kiþisel deðil! Hoþ geldiniz.
K:     Hoþ bulduk.






.Eleþtiriler & Yorumlar

:: "sen neredeysen istanbul oradadýr..."
Gönderen: alihamza / Ýstanbul/Türkiye
12 Ekim 2005
Çözülmez kuþatýlmýþlýðýn, Kendi içini emmeden Bu þehirde, Geceden, Saf bir yalnýzlýða, Damýtmadýkça kendini, Zerreden... Sözler ne zaman akar bilir misin, sonsuza, Ve ne zaman sýðmaz, sýð sayfalara? Seyyâl, öylesine bir kelimedir, Gemiler geçirmedikçe yüreðinden!.. ..... dalgýn yürüyüþlerle geçer tam ortasýndan, yalnýzlýk, içine akan coþkun bir nehirdir, ara sokaklarýnda uzar gölgesi yolcunun, ankara; gri, karanlýk, soðuk bir þehirdir..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Makara

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Masal [Þiir]
Paket [Þiir]
Benek [Þiir]
Hüzün [Þiir]
Zü'nün Karanlýk Koridorlarý - I [Þiir]
Zaman [Þiir]
Türkü [Þiir]
Ýstanbul [Þiir]
Evlilik [Deneme]
Kaktüs [Deneme]


düþge su kimdir?

uygun gördüðüm bir yol yok, uygunsuzum.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © düþge su, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.