Sevgi sözcükleri fýsýldamaktan zevk alacaðým kulaklarý, küçük ýsýrýklarla izler býrakacaðým kulak memeleri, pürüzsüz boynu, boynundan aþaðý doðru göðüs bölgesinde yer alan minik çýkýntýlar, hafif þiþkin bir göbek, göbeðinden aþaðý inildikçe kaybolup giden kasýklarý, pürüzsüz teni, þiþkin üst bacaklarý, küçük ayaklarý, ayaklarýyla orantýlý aralarýnda hiç boþluk yokmuþ gibi duran minik parmaklarý, dolgun ayak topuklarý...

Saçlarý...

Sadece saçlarýný bile düþünmek cennette olmakla eþ deðer benim için.

Kalemle çizilmiþcesine kusursuz, her zaman parlatýcý sürülmüþ gibi ýslak duran, etli, dolgun dudaklarý. Kývrýk kirpikleri arasýndan pýrýltýlý ýþýklar saçan gözleri. Minik kusursuz burnu. Benim iri ellerimin arasýndayken ufacýk kalan, ince uzun parmaklarý. Iþýkta belli belirsiz parlayan minik sarý tüylerle kaplý kollarý. Yuvarlak omuzlarý...

Sadece ense kökünün her daim nemli olmasý ve ekþi bir koku yaymasý bile O'nu çok sevmeme bir sebep olabilir.

Pürüzsüz tenine her dokunuþum beni bahtiyar etmekle kalmayýp, her seferinde yepyeni duygularla tanýþmama sebep olacak, bunu biliyorum. Ve beni kendine esir edecek. Kalbim bitmek bilmeyen telaþýyla bu aný bekliyor.

Bu aralar sýk sýk bahsedilen her bebek konusundan sonra onunla ilgili hayallerimin aklýma gelip, göz yaþlarýmý engellemeye çalýþmam, benim O'na olan muhtaçlýðýmý açýkça gözler önüne seriyor. O'ndan her bahsediliþte aðlamamý engellemek için belli bir zaman süresince aðzýmda ister istemez oluþan yamuk gülüþümle bir süre bekleyip, gýrtlaðýmdaki düðümcüðün gittiðini anladýktan sonra konuþmalarýma devam edebiliyorum. Gözümün önünde sürekli O var. Artýk, baþka hiçbir þey O'nun kadar etkili deðil yaþamýmda.

Bir yandan O'na kavuþmayý hayal ederken, bir yandan da onun gizli varlýðýyla birlikte yaþýyorum.

Daha çok çalýþmalý, daha fazla para kazanmalý, onun geleceði için daha iyi bir ortamda yaþamalýyým. Acaba bu þarkýyý beðenir mi? Evde en çok bu tarz müzik mi dinlemeliyiz? Yoksa Vivaldi mi dinlemeliyim? Ýnþallah, O da bu grup gibi gruplar dinler. Tarkan'ýn tüm müzik arþivini mi almalý?

Beni her zaman dinç görmeli, daha sýk spor yapmalýyým. Genç kalmalýyým ki, onun enerjisine ayak uydurabileyim. Futbol oynarken topa kafamý daha isabetli vurmalýyým ki, babasý ile gurur duysun. Tüm spor dallarýný bir parça da olsa yapabilmeliyim. Daha bakýmlý olmalýyým. Babasýný her zaman beðenmeli. Arkadaþlarýnýn yanýnda 'Ýþte bu benim babam' diyebilmeli.

Daha fazla kitap okumalý, daha fazla film izlemeliyim. Ona anlatacak çok þeyim olmalý. Sadece filmleri izlemekle kalmamalý, yapýmcýsýndan, yönetmenine kadar her þeyini didik bilmeliyim ki, bana sorduðu her soruyu yanýtlayabileyim. Henüz 10 ülke bile gezmedim, daha çok gezmeli, dimaðýmý sürekli zengin tutmalýyým. Tüm sanat dallarý hakkýnda yeteri kadar bilgim olmalý. Aldýðým büyük ressamlarýn hayat hikayelerini anlatan kitap setine ilaveten, büyük heykeltraþlar dizisini de edinmeli miyim?

Ýçinde en çok kelimeyi bulunduran sözlüklerden birini mutlaka yakýnýmda bulundurmalýyým. Bana soracaðý her 'Baba, bu ne?' sorusuna, doðru yanýtlar verebilmeliyim. Bir gün geldiðinde, 'cýzzzzzz' sözcüðü yetersiz kaldýðýnda, ona 'zararlý' sözcüðünü de açýklayabilmeliyim. Ya, anlamýný sözlükten de bulamayacaðým kelimeler sorarsa ne yapacaðým? Oturup tüm kelimelerin anlamlarýný birer birer, þimdiden düþünmeliyim. Bildiðim kadarýyla anlamadýðý her kelimeden sonra 'HI' diye tuhaf bir ses çýkaran, bacak kadar ufaklýðýn yanýnda rezil olmak iþten bile deðil.

Mesela ben yýllarca kompostoyu Pepsi Cola diye içmiþtim, acaba O'nu da kandýrmamýz mümkün olabilir mi? Sahi, ben bile Ritmix'in ne olduðunu tam olarak anlamamýþken, O'na bu yeni nesil aromalý malt içeceðini nasýl anlatacaðým? Offf of. Ýþler giderek zorlaþýyor. Buradan Meydan Laurosse yöneticilerine sesleniyorum; lütfen ansiklopediyi bir hap haline getirip bize yutturun, yoksa iþimiz iþ!

Eskiden ne kolaydý; telefon ahizesini kaldýrýyor, çevir sesini bekliyor, numaralarý sýrasýyla çeviriyorduk. Þimdi öyle mi; Gprs þudur, Wap böyle bir þeydir, Folka 55678'in özellikleri; 18 satýr grafik ekran olmasý ve ayný anda bulaþýk yýkamasýdýr, o da þöyle oluyor? diye devam ediyor en basit bir telefonu izah etmek.

E, bir de þey meselesi var; Tolga'nýn babasý saatte 13 km koþuyor, Bekirsu'nun babasý ise saatte 12 km koþabiliyor. Aralarýndaki mesafe 49 km ise ve Tolga'nýn babasý, Bekirsu'nun babasýndan 1 saat 10 dakika önce, ters istikametten yola çýkarsa, nerede ve kaç saat sonra buluþurlar? Ya peki, bu problem farklý bir þekilde sorulursa ve her baba kendi arabasýyla yola çýkacak olursa, ya babalarýn arabalarýnýn marka model ve hýzlarý bu problemin çözümünde etkili oluyorsa. Ya Bekirsu'nun babasýnýn jeep'i Tolga'nýn babasýnýnkinden hýzlý ise?

Ýþte bu kadar çok cevapsýz soru ve endiþe varken, 'hayatýmda bir bebek olmalý mý?' sorusuna cevabým:

Ense kökünün her daim nemli olmasý ve ekþi bir koku yaymasý bile yeterli benim için. O'nu koklayabilmek için önümde ne kadar zorluk (!) varsa hazýrým yaþamaya.