Eminim haftada birkaç saat televizyon izleyen, yolu kitapçýdan geçtiðinde içeri uðrayýp beþ-on dakika vakit geçiren, her gün gazeteye þöyle bir göz atan yahut yeni çýkan dvd’lere meraký olan birine bu cümleler son derece tanýdýk gelecektir. Lâkin, son günlerde kitapçýlarda yeni çýkan ve çok satan kitap reyonlarýnda otuz tane kitap varsa yirmisi spiritüalist (ruhçu) öðretiyi konu alýyor. Ne garip ki vizyona giren filmler de böyle. Talk showlara katýlýp býdý býdý konuþanlar da. Bir furyadýr gidiyor; neye elimi atsam altýndan spiritüalist bir þeyler çýkýyor ve ben þaþkýn bakýþlarla durumu seyrediyorum.

Konformist biri deðilim. Henüz spiritüalizmle ilgili pek bir þey bilinmezken, ben hakkýnda onlarca kitap okumuþ, araþtýrma yapmýþ, bilgi edinmiþ bu kitaplarýn kendi içlerinde sýnýflara ayrýldýðýný fark etmiþtim. Detaya girip daha alt kategorilerden bahsetmek mümkün tabi ama kabaca, bu kitap ve filmleri insanlýða yeni dininin spiritüalizm olduðunu açýk açýk bildirenler ve/ veya spiritüalizm adý altýnda deðil de baþka bir ad altýnda çaktýrmadan bu öðretiyi oluþturan öðeleri (örneðin reenkarnasyon, ruhlar alemi- spatyom, NLP vs.) yavaþ yavaþ aþýlamayý hedefleyenler diye ayýrabiliriz. Geçenlerde Google’ýn yaptýðý bir anketi dolduruyordum. Kiþisel bilgiler arasýnda ‘religion’ (din) hanesi vardý. Listeden seçip, iþaretliyorsunuz. Bir de ne göreyim ‘bizimki’ listede baþ köþede yerini almýþ! Öðretinin “insanlýða yeni dini olarak empoze edilmeye” çalýþýldýðý görüþümü paranoyak bir komplo teorisi olarak görenlere duyrulur.

Uzun lafýn kýsasý, bu öðretiyi oldukça derinlemesine bildiðimi söyleyebilirim. Pek hümanist, pek sevgi dolu gözükür; kardeþliði, eþitliði, birliði hedeflediðini anlatýr da durur; kiþiyi mest eder. Uzak doðu dinlerine atýflarda bulunur. Onlardan aldýðý karma felsefesini, reenkarnasyonla harmanlar; sonra bunlarý derincene bir kapta karýþtýrýp içerisine aldýðý kadar “evrim” ya da nam-ý diðer “tekamül”ü ekler. Kulak memesi kývamýna gelince ise durum içten içe deðiþmeye baþlar. Ýnsanlar yavaþtan “farkýndalýk” seviyesine ermiþ ve erememiþ daha alt boyut varlýklarý olarak sýnýflara ayrýlmaya baþlarlar. Farkýndalýk kazanmýþ olanlar pek çok kez enkarne olmuþ, tekâmül bakýmýndan üstün olan bir nevi üstün ýrk’týr! Diðerleri ise hata yapabilir, adam öldürebilir, çalabilir, önüne gelenle one-night stand(1) yaþayýp hamile býrakabilir çünkü bu hayat okulunda daha alt sýnýflardadýrlar ve onlar da bir gün yeniden doða doða ablalarýnýn ve abilerinin yüksek bilincine ulaþacaklardýr. Tabi bu durumda ablalara ve abilere olgun bir tavýrla susmak ve kardeþlerin düþe kalka büyümesini sabýr ve sevgi ile, hiç müdahale etmeden, beklemek yakýþýr. Ama ama... hani bu öðreti eþitliði, kardeþliði, birliði hedefliyordu!? Elveda ahlâk kurallarý!

Yüzyýllardýr kýlýktan kýlýða girerek insanlýða musallat olan günümüze ise ruhçuluk adýyla gelmeyi seçen bu öðretinin bir diðer özelliði bilimsellik iddiasýnda bulunmaya bayýlmasý ve bununla övünüp durmasýdýr. Örneðin insanlýðýn evriminin (tekâmülünün) son basamaklarýna yaklaþtýðýný ileri sürer ve dolayýsýyla artýk dinlerin hükmünün kalktýðýný iddia eder. Tabi bunlarý çoðu zaman açýk açýk deðil de, satýr aralarýnda söylemeyi tercih eder. Hal böyle olunca bu öðretinin kurbanlarýna “elveda Musevilik/ Hýristiyanlýk/ Ýslam ve bu dinlerin öðretileri üzerine kurulu ahlak kurallarý!” diyerek dinlerini terk etmek düþer.

Bilinçli Tasarým(2) karþýsýnda evrimin gün geçtikçe kan kaybetmesinden olsa gerek, ruhçuluðun bu aralar kuantum fiziðini- felsefesini sahiplenmeyi de kendine görev bildiðini söylemeden edemeyeceðim. Spiritüalistler bu felsefeden yola çýkarak “Daha üst idraklara ulaþmak olasý mý?” sorusuna “evet” derler. Ýþte bu soruya verilen “evet” yanýtý, her ne kadar son zamanlarda dünyayý kasýp kavursa ve beni insanlýðýn gidiþatý hakkýnda endiþelendirse de, temcit pilavýný anýmsatýr. Nietzsche’nin “übermensch”(3) felsefesini bilmeyenlere afiyet olsun. Ben yine de bu bayatlamýþ, zehirleme ihtimali yüksek temcit pilavýna kýsaca deðineceðim.

Gerek kitaplarýyla, gerek filmiyle estirdiði gizemli hava sayesinde son günlerin en popüler konularýndan biri haline gelen The Secret’ý (Sýr) ele alalým. Kitaba göre insan çekim yasasý gereðince tüm negatiflikleri de pozitiflikleri de kendi yaratýrmýþ, olay düþünce ve beyin gücünde bitiyormuþ, insan herþeye kadirmiþ, isteyip de elde edemeyeceði hiçbir þey aslýnda yokmuþ. Vay vay vay “Hallelujah”(4) diye baðýrasým geldi gerçekten(!) ve ardýndan “Elveda kader inancý!” diye kala kaldým. Neymiþ? insan aslýnda üstün bir varlýkmýþ... Neymiþ? bizler kitabýn yazarý Rhonda Byrne sayesinde aydýnlanýyor, farkýndalýktan farkýndalýða koþuyor, insanýn “übermensch” yani insanüstü gücünün sýrrýna eriþiyormuþuz. Nietzsche’nin bu felsefeyi çaðdaþý Darwin’in teorisinden etkilenerek geliþtirdiðini ve Hitler’in de bu felsefeden etkilendiðini es geçmeyeyim ki temcit pilavýndan tadýp zehirlenmiþ olanlar varsa konuyu, anahtar kelimeler aracýlýðý ile, daha derinlemesine araþtýrarak bünyede serum etkisi yaratabilsin. Konuya ilgi duyanlar internette arama motorlarýnda kapsamlý bir arama yaptýrabilir yahut araþtýrmacý-yazar Aytunç Altýndal’ýn “Bilinmeyen Hitler” adlý kitabýndan faydalanabilirler.

Tekâmül konusuna geri dönecek olursak, tüm insanlýðý kapsayan böyle bir “ruhsal evrim”e, gün geçtikçe yükselen bilince inanmadýðýmý açýkça belirteceðim. Týpta ve bilimde birkaç ilerleme kaydedildi; var olanýn üzerine yüz yýllardan beri her yeni nesil tarafýndan üç beþ tuðla ilave edildi, elektrik, telefon icat edildi; her eve televizyon, internet girdi diye küstahlýk ve haddini bilmezlik yapýp “Gölgelerin gücü adýna, güç bende artýk” diyemeyeceðim. Herhangi bir Shakespeare oyununu açýn ve okuyun; 1500’lerde yazýlmýþ olmasýna raðmen üstadýn karakterlerinde, çevrenizde olan herhangi biri ile ayný kibri, küstahlýðý, kendini bilmezliði, merhametsizliði ve ayný sevgi doluluðu, þefkati, onurluluðu, alçak gönüllülüðü göreceksiniz. Ýnsanoðlu var oldukça kiþilik özellikleri (ruh, öz) ve karþýlaþtýðý olaylar karþýsýnda gösterdiði tepkiler, yaptýðý seçimler hep ayný kalacak; bu tepki ve seçimler ilahi yasalara göre iyi ya da kötü biri olduðunu gözler önüne sermeye devam edecek. Ýnsan var oldukça kýskanacak, sevecek, âþýk olacak, hýrslanacak, acýyacak, nefret edecek. Her þey özünde ayný ama sadece ve sadece tiyatro sahnesi, dekoru farklý olacak.

Þimdi her þeyi bir kenara býrakýyorum ve bir an için tüm insanlýðý kapsayan gün geçtikçe yükselen bir bilincin (tekâmül) var olduðunu farz ediyorum. Bu bilinç gerçekten de yükseliyor mu, yoksa geriye doðru bir gidiþ mi söz konusu? (Bilindiði üzere, bir þeyin tekâmül etmesi için geliþmesi, ileri doðru gitmesi, kalkýnmasý, olgunlaþmasý gerek) Spiritüalistlere göre “Biz aslýnda insanüstü (tanrý benzeri) varlýklar olarak ilk kez varoluþ gerçeðimizi çözmeye bu kadar yakýnýz. Hatta bu yakýnlaþma sayesinde kimilerimiz Altýnçað’a geçiþ yapabilecek... Çözmemize ramak kalan bu varoluþ gerçeðine göre Yaratýcý tarafýndan belirlenen, bilinen kaderimiz yok çünkü çekim yasasý sayesinde herþeye istediðimiz gibi yön verebiliriz. Yine var oluþ prensibi gereði insan tekâmül ediyor ve herkesin bilinç boyutunun bir olmasý beklenemez; ahlaksýzlýklarýn olmasý son derece doðal, hem zaten düalite prensibi gereði iyinin olmasý için kötüye ihtiyaç var, bu yüzden tüm ahlak kurallarý görecelidir ve hem bu ahlak kurallarýna vücut veren hem de insaný kulluk rütbesiyle yücelten dinlerin de miyadý dolmuþtur.” Dinlere göre ise insan Yaratýcý’nýn varlýðýný, birliðini kabul etmek, baþka bir deyiþle üzerindeki otoritenin varlýðýný onaylamak zorundadýr . Böylelikle insan, doðum, yaþam ve ölüm karþýsýnda kendi âcizliðinin bilincine varacak ve elinde aslýnda Yaradaný’nýn kendine verdiði deðerden baþka hiçbir þey olmadýðýný, bu deðer olmasa sonsuz evrende bir kum tanesi kadar deðeri olmadýðýný görecek; þükredecek ve dolayýsýyla kibirden uzaklaþacak; kardeþlik duygusu ve ilahi yasalar karþýsýnda eþit olmanýn getirdiði insanlar arasý eþitlik duygusu iþte o zaman vücut bulacaktýr. Kabaca bir benzetme yapmak gerekirse, dinlere göre Yaradan ve Yaratýlan arasýndaki iliþkiyi ressam ve resim arasýndaki iliþkiye benzetebiliriz. Resmin var olmasý tamamen ressama baðlýdýr. Ýsterse resim yapar, isterse yaptýðý resmi bozar, isterse çöpe atar. Dilediðini çizer, dilediði renkleri kullanýr. Ressam resmin sahibidir, resimden baðýmsýzdýr ve resim üzerindeki gerçek söz sahibidir. Oysa günümüzdeki adýyla spiritüalizm ve yüz yýllardýr farklý isimlerle varlýðýný sürdürmüþ olan türevleri tüm evreni Tanrý kabul eder ve insaný da evrenle bir bütün olarak görür; baþka bir deyiþle ressamý resim olarak algýlar. Böylelikle panteist- pagan bir bakýþ açýsý sergileyerek otoritenin varlýðýný reddeder. Paganizm(5) ilkel bir dindir ve özünde tüm ‘hak’ dinler paganizm ve türevleri ile mücadele etmek için gelmiþtir. Keþiflerden keþiflere koþan, teknoloji çaðýnda yaþayan, insanüstü bir varlýk olma yolunda ilerleyen (!), evriminin son kademelerine yaklaþmýþ(!), Altýnçað’a geçiþ yapmasýna ramak kalan (!) insan evladýna yakýþan varlýðý binlerce yýl öncesine dayanan bu inanç þekli midir? Tek Tanrý inancýndan çok tanrýlý pagan inançlarýna geçmek ruhçularýn var olduðunu iddia ettikleri tekâmül kavramýyla ne kadar uyuþmaktadýr? Elveda tek Tanrý inancý; hoþgeldin panteizm, paganizm, politeizm(6), post-modern putperestlik(!!!)...ve bunlarýn maskeli baloya gitmek üzere süslenmiþ püslenmiþ harmaný: SPIRITUALIZM...

Barýþa, huzura, kardeþliðe, sevgiye mi hasret kalmýþýz? Býrakýn Allah aþkýna böyle “eðreti”lerle hýzla akýp giden vaktinizi boþa harcamayý; sokakta mendil satan çocuðun baþýný okþayýp, çorba ýsmarlayýn, yokuþu çýkarken nefes nefese kalan yaþlý teyzeyi arabanýza davet edin, kimsesiz çocuklar yurdunda çocuklarla saklambaç oynayýn, eþinizi mutlu etmek için sürpriz kahvaltý hazýrlayýn, annenize sýmsýký sarýlýp, onu sevdiðinizi söyleyin.

Unutmayýn:

“Rüyalarý gerçekleþtirmenin en iyi yolu uyanmaktýr.”(7)




1. one-night stand: tek gecelik iliþki
2. Bilinçli Tasarým: Akýllý Tasarým diye de adlandýrýlmaktadýr. (Intelligent design) Evrim teorisine alternatif olarak geliþtirilen, “indirgenemez karmaþýklýk” ilkesine dayanan bilimsel bir teoridir. Michael J. Behe teorinin mimarlarý arasýndadýr.
3. übermensch: üst/üstün insan
4. hallelujah: Hýristiyanlýkta bir nevi tekbir ve kiliselerde hep söylenen bir ilahi ismi.
5. paganizm: dinsel literatürde “putperestlik” olarak tanýmlanýr. Paganizme mensup kiþi için kullanýlabilecek pagan veya Ýslam terminolojisindeki müþrik yani "Tanrý'dan baþkasýna tapan" terimine denktir.
6. politeizm: monoteizmin yani tek tanrýcýlýðýn karþýtý, çok tanrýcýlýk.
7. S. M Power’ýn bir sözü.

Kötü Ýçerik Bildir
Gerekçe: Okumuþ olduðunuz metnin ÝzEdebiyat Yayýn Ýlkelerine aykýrý içerik barýndýrdýðýný ya da baþka bir sorun içerdiðini düþünüyorsanýz lütfen bize bildirin. Bildiriminiz anonim tutulacaktýr ve en kýsa zamanda editörlerce incelenecektir.