Aylardýr þurada halka, iktidara demediðimizi býrakmadýk. Bir elden tüm içimizdekileri dökeceðiz diye, tüm eski dosyalarý, acýlarý, anýlarý arþivden çýkardýk söyleniyoruz. Neden kimse konuþmuyor, neden ayaklanmýyoruz, neden tavrýmýzý koymuyoruz diye bas bas baðýrýyoruz.

Ýþim gereði ben farklý sosyo –ekonomik ve kültürel gruplarla odak toplantýlarý yapmak zorundayým. Geçen hafta 21-35 yaþ arasý, daha varoþ diyebileceðimiz bölgelerde oturan, eðitim seviyesi en fazla ortaokul mezunu olan hanýmlarla bir çay sohbeti yaptým. Az sonra okuyacaklarýnýz, sanýrým sessizliðin nedenlerini açýklýða kavuþturacaktýr.

Bizi bekleyen 8 hanýmla tanýþtýðýmda yaþayacaklarýmdan habersizdim, bir reklamcý olarak herkesi tanýmam gerektiðini biliyordum ama Türkiye’nin bu derece farklý bir yüzü olduðundan haberdar olmamak, iþte o tam anlamýyla benim hatamdý.

Gittiðimiz ev ve tüm komþularýn evleri sobalýydý. Kadýnlarýn en büyük sosyal aktivitesi televizyon izlemek ve birbirlerine gitmekti. Ev anahtarlarý kapýlarýn üstünde duruyor, herkes birbirinin evine rahatlýkla girip çýkýyor. Evlilik yaþý en geç lise sonrasý. 28 yaþýna gelindiðinde minimum 2 çocuklu bir aile olunuyor. Lise sonrasý dediðime bakmayýn bu arada, bu yeni kuþak için geçerli, yoksa 40 yaþýnda bir hanýmýn 4 çocuðu olduðunu da gördük biz bu ev gezmelerimizde. Kýz dediðin en fazla ortaokulu okur, baþýný örter, ilk isteyene verilir durumu hala geçerli bu kapalý grupta yaþayan kesimde.

Televizyon izlemenin en büyük aktiviteleri olduðumu söylediðimde sakýn öyle haberleri filan izlediklerini zannetmeyin, Türkiye’nin gündemi onlar için Seda Sayan ve Petek Dinçöz programlarý ile sýnýrlý.

Biz de en þuursuz halimizle ülke gündemini soralým dedik bu hanýmlara laf arasýnda:

- “ Teyze’cim neler düþünüyorsunuz son yaþanan olaylarla ilgili? Þehitler verdik bir sürü, AKP hükümetinin bazý aldýðý kararlar var geleceðimizle ilgili, sizin içiniz rahat mý?”
- “ Ah kýzým hiç rahat olur mu, her sabah izliyorum, erkekler karýlarýný aldatýyor, kesiyor biçiyor, o çoluk çocuk aç açýkta, her yaný açýk kadýnlar televizyonlarda ünlü oluyor. Bizim baþýmýz baðlý, namusumuzla oturuyoruz diye kimse bizi televizyona çýkarmýyor. Asýl ünlü olmasý, örnek olmasý gerekenler bizi. Bak mesela sana, altýnda pantolon, baþýn açýk, erkek gibisin. Bir de zayýfsýn… Kocan seni boþar iki günde.”
- “ Teyzecim, sen sabah kadýn programlarýndan bahsediyorsun sanýrým. Ben þeyi soruyorum mesela AB filan, Telekom özelleþtirilmesi o konuda ne düþünüyorsun?”

Hanýmlar tek tek cevap vermeye baþlýyorlar:

- “ AB deðil mi, ben biliyorum onu, o zaman ortak pazar olacakmýþ, bu þu mu demek gelinim, bizim buradaki pazarlar kalkacak mý? Aman kalkmasýn, biz yoksa nerden alýþveriþ yaparýz, bizim paramýz markete yetmiyor, pazarda çürük çarýk alýyoruz uyguna. Aman söyle de girmeyelim AB’ye filan, bizim ev geçinmez yoksa.”
- “ Þimdi ben de karþýyým AB’ye, girersek oraya bizim baþýmýzý açarlar, Avrupa Birliði deðil mi o dediðin, biz Avrupai filan giyinemeyiz, benim beyim karþý öyle þeylere. Ben istemiyorum, ayak uyduramam kýzým. “
- “ Evet evet, benim beyim de karþý, ben senin gibi baþýmý açamam valla. 2 çocuk annesiyim, Allah’tan AKP geldi de baþa, rahat rahat baþýmý örtüp geziyorum.”
- “ Ýyi de, daha önce baþ örtünüzü çekip alan mý vardý ki sokakta, þimdi dua ediyorsunuz AKP’ye?”
- “ Yooo…” diyorlar hep bir aðýzdan, biraz þaþkýn…
Elemaným soruyor hafif kýzgýn:

- “ Ýyi de hanýmlar, Telekom’da çalýþýyor eþlerimiz diyorsunuz, Telekom özelleþtirildi, sizinkiler 1 aydýr grevde, eve para da gelmiyor, yarýn öbür gün savaþ çýksa iletiþimimiz ecnebinin elinde, nasýl olacak bu iþ?”

Hanýmlardan bir aðýzdan itiraz geliyor:

- “ Yapmaz AKP öyle þey, bizi düþünüyor o, kapýmýza çuval çuval erzak getirdiler. Zaten öyle kötü þey yapsalar tüm Müslümanlar ayaklanýr.”

Kiminiz eminim þaka yaptýðýmý filan düþünüyorsunuzdur cevaplarla ilgili, yooo kasetler elimde, birebir aktarýlmýþ halidir AB ve AKP yorumlarýnýn. Kapýlarýna erzak býrakandan kötülük gelmeyeceðini, Avrupa Birliði’nden batýlý yaþamý anlayan ve yaklaþýk olarak Türkiye’nin %35’ine denk gelen bir kesimle yaptýðým görüþmeler bunlar. Cumhuriyet yürüyüþleri sýrasýnda hep þunu savunmuþtum, bu ülke kadýný, anasý ile ancak baþýndaki beladan kurtulur. Kadýnlar ayaklanmalý önce, kadýnlar özgürlüklerini kýsýtlayacak rejimlere baþ kaldýrýr her zaman. Kimse bizi þeriata itemez, bakýn göreceksiniz demiþtim.

Hadi þimdi hep birlikte dürüst olalým kendimize, bu eðitimle, bu bilinçle, hatta bu kabul edilmiþ yaþamlarla, biz kimden, neye karþý sesini çýkarmasýný bekliyoruz?