..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýnsan - iþte tüm sýr burada. Bu sýr üzerinde çalýþýyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Deneysel > Osman Oðuz




18 Haziran 2010
Kaçýþ  
herhangi bir fahiþenin yaþamýndan kesit

Osman Oðuz


Bu basit öykü denemesi, ilhamýný Þükrü Erbaþ'ýn "Genelev Mektuplarý" isimli sarsýcý þiirinden aldý. "Tenime yabancýlaþtým, etime/göðsüme, kollarýma, bacaklarýma" diye baþlýyordu o þiir. Peki ya, yabancýlaþma nerede baþladý? Onu tetikleyen neydi?


:AEHE:
Asfalt uzuyordu önünde, bitmek bilmiyordu. O evden çýktýðýndan beri yürüyordu. Nereye gidiyordu, nasýl yaþayacaktý? Bu sorularý atmaya çalýþýyordu kafasýndan. Asfalta býrakmýþtý kendini, kapkara asfalta… Yanýndan gelip geçenlere aldýrmýyordu, laf atanlara aldýrmýyordu.

Aklýna 14 yaþýndaki, neþeli kýz geldi. Mahallenin en güzel kýzý… Erkeklerle birlikte maç yapar, evlerin duvarlarýna týrmanýr, bekçiyi oynatýrdý. Ara sýra da, Kerem’le o kuytuluða saklanýrlardý. Kerem, göðüslerine dokunurdu, yüzü kýzarýrdý. Hýzla eve koþar, yatak odasýna kapatýrdý kendini. Sonra aynanýn karþýsýnda vücudunu seyre dalardý. Bir an evvel büyüsünler diye, sýkardý göðüslerini. Annesinin rujunu, rimelini kullanýrdý. Sonra topuklu ayakkabýlarý giyer, tekrar, uzun uzun seyrederdi kendini. Aynanýn karþýsýnda, büyük bir pop yýldýzý olurdu þimdi de… Elinde mikrofon niyetine tuttuðu parfüm kutusu, salýnýr dururdu aynanýn önünde. Aynaya öpücükler savururdu. Sonra annesinin çaðýrýþýyla veya ansýzýn odaya giriþiyle biterdi, “büyüme oyunu”… Annesi onu böyle gördüðünde, “orospu olacaksýn” diye baðýrýrdý…

Annesinin “orospu olacaksýn” diyen sesi, sanki yakýnlardan geliyormuþ gibi çýnlýyordu þimdi kulaklarýnda… Asfalt uzamaya devam ediyordu ve laf atanlar çoðalýyordu giderek. Giderek daha da kararýyordu gözleri. O evden kaçtýðýnda, özgürlüðe atýldýðýný düþünüyordu. Heyecanla koþmuþtu sokaklarý. Ama þimdi yoðun bir karamsarlýk sarmýþtý içini. “Ne yaparým ben” dedi usulca, “Kime giderim!?”

Ona “orospu olacaksýn” diye baðýran annesi, kansere yenilmiþti. Babasýysa hapisteydi. Þimdi de o düþtü aklýna. Babasýnýn iþten dönüþü, býyýklarý, gülümsemesi… Sonra odaya sýðdýramadýðý kitaplarý… Babasýnýn “kötü” olabileceðine akýl erdiremiyordu bir türlü. Ama polisleri hiç sevmezdi o. Haberleri izlerken de sürekli küfrederdi. Onu bu yüzden hapise attýklarýný biliyordu.

Adýmlarý giderek yavaþlýyordu ve simsiyah asfaltýn üzerinde hayaller kuruyordu durmadan… Hep o günler geliyordu aklýna. 14 yaþýndaki kýz; canlý, deli-dolu… Sonra annesinin öldüðü gün geldi aklýna. Yaný baþýnda eriyip gitmiþti annesi. Babasý, onun yanýnda aðlamamasýný tembihlemiþti. Ama o dayanamýyordu. Geceleri usulca sokuluyordu yanýna. Dakikalarca gözyaþý döküyordu. Allah’a yalvarýyordu sürekli. Sabaha kadar dua ediyordu. “Daha fazla zayýflamasýn” diyordu. Ama olan oldu ve bir gün battaniyeye sarýlý cesedini çýkardýlar annesinin… O günden sonra da hep küfretti Allah’a… Babasýnýysa, annesinden üç ay sonra, kelepçeyle çýkardýlar evden. Yalvardý polislere, ama býrakmadýlar. Bir polis geldi þimdi aklýna. Ona dönüp, “Yazýk lan! Orospu olacak bu çocuk.” demiþti. Sanki Allah herkese söylemiþti kaderini…

Kimsesizdi artýk. Aileden kimse, uzun süre sahiplenmedi onu. Sonunda da bir yurda yerleþtirdiler. Her gün ayný saatte kalkýp, ayný saatte yattýðý, ayný kadýnlardan dayak yediði bir yurda… Ne babasýndan haber geliyordu, ne de aileden baþkasýndan…

Adýmlarý tekrar hýzlanmaya baþladý. Nefes nefese kaldý þimdi. Aklýna o gün geliyordu. Yurttan kaçtýðý o gün… Þimdikine benzer bir heyecan ve özgürlük umuduyla kaçmýþtý yurttan da… Ama sonrasýnda, o eve düþmüþtü. Babasýnýn býyýklarýna benzer býyýklarý olan, ama hiç de babasý gibi iyi olmayan adamlarýn göðüslerini sýktýðý, kýzlýðýný bozduðu o eve… Kendisi gibi bir sürü kadýnýn çalýþtýðý, ekþimsi bir kokunun hakim olduðu o uðursuz eve…

Nefes alýþý sýklaþmaya baþladý ve gözünde damlalar tomurcuklandý. Zor tutuyordu kendini. Bir maðazanýn önünde durup, 20 yaþýndaki genç vücudunu izlemeye baþladý. Kýyafetinin altýndan görünen göðüslerini, bacaklarýný, yanaðýný, ellerini… Hepsi yabancý görünüyordu ona. Aklýna 14 yaþýnda, aynanýn karþýsýnda þarký söyleyen, süslenen ve aynaya öpücük konduran kýz geldi. Karþýsýnda duran kadýn, o deðildi. “Fahiþesin sen!” dedi usulca… Aynadaki kadýna büyük bir nefretle bakýyordu: “Fahiþesin sen!” Sanki küfrediyordu karþýsýndaki kadýna… Büyük bir hýnçla, sürekli tekrarlýyordu: “Fahiþesin sen!” Sonra tekrar gözü iliþti, göðüslerine, bacaklarýna, ellerine… En son, gözlerine deðdi gözü. Kendi gözlerine… Aðlýyordu. Uzun uzun baktý, aðlayan gözlerine… Zorlukla açtý dudaklarýný: “Fahiþeyim ben!” dedi. Tekrarladý, üç kez, beþ kez, on kez tekrarladý: “Fahiþeyim ben!” Olduðu yere çöktü sonra, usulca aðlamaya baþladý.

Ondan baþkasý yoktu sokakta. O an ilk defa, biri laf atsýn istedi. Hatta biri tutsun kolundan, çekip, zorla götürsün onu. Tecavüz etsin, sonra da sokak ortasýna, paçavra gibi atsýn onu.

Gün aðarýrken, usulca doðruldu çöktüðü yerden. Günün aðarýþý umut vermiyordu ona. Gidecek bir yeri yoktu. Sýðýnacak kimsesi yoktu. Gerisingeri döndü geldiði yolu. Ayný eve doðru, yoldan geçenlerin, asfaltýn, evlerin ve hatta adýmlarýnýn dahi farkýnda olmadan, yürüdü, gitti…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ateþin Kýyýsýnda


Osman Oðuz kimdir?

Yazmaya çalýþan biri. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Osman Oðuz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.