Ýçine koyabileceðin bir karanlýðýn olmadan, bir ýþýðýn olamaz. -Arlo Guthrie |
|
||||||||||
|
Hoþ, 2053 Türkiyesinin pek de umurunda olan bir durum deðil bu. Avrupa Birliði’nin parlak yýldýzý ikinci bin yýlýn ilk birkaç on yýlýnda solmaya baþladý. Bu karmaþýk yapýnýn gücünü koruyamamasýnda en önemli etkenin en küçük toplumsal birim olan aile olmasý insaný biraz hüzünle de olsa güldürüyor. Bilimin hýzlý geliþimi, Avrupalýlara tarih boyunca geçerli olmuþ birtakým ana unsurlardan baðýmsýz olduklarý yanýlgýsýný yaþattý. Aile kurumunun çaðdaþ bir olgu olarak gücünü kaybettiði yanýlgýsý Avrupa’ya pahalýya patladý. Ýnsan ömrünün uzamasý sonucu orta yaþ ve üzeriyle ilgili de insanlarýn büyük beklentilere sahip olmasý yelpazenin bir ucunda önemli bir sorundu. Evlenmeme ve evli kalmama oranlarýnýn hýzla artmasý, insanlarýn ev hayvaný sahibi olmayý çocuk sahibi olmaya tercih etmeleri, Avrupa nüfusunun azalmasýna sebep oldu. Azalmasý o kadar önemli deðil ama bir de zaten azalan bu nüfusun yaþ ortalamasý iyiden iyiye ilerledi. Avrupa Birliði bir yaþlý insanlar birliði haline geliyordu. Yöneten ve çoðunluktaki yaþlýlarla yönetilen ve azýnlýktaki gençler arasýndaki gerilimin kývýlcýmlarýnýn yangýnlara dönüþmeye baþladýðý ilk ülke Fransa’ydý. Geçmiþin þartlarýna göre oluþturulmuþ sosyal devlet ilkelerinin yaþlýlarý çoðunlukta gençleri azýnlýkta olan bir toplumda uygulanabilmesi mümkün deðilken, iktidardaki yaþlýlar deðiþimin gereklerini yerine getirmemekte direndiler. Geçmiþi boyunca haklarýn çatýþmayla elde edildiði bu kýtada gençler ve yaþlýlar arasýnda onlarca seneye yayýlan büyük sürtüþmeler yaþandý. Kuþak farký, koca koca ekonomilerin enerjilerini tüketen bir sürtünme hattý oldu. Bir diðer sürtünme hatlarý erkeklerle kadýnlar arasýnda ortaya çýktý. Aileye çok önem veren ve eþcinselliði tamamen toplum dýþý gören bir yapýdan bir-iki kuþak içinde eþcinselliðin gayet normal karþýlandýðý bir yapýya dönüþen Avrupa, bu büyük dönüþümün etkilerini yeterince analiz edecek zamana sahip olamadý. Bu geliþmeye paralel olarak üreme konusunda bilimsel geliþmelerin hayata pratik etkiler yapmaya baþlamasý iþleri çýðýrýndan çýkardý. Kadýnlar erkekler olmadan çocuk sahibi olabilmeye baþladý. Uzun ve görece saðlýklý ömürleriyle, erkekler çocuk sahibi olma ihtiyacýný çok hissetmeden kendi içlerinde iliþkilere daha fazla yönelmeye baþladýlar. Kadýnlarla erkeklerin bazý bölgelerde birbirinden ayrý bir ýrkmýþ ya da türmüþ gibi uzaklaþmaya baþladýðý görüldü. Cinslerin birbirine olan ihtiyaçlarýnýn bir yanýlsama sonucu bile olsa azaldýðýnýn düþünülmesi erkek ve kadýn arasýnda da bir sürtüþme hattý oluþmasýna sebep oldu. Avrupa’nýn enerjisini tüketen önemli bir delik de bu konudaydý. Avrupa bir baþka sürtüþme hattýný da bölgesel olarak yaþamaya baþladý. Kuzey Avrupa ve Güney Avrupa’nýn temel deðerleri arasýndaki büyük farklar giderek önem kazanýyordu. Kuzey tipi demokrasi, Akdeniz Avrupasýna fazla geliyordu. Akdeniz tipi aile anlayýþýný kuzeyin anlamasý mümkün olmuyordu. Özellikle birliðe son geniþleme sürecinde alýnan Doðu Avrupa ülkelerinin tekrar güçlenen Rusya’nýn etki alanýna tekrar girmeye baþlamasý da doðu ve batýnýn farklý ‘dillerde’ konuþmasýný bir problem haline getirdi. Yaþlýyla genç, kadýnla erkek, kuzeyle güney, doðuyla batý arasýnda artarak devam eden sürtüþmeler Avrupa’nýn ayaklarýný baðladý. Bir de bunlara Avrupa’da nüfus oraný olarak önemli bir güç haline gelmiþ olan Müslüman azýnlýklar ve onlarýn toplum içinde asimile edilememesi eklenince, Avrupa kendi iç sorunlarýyla boðuþan ve birlik olmanýn avantajlarýný deðil dezavantajlarýný yaþayan kof bir güç haline geldi. Avrupa’nýn içinde silkinip ayaða kalkabilecek büyük güçler vardý tabii. Ama birlikle ilgili atýlmýþ imzalar, alýnmýþ kararlar, bu ülkelerin baðýmsýz olarak kendi kaderlerini çizebilmelerini geciktirdi. Avrupa Birliði, uzun yýllar süren görüþmelerin ardýndan Türkiye’yi tam üyeliðe almayacaðýný kabul etmek zorunda kaldýðýnda, kendi kaderini çizmiþ durumdaydý. Birlik, gücünü Türkiye’yi almayarak artan bir oranda kaybetti. Birtakým tarihçiler hala, Birliðin Türkiye’yi alsaydý büyük güç kaybedecek olduðunu çeþitli gerekçelerle izah ediyorlar. Hani nezleyle ilgili demiþler ya, ilaç alýrsan bir haftada geçer ilaç almazsan yedi günde… Avrupa Birliði ile ilgili de þöyle bir espriyi sýk sýk duyarsýnýz 2050’li yýllarda. Avrupa Birliði Türkiye’yi alsa 2-3 on yýlda yýkýlýrdý. Türkiye’yi almadý 20-30 yýlda yýkýldý. (2054'te yaþayan Kamil Asma'nýn dilinden, Yazar: Mustafa Acungil)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mustafa Acungil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |