..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aðlamak da bir zevktir. -Ovidius
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Fantastik Roman > osman demircan




23 Ekim 2010
Aydýnlýk7  
osman demircan
Ellerimden tutarak beni resim atölyesi olarak kullandýðý odaya götürdü. Odada farklý temalardaki resimler, tuvallere bir caninin ellerinden kaçar gibi sýðýnmýþtý. Her yeri paletlerden sýçramýþ boya kalýntýlarý kaplamýþtý. Umay'ýn pek temiz çalýþtýðý söylenemezdi ama tablolar oldukça titiz çizilmiþ ve boyanmýþtý.


:CCHA:
Ellerimden tutarak beni resim atölyesi olarak kullandýðý odaya götürdü. Odada farklý temalardaki resimler, tuvallere bir caninin ellerinden kaçar gibi sýðýnmýþtý. Her yeri paletlerden sýçramýþ boya kalýntýlarý kaplamýþtý. Umay'ýn pek temiz çalýþtýðý söylenemezdi ama tablolar oldukça titiz çizilmiþ ve boyanmýþtý. Bir anlýk gözlemlerim bunlardý. Umay beni en sevdiði tablosunun karþýna götürdü. Tabloda beni, ölü bir Filistinli gibi çizmiþti. Hiçbir ölüm yalnýz deðildi. Her millete ait ölümler vardý. Benim ölümümü Filistinlilere mal etmesi ilgimi çekti.
_Umay, neden beni tablonda bir Türk gibi deðil de, Filistinli gibi öldürdün?
_Erhan, bilirsin ki Filistinliler savaþýrken bile kendi kimliklerine göre savaþmazlar. Ya bir marksist gibi ya da bir çocuk gibi savaþýrlar. Oysa bir savaþ ne kadar kiþilikli ise, elde edilen zafer de o kadar onurlu olur. Sen de týpký bir Filistinli gibisin. Savaþýn bile sana ait deðil. Sen bir Türk gibi nasýl öleceksin ki?
_Bunlar çok aðýr ithamlar. Beni çok mu iyi tanýyorsun? Neden hakkýmda böyle kararlar veriyorsun?
_ Sen Nahit'in bir Yahudi olduðunu biliyor musun? Sen onun eliyle sanat dünyasýnda yer buluyorsun. Onun elleri her zaman iki yakanda olacak bunu da bilmelisin.
_Sanatýn milliyeti olduðunu bilirim. Nahit'in bir Yahudi olmasý beni korkutmuyor açýkçasý. Benim ýrkçýlýk davam olmadý hiç. Bu konuda da Nahit ile bir savaþ vereceðimi bekleme benden.
_Sen ne ile var olursan, yok oluþunda da onunla olacaktýr. Senin insanlarla kavgalý olmaný istemem tabi. Fakat, iyi ile kötüyü her büyüklüðün içinden çýkarmak lazým ki, büyük, daha da büyük olsun. Yahudiler büyük bir millettir; ama içlerinde kötü de yok deðildir.
_Umay, ben milletimi severim. Bütün milletleri sevdiðim gibi. Milletimi de sevmeyeni de sevmem doðal olarak.
_Kendini inkar edenler, baþka milletlerin kölesi olurlar. Türkiye'nin en büyük sorunu köleliktir. Kölelerin ne vataný olur ne de dini olur. Türkiye'deki insanlar eðreti bir gelindir, kendi vatanlarýnda. Damatlar ise, bu milletin ýrzýna geçmek isteyenlerdir. Demek istediðim; Türkiye'deki tarikatlarýn baþlarýnda bile Yahudiler vardýr. Ýþin daha vahim boyutu Ýsrail, Ýsrail'de deðil, Türkiye'de daha güçlüdür.
_Ama ben Yahudiler ile iþbirliði yapmasam eserlerim dünyaya nasýl pazarlanýr. Hiçbir zaman ünlü bir ressam olamam.
_Erhan, þunu unutma! Sen sadece vicdanýna ve milletine karþý sorumlusun. Yahudiler, seni milletinin içinde rezil edebilir ya da seni yok edebilirler. Þunu da unutma! Yahudiler Tanrý, deðildir. Senin kaderin Yahudilerin eline düþse de, Tanrý eli bütün ellerden büyüktür.
_Peki bu ülkede tek sorun Yahudiler midir?
_Türkiye'de en büyük sorun bilginin, dinin, paranýn, makam ve mevkinin bir baþkasýna üstünlük kurma aracý olarak kullanýlmasýdýr ne yazýk ki. Devlet, vatandaþýný vatandaþýna ezdirmektedir. Ayrýca Türk insaný açgözlülükten kurtulamamaktadýr. Bu da büyük bir tehlikedir. Zira, bu ülkede bir kemiðe koca vataný satabilecek insanlarýn sayýsý çoðunluktadýr.
_Umay, bana o kadar geniþ bir dünya yaþatýyorsun ki; yanýndayken güneþ miyim, ay mýyým, yýldýz mýyým karar veremiyorum. Tek karar verdiðim þey, senin yanýnda ýþýk olduðum için dünyaya daha aydýnlýk baktýðýmdýr.
_Teþekkür ederim Erhan. Gördün mü bir tablo bize neler düþündürdü? Ýstersen þimdi gel balkonda bir kahve içelim.
_Çok iyi olur inan.
Balkona ben önceden çýktým. Dikkatimi çeken þey, balkon güneþ alan bir yerdi. Balkonun tek manzarasý ise sadece karþýdaki apartmandý. Apartman tam anlamýyla gettolarý hatýrlatýyordu. Bu ülkede insanlar ya getto gibi evlerde yaþatýlarak göçmen konumuna getirildi ya da maðara gibi evlerde yaþatýlarak ilkelleþtirildi. Bu düþünceler içindeyken Umay elindeki kahve tepsisiyle yanýma geldi. Karþýlýklý oturarak kahvelerimizi içmeye baþladýk. Güneþin sýcak ýþýklarý yüzümüzde, gözümüzde bir aydýnlýk oluþturken ve kahvelerimizi yudumlarken Umay benden hayat dersi vermemi istedi.
_Erhan nedir hayat hakkýndaki görüþlerin. Bunu çok merak ediyordum. Benimle tek tek paylaþýr mýsýn?
_Tek tek anlatayým o zaman.
_"Çok zeki olduðumdan deðil, sorunlarla uðraþmaktan vazgeçmediðimden baþarýyorum."
_Yani baþarýda en etkin eylemin irade ve sabýr olduðunu anlatmak istiyorsun.
_Tabi ki... Ýrade yoksa baþarý da olamaz. Yapraðýn savrulmasý, rüzgarýn bir baþarýsýdýr, yapraðýn deðil.
_Çok hoþ tespit. Bakýþ açýn çok geniþ. Önce dünyayý bir top iplik haline getiriyorsun. Ardýndan da tüm dünyayý iðnenin deliðinden geçiriyorsun. Sonra da kilim gibi dünyayý tasarlýyorsun. Tebrik ediyorum seni.
_Tevecühünüz Umay.
_Erhan, tevazüyü da býrakmýyorsun.
_Beni mahcup ediyorsun Umay. Ýstersen yine devam edeyim.
_Buyurun. Seni dinliyorum.
_"Belirlediðiniz yolun sonuna ulaþacak kadar sabýrlý mýsýnýz? Posta pullarýnýn gideceði yere varasýya kadar mektuba yapýþýp kalmasýndan ötürü çok deðerli olduðu söylenir. Posta pulu gibi olun ve baþladýðýnýz iþi bitirin."
_Erhan, pulu hiç bu anlamda düþünmemiþtim. Demek ki, önemsiz ve küçük gördüðüm þeyler hayatýmýz için çok önemli olabilir. Birisini ve herhangi bir þeyi küçük görmeden önce iyi düþünmek lazým.
_Bence de...
_"Ýki atý ayný anda süremezsiniz. Bir þeyler yapabilirsiniz ama her þeyi yapamazsýnýz. Þimdiye odaklanýn ve bütün enerjinizi þu anda yaptýðýnýz iþe verin."
_Erhan, insan bir enerjidir ve tek bir iþe veya kiþiye tutkuyla yanalým diyorsun. Bir kalpte iki sevgili olmaz düþüncesine ben de katýlýyorum. Bu konuda son derece haklýsýn.
_Sen de her görüþümü onaylýyorsun. Sürekli onaylandýðým yerde, yanýlmaktan korkarým.
_Erhan, bir gülün rengi soldu diye gül olmaktan çýkmaz. Sen yanýlmaktan korkma, senin gül gibi olduðunu kim inkar edebilir ki, ben inkar edeyim. Üstelik rengin hiç solup, sararmýyor da. Her düþüncen rengini tutturuyorsa, benim gibi resimle ilgilenen birinin de seni onaylamaktan baþka çaresi kalmýyor.
_Umay, öyle güzel yorumlar yapýyorsun ki. Bana söyleyecek söz býrakmýyorsun.
_Erhan, lütfen devam edin.
_Peki...
_" Baþarýlý olmaya deðil, deðerli olmaya çalýþýn."
_Bu sözün gerçekleþmesi için insana deðer verilmesi gerek miyor mu? Türkiye'de insana deðer verilmediði için insanlar deðer peþinde deðil de, baþarý peþinde koþmuyor mu sence? Herkes sonuca odaklanmýþ. Kimse sürece bakmýyor. Baþar da nasýl baþarýrsan zihniyeti Türk halkýnýn dünya görüþü haline gelmiyor mu, ne dersin?
_Bu tespitten sonra ne diyebilirim ki. Yerden göðe kadar haklýsýn.
_Neyse, devam edelim.
_Olur.
_"Zekanýn gerçek göstergesi hayal gücüdür, bilgi deðil. Bu yüzden hayal gücünüzün hantallaþmasýna izin vermeyin."
_Erhan burada dur iþte. Bu söz çok hoþuma gitti. Hayalleri þans oyunlarýna endekslenmiþ bir milletin, zekasý da parayla satýn olunmuþ olmuyor mu? Böyle bir milletin, her ay baþý bankamatiðe koþan profesör takýmýndan ne farký vardýr ki?
_Türkiye'deki profesörler baþlarýný paranýn türbanlarýyla örtmüþlerdir. Asýl yobazlar aklýný kumbaraya çevirenlerdir? Aklý, vicdaný, fikri, hür olmayanlar, nasýl nesnel düþünebilir ki. Bilimsel düþünceyi Türkiye'ye yayabilirler ki. Umay, yaralarýmý deþiyorsun ah ah.
_Niyetim senin içini acýtmak deðil. Sadece yaralarýna bakmak istiyorum ki sana yardým edebileyim.
_Umay, Türkiye'de elli veya daha fazla yazar Amerika Birleþik Devleti'nden maaþ almaktadýr, bunu biliyor musun? Böyle bir ülkede aydýnlar, çok ýþýktan kaynaklanan körlüðe sebep olurlar. Türkiye'de o kadar satýlmýþ kalem var ki, mürekkeplerinden hep kan damlar. Satýlmýþ kalemlerin uçlarý her zaman milletin yüreðindedir, sakýn unutma!
_Türk milletinin duygularýyla en çok bunlar oynuyorlar diyorsun yani.
_Aynen öyle, Umay...
_Lütfen devam edin.
_Devam ediyorum o zaman.
_"Ben geleceði hiç düþünmem, ne de olsa gelecektir."
_Erhan, Türkiye'de bir gelecek görüyor musun peki?
_Türkiye'nin geleceði vardýr. Nasýl aslanlarýn geleceði otoburlara baðlýysa, Türkiye'nin geleceði de bu doðal akýþ içinde etoburlara baðlý olarak var olacaktýr. Türkiye otobur olmaya devam ettiði sürece, gelecekte de kan kaybetmeye devam edecektir.
_Hým. Haklýsýn. Peki baþka sözün var mý?
_Buyrun bir söz daha. "Kurallarý öðrenin, daha iyi oynayýn."
_Erhan öyle sözler söyledin ki; bir ressamýn sadece resim yeteðiniyle bir deðer kazanamayacaðýný anladým. Demek ki, bilmek, tecrübe etmek, anlamak, hissetmek asýl deðeri getiren ögelerdir.
_Aynen Umay. Bu arada kahve çok leziz olmuþ. Eline saðlýk.
_Afiyet olsun.

Bu akþam herkes gülüyordu. Fincan, kahve, kulp dudaklarýmýzla birlikte gülüyordu. Ben mi herkesi güldürüyordum, yoksa onlar mý bana gülüyordu, bilmiyordum. Umay'ýn evindeydik. Üstümüzden kara bir tren gibi gece geçiyordu. Kolumdaki saate baktým. Umay ise yakýn bir tarihte öleceðimi tahmin etmiþçesine bana çok içli baktý. Aklýma bir þey gelmiþ gibi ayaklandým. Sandalye arkalýðýndan ceketimi aldým. Siyah ceketimin yakasý kepek içindeydi. Elimin tersiyle kepekleri sildim. Kapýya kadar sessizce yürüdüm. Umay yanýmda þimdiden bensizdi. Evin kapýsýný açarak yüzüme baktý. Hiç yüzüne bakmadan ayaðýmý eþikten dýþarý attým. Kapýnýn dýþýna çýktýðýmda ise göz göze geldik. “Hoþça kalýn,” dedim. Çok güzel bir gece geçirdiðimi söyleyerek teþekkür etti. Kapý çelik bir perde gibi aðýr aðýr kapandý. Apartman çýkýþýnda derin bir nefes aldým. Ýskeleye doðru yürümeye baþladým. Ortalýk bir tenhalaþýyor, bir kalabalýklaþýyordu. Bir büfenin yanýndaki seyyardan simit alýp tezgâhtaki gazetelerden bir tane aldým. Gazetede kendini öldüren bir kýzýn haberi vardý. Gazeteyi buruþturup çöpe attým. Ýskeleye geldiðimde son vapurun kalkýþýna beþ altý dakika vardý. Giþeden bir bilet alarak vapura bindim. Güvertede durup denizi seyretmeye baþladým. Denizin karanlýk sularýna bakarak Umay'ý düþündüm ve ona içimden, bu akþam gökyüzüne bak karanlýðýn içinde seninle yaþadýðým aydýnlýk günlerin saklý ýþýltýsýný bulacaksýn ve bir de karanlýk sulara vuran vapurun yakamozlarýný göreceksin, seni çok seviyorum, bunu sakýn unutma dedim.Sevgi diliyle söylediðim bu cümleleri, denizin siyah bir mürekkebe benzeyen sularýyla, sanki bembeyaz bir kaðýttan yapýlmýþ vapurun duvarlarýna baðýrarak yazmak istedim. Bu isteðim de boðazýmda düðümlenmiþ bir zincirin kopup karanlýk sulara gömülmesi gibi kaybolup gitti. Bir an baþýmýn döndüðünü hissettim. Midem kasýldýkça kasýldý ve kendimi tutamayarak kustum. Kendimi geri atarak bir koltuða oturdum. Ýstanbul'un ellerine sýðýnan bir güvercin gibiydim; ama Ýstanbul'un avuçlarýndan kaymakta olduðumu baþým iki elimin arasýnda, düþündüm. Tanrý kadar kimsesizdim. Ne annem vardý, ne de babam... Kimsesizliðim beni Tanrý'ya yakýn kýlmasý gerekirken, onunla saklambaç oynamayý tercih ettim. O beni hep söbelerken, ben onu hiçbir yerde göremedim. Bu oyundan caným öyle acýdý ki; aðladým gözyaþlarým düþtü önüme. Buðulanan gözlerimle önümü göremedim. Kendimi toparlayarak ayaða kalktým. Bir vapurdaydým ve nereye kaçabilirdim. Ayaklarým ne iþe yarardý, vapur beni sürüklerken. Ýskeleye vapur yanaþýnca, bir an önce yerle temas etmek için çýkýþa doðru gittim. Vapurun kapaðý açýlýr açýlmaz da kendimi iskeleye attým. Yanýmda insanlar var mýydý yok muydu bu duygu kalabalýðýnda kestiremedim. Yürümeye yeltenip baþýmý kaldýrýp baktýðýmda Ýstanbul bir kartpostal gibi bana gözüktü. Bir kartpostal gibi Ýstanbul ha yýkalacak ha ben yýkýlacaðým korkusuyla yürürken rüzgarýn hýþmýndan korktum. Sokaklar bir yýlan sýrtý kadar soðuktu. Nefes aldýkça sokaklar bir fare gibi kendimi hissettim. Hangi deliðe kaçarsam kaçayým, Ýstanbul sokaklarý beni bulacaktý. Bir an önce evime gitmek için hýzlandým. Her adým atýþýmda yüreðimin sýzýsýný duyar gibiydim tenimde. Terlemekteydim. Gözlerim þehrin yýlansý sokaklarýnda zehir zemberek bir yalnýzlýk þarkýsý söylüyordu aðlamaklý. Bana bunu reva görüyordu bu þehir. Yaðmurlarla ýslanan kupkuru dallarla dolu aðaçlar gibiydim. Terden sýrýlsýklamdým. Kurumuþ dallardan topraða düþen anýlarým ayak altýmda ezilmekteydi. Bir sokak lambasýydý anýlarým, bütün karanlýklarý bana býrakan. Hayalimden tüm insanlar bir gölge gibi geçip gidiyordu. Yetmiyordu aydýnlatmaya karanlýklarýmý arkadaþlarým ve dostlarým. Fukara bir sokak satýcýsýnýn bakýþlarý kadar ezikti bakýþlarým. Aðlamaklýydým. Örselenmiþ, ayak altýnda ezilmiþ bir kaldýrýmýn izi sýra evime ulaþtým. Bir karanlýk bir kuytuydu apartmandaki evim. Tekrar girdim o kuytunun giriþ kapýsýndan. Giriþ kapýsýný kapar kapamaz merdivenlerden yukarý çýkmaya baþladým. Nasýl oldu anlamadým? Apartman ahþaptan bir binaya dönüþmüþtü. Ahþap bir yalnýzlýðýn gýcýrdayan basamaklarýndan çýkarken evime, bir testereyle kesiliyordum. Can havliyle kapýyý açarak kendimi içeri attým. Korkuyordum. Ya her yer alevlerle dolarsa diye titriyordum. Apartman içimin yangýnýyla tutuþur diye gülüþümü astým vestiyere. Aðlayýþlarýmý daha bir çoðalttým. Gözyaþlarým düþtükçe yere, evimin ahþap tedirginliðini yatýþtýrdým. Umay'la geçirdiðim onca güzel dakikalardan sonra yaþadýðým kadýn kokusu yokluðuydu belki de. Annemi hiç hatýrlamýyordum. Onun kokusunu da bilmiyordum. Sadece hatýrladýðým babamýn uyurken gýcýrdattýðý diþleriydi. Babamýn o gicirdayan diþleri bana hem sokak köðeði yalnýzlýðý hem de kadýn kokusu ýraklýðý yaþatýyordu. Umay'dan sonra yaþadýklarým aslýnda babamýn belleðimde býraktýðý kirli ve yaðlý anýlarýndan baþka bir þey deðildi. Ýþin ilginç yani hala o belleðin beynimdeki aydýnlýðýnda yaþýyordum. Beynimdeki son ýþýk söndüðünde son uykuyama dalacaðým da kesindi. Ýçimdeki o bilge ve aydýnlýk kiþi daha ölmediðine göre, benim de ölmediðim aþikardý. Göz kapaklarýmýn iyice aðýrlaþtýðý bir anda, evimin ahþap duvarlarýndan beyaz lekelerin hareket ettiðini yarý rüyamsý bir durumdayken fark ettim.







Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fantastik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Aydýnlýk9
Aydýnlýk8
Aydýnlýk4
Aydýnlýk6
Aydýnlýk1
Aydýnlýk3
Aydýnlýk (Giriþ)
Aydýnlýk5
Aydýnlýk2

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
En Ateþli Anýmda Gel Yanýma [Þiir]
Öperek Beni Öldür [Þiir]
Cayýr Cayýr [Þiir]
Kar Yangýnlarý [Þiir]
Söyle Neden Konuþmuyorsun [Þiir]
Gözlerim Kan Davalýdýr Her Geceye [Þiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Þiir]
Martý Beyazý [Þiir]
Gül Þarabý [Þiir]
Varlýðýn Sevda Yokluðun Fýrtýna [Þiir]


osman demircan kimdir?

Yüreðimin ve beynimin tavanýnda buluyorum, tozlu mýsralarý. Aklým bir çatý katý. Gözlerim yýldýzlarla dolduðunda, bakýþlarýmýn ýþýltýsý vurur satýrlara. Ýþte o zaman, þiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplý gecelerimi vururum gözyaþlarýmla biriktirdiðim göllere. Her mýsra bir dal gibi düþer, þiir denizlerine. Kýzýl bir duyguya boðulurum o an. Akarým ellerinize.

Etkilendiði Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © osman demircan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.