ACIKLI AY
Dışarıda saatlerdir durmaksızın yağan bir yağmur var,
Üzerimde bir güzeli hapsedecek bir yürek var,
Vücudumda neden olduğu belirsiz bir ürperti var;
Ama gökte ne bir yıldız, ne de bir Acıklı Ay var!
Ben tüm aşık olduğum o güzellere
Hep ay ışımasında merhaba dedim.
Ve hepsi beni bir gün ışığında terketti gitti.
Ben sadık yarim sigaram ve biram ile sahilde,
O eşsiz dostum ay ile dertleştim, ışığının vurduğu dalgalarda.
Hep o körükledi kalb yangınlarımı,
O, ışığında en ufak kıvılcımı bile gösterir sana, aşkın olabilir der;
Güneş, korlarımı bile kül gibi gösterdi, bakan gözlerime,
Senin ateşin yokki, olamaz bu hayatta, yaşa gitsin dercesine.
Işığında bir kitap okunmaz, ama o kitaplarda anlatılanlardan
Çok daha öte duygulara nail olursun dostum,
Grub kuşağı habercisidir o güzel anların,
İşte güneşin sevdiğim ttek iyi yanı,
O gurb anında tutarsın sevdiğinin elinden,
Dostumun nurunda öpersin onu lebinden;
Eğerki, koparsan o güzel insandan istemesende,
O acıklı öykünü paylaşırsın konuşmasanda, okur gözlerinde,
İşte bu yüzden Acıklı Ay’dır dostumun adı benim nazarımda;
Anlasana, üşüyorum tek başına!...
]