beni korkularımla sevdiğin kadar
seni korkularınla anıyorum şimdi
gittin
gizli saklı yaralarına bir yama daha yap şimdi
daha az kanayacağın bir gökyüzü seç kendine
göm beni kendine söylediğin yalanlarla aynı yere
‚bir gömütsün’ de
sende bir anıt olduğumu bilmezden geleceğim yine
gittin
yağmurlarımı katıp gözlerine
etinin acısını da dindirmelisin sevişmelerinde
her ürpertide adım inleyecek ya dilinde
sen yine de gizle söyleme
göm beni şehirlere
beni hafife al
incit beni
korkularını gizle
ay ışığı gibi kaygan ve elegeçmez ol
ben uzanıp korkularından öpeyim yine